Yaşar Kutluay/İHH
Esed ve işbirlikçileri havadan ve karadan; çoluk çocuk, yaşlı demeden sivilleri katlediyor. Kadim şehir Halep, insanlarıyla birlikte haritadan siliniyor. Sözün bittiği yerdeyiz. İnsanlık olarak tarihin en büyük acılarından birisine şahit oluyoruz. Halep’te hastaneler ağır bombardıman altında yıkılıyor. Çaresizlikten yaralılar tedavi edilemiyor. İlaca hasret bekleyen hastaların yardım çığlığı, sokaklarda yankılanıyor. Yiyecek ekmek, içecek su, sığınılacak bir ev bulunamıyor artık. İnsanlar soğuktan donarak can veriyor.
BİZİ ASIL YARALAYAN ÜMMETİN SUSKUNLUĞU
Peki nerede sözde barışın savunucusu Birleşmiş Miletler! Nerede sözde özgürlüğün savunucusu Amerika Birleşik Devletleri! Nerede sözde demokrasinin beşiği İngiltere! Biz onların ne olduklarını zaten biliyoruz. Bizi asıl yaralayan onlar değil; bu ümmetin suskunluğu. Bizi yaralayan kardeş bildiklerimizin sırtımızdan sapladığı hançer! Ne zaman ahireti unutup bu dünyayı mesken edindiniz? Nedir bu dünya sevgisi? Neden, niçin!
İnsanlık ölmedi
Dün Gazze’ydi bugün de Halep’i yaşatmak, insanlığın ölmediğini haykırmakyine bizlere düşüyor. Kardeşlerimize yalnız olmadıklarını göstermek, onlara bir umut ışığı olabilmek için seferber oluyoruz. Bugün Edirne’den Hakkâri’ye, Artvin’den Muğla’ya kadar Türkiye’nin dört bir yanından Halep için yola çıkıyoruz. Buradan önce Sakarya’ya gidiyoruz. Orada kent meydanında büyük bir protesto gösterimiz olacak. Ertesi sabah Ankara’ya doğru hareket ediyor ve orada da Rus ve İran Büyükelçiliklerinde protesto gösterisi düzenleyeceğiz. Vakit kaybetmeden Konya’ya hareket edip akşam saatlerinde orada da büyük bir protesto gösterisi olacak. Ege ve Akdeniz’den gelecek kardeşlerimizle de Konya’da buluşacağız. Ertesi sabah Osmaniye’ye doğru yola koyuluyoruz. Osmaniye’de de Doğu ve Güneydoğu Anadolu’dan gelecek kardeşlerimizle buluşacağız. Burada cuma namazını eda ettikten sonra son durağımız olan Reyhanlı’ya hareket edeceğiz. Geceyi Reyhanlı’da geçirdikten sonra 17 Aralık Cumartesi Saat 11.00’deCilvegözü Sınır Kapısı’nda yapacağımız basın açıklamasıyla programımız son bulacak. Bugün buradan İran’a, Rusya’ya bir kez daha çağrı yapıyoruz: Durdurun bu katliamı! Savunmasız insanlarınferyatları artık arzı titretiyor. Durdurun yoksa bu ahlar peşinizi bırakmayacak. Sonu gelmez bir savaşın fitilini ateşliyorsunuz. Dönün bu yanlıştan…
“Mazlumların ümidi olmaya devam edeceğiz”
Ama onlar sussa da bizler hakkı ve hakikati söylemeye, insaf ve vicdana çağırmaya, mazlumların sesi, mağdurların ümidi olmaya devam edeceğiz. Bizler, Halep’ten yükselen ve yüreklerimizi dağlayan çocuk çığlıklarını, annelerin çaresiz feryadını, babaların, yaşlıların ahlarını elbette duyacağız. Bizler, Halep’ten son bir ümitle bize uzanan elleri elbette boş çevirmeyeceğiz.
