Diriliş Postası Muhabiri İbrahim Seçkin Talaş/Ankara

Türkiye, Kovid-19 Salgını ile mücadele kapsamında her geçen gün yeni tedbirler alırken aşı ve ilaç çalışmalarında da birden fazla merkezi devreye sokarak virüse karşı kalkan oluşturmaya çalışıyor. İmmun Plazma yöntemi de virüsle mücadelede hastalara umut olmanın bir diğer yolu olarak son günlerde dikkati çekiyor. Kovid-19 Salgını ile mücadelede iyileşmiş hastaların yaşadıkları tecrübeyi anlatmaları diğer hastalar için umut olmaya devam ediyor. Dünya, Kovid-19 Salgını ile mücadele ederken tedavisi tamamlanmış kişilerin insanlara tavsiyelerde bulunması hastalığa yakalanılmaması adına önemli yer tutuyor.

“KARARIM TAMAMEN İNSANLIK İÇİN”

Bir telekomünikasyon firmasında çalışan 26 yaşındaki Umut Ulutatar, 22 Mart’ta yeni tip koronavirüs Kovid-19 teşhisiyle tedavi altına alındığı Ankara Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden taburcu oldu. Ulutatar, yaşadıklarını Diriliş Postası’na anlattı. Umut Ulutatar, antikor tedavisi için hastalara umut olmak amacıyla hastanede kan verdiğini belirterek, “Bu karar tamamen insanlık içindi. Ben tedavi oldum ama yoğun bakımda olan bir sürü hasta var. Sağlığına kavuşmak için mücadele ediyorlar. Onları düşündüğüm için kimsenin teklif etmesine izin vermeden kendim bu kararı aldım” diye konuştu.

TEKLİF EDİLMEDEN İNSANLIK İÇİN KAN VERDİ

Tedavisinin ardından İmmun Plazma yöntemiyle Kovid-19 hastalarında belli düzeyde iyileşmeye neden olan antikor tedavisi için kan verdiğini belirten Umut Ulutatar, yoğun bakım ünitelerinde sağlığı için mücadele eden binlerce hastaya umut olmak istediğinin altını çizerek, “Bu karar tamamen insanlık içindi. Onları düşündüğüm için kimsenin teklif etmesine izin vermeden kendim bu kararı aldım” dedi. Yeni tip koronavirüs Kovid-19’a yakalandığını yüksek ateş belirtisiyle hisseden Umut Ulutatar, 10 gün kalıp 5 gün tedavi gördüğü hastanede yaşadıklarını anlatırken ailesinin desteğiyle ayakta kaldığı söyledi. Umut Ulutatar, tedavi sürecine ilişkin, “5 gün hastanede kaldıktan sonra 6’ncı gün ilaç tedavisine başladılar. 5 günlük ilaç tedavisinin ardından hastaneden taburcu oldum. Sonuçlarım negatif çıktı. Hastalığa yakalandığımı ilk duyduğumda çok korktum. Dedim ki ölüyoruz. Bu hastalıktan şu ana kadar iyileşenler çok az. Ama moral düzeyi çok iyi olduğu sürece hastalığı yenebiliyorsun. Yendim” şeklinde konuştu.

ÖLÜMCÜL VİRÜSÜ MORALLE YENDİ

Hastanede tedavi altında kaldığı 10 günlü süre boyunca ailesinin desteğini hissettiğini söyleyen Ulutatar, “Ailem, nişanlım sürekli görüntülü arıyordu. Moralimi yüksek tuttum. İş yerindeki arkadaşlarımın aradı. Bu hastalığı moralimi yüksek tuttuğum için de çok çabuk atlattım” dedi. Ulutatar, şu an kendini nasıl hissediyorsun sorusuna verdiği, “On numara beş yıldız” cevabıyla salgınla mücadelede moral düzeyinin yüksek tutulmasının önemine değindi. Salgınla mücadelede toplum sağlığı için herkesin maske ve eldiven takması gerektiğini söyleyen Ulutatar, sürekli el yıkama işlemiyle hastalığın bulaşmasının önüne geçebileceklerini belirterek, “Temiz olunmadığı müddetçe hastalığa yakalanma ihtimalleri çok yüksek. Bunu bilerek hareket etmeleri gerekir” diye konuştu.

Editör: TE Bilisim