Diriliş Postası Ankara Temsilcisi Seda 

Şimşek

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önceki gün Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde inşa edilen Millet Kütüphanesi’ni açtı. İnşa aşamasında, yurt içinden ve dışından 134 farklı dilde 4 milyon basılı kitabın, 120 milyon makale ve raporun ve 550 bin e-kitabın yer aldığı kütüphane 24 saat hizmete açık olacak. Külliye, kitapla ve kütüphane ile buluşunca bizim medeniyetimizin simgesi olan “külliye” niteliğine tam manasıyla kavuşmuş oldu.

NESİLDEN NESİLE MİRAS

Arapça ketebe, yazmak fillinden gelir. Kütüp, arapça kitabın çoğuludur ve kütüphane, kitapların evi, yaşadığı yer anlamına gelir. Kitaplar yaşar mı? Yaşamasalar Farabi, İbn-i Sina, Gazali, İbn Haldun, İbn Temiyye, İbn Rüşd, Mevlana, Yunus Emre, Hacı Bektaş-ı Veli veya Platon, Aristotales bize, bizim çağımıza nasıl ulaşabilirdi? Kitapların evidir kütüphaneler, ruhları ise taşıdıkları, nesilden nesile aktardıkları fikirlerdir. Kitapların evi önceki gün milletin eviyle buluştu.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki Millet Kütüphanesi’nde bir çağdan ötekine yürüdük. Çok özel iki sergi ile karşıladı misafirlerini kitapların evi. Mürekkebin İzi Yazma Eserler Sergisi’nde 8. Yüzyıl’dan ve 9. Yüzyıl’dan kalma Şam’dan gelen Kur’an-ı Kerim yazmaları…

BİR BİRİNDEN EŞSİZ ESERLER

İstanbul Fatih Kütüphanesi’nin kurucusu Ali Emiri Efendi’nin bir sahafta tesadüfen görüp 30 altına satın aldığı, Kaşgarlı Mahmud’un Türk dilinin en önemli eserlerinden birisi olan Dîvânu Lügâti’t Türk burada. Karahisari, Şeyh Hamdullah, Hafız Osman, Hasan Rıza Efendi mushafları ile bugüne sesleniyor. Evliya Çelebi Seyahatnamesi ile bize gülümsüyor.

CİHANNÜMA KUBBENİN ALTINDA HAZİNE

Cihannüma Okuma Salonu, “Cihannüma” adı verilen kubbenin altında. Başımızı göğe kaldırdığımızda, görüyoruz Alak Suresi’nde buyrulanı: “O kalemle yazmayı öğretendir. İnsana bilmediğini öğretendir.” Rafların arasında kayboluyoruz. Abdülbaki Gölpınarlı, Cemil Meriç, Cinuçen Tanrıkorur, Hasan Celal Güzel, Mehmet Şevket Eygi, Şefik Can koleksiyonları ile bu kubbenin altında yaşayacak. Hasan Celal Güzel’in eşi Ülkü Güzel de orada. Eşinin kitaplarını Millet Kütüphanesi’ne bağışlayan o. 28 Şubat’taki duruşunu unutmak hiç mümkün değil de, “Tank Hasan’ın kaç gerçek dostu vardı?” diye soruyorum, hemen anlıyor “gerçek dostun” kim olduğunu, “10 bin” diyor. Güzel’in 10 bin kitabı, dostu tam da olmasını isteyebileceği yerde, millet iradesinin tecelligâhında.

BAĞDAT’TAN ENDÜLÜS’E SELAM

İşte milletin evi ile kitapların evinin buluşması, asırlar öncesinden bugüne bir köprü. Gelecek asırlara bugünü iletecek ve insan var oldukça varlığını sürdürecek, insanla yaşayacak bir eser. Bağdat’a, İskenderiye’ye, Endülüs’e selam gönderiyor. 

DÜŞÜNCE ATLASINDA TARİHİ YOLCULUK

Mücebince Amel Olunca Hatt-ı Hümayun Sergisi bir diğeri. Sultan II. Mahmud’un “Allahü Veliyyü’t Tevfik” diyen dev sanat eseri, hüsn-i hattı ile bir idrak daveti çıkarıyor. Hemen biraz ilerisinde ise yüzyıllık bir kavganın, batıl(ı)laşma veya modernleşme serüvenimizin başlangıcı kabul edilen Gülhane Hatt-ı Hümayunu karşımızda. Bir anda Mecelle’ye gidiyor, Ahmet Cevdet’i hatırlıyor, Abdullah Cevdet’e, Babanzade Ahmet Naim’e, Ziya Gökalp’e bir kavga turu yapıyoruz. Kavganın galibi kim, mağlubu kim? Cevabı bulunamayan sorular sorular…  

Diriliş Postası Ankara Temsilcisi Seda Şimşek

Editör: TE Bilisim