Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, yargı reformuna ilişkin açıklama yaptı. Gül, “Bu dönemi yargı reformu belgesinde yer alan reform adımlarımızın birer birer hayata geçirmenin başlangıcı olarak görüyoruz” dedi.

Gül yaptığı açıklamada “Yargı Reformu Strateji Belgesi, Türkiye’nin terörle etkin ve kararlı mücadelesine katkı sağlayacak politikalar da dikkate alarak hazırlanmıştır” dedi.

Sabah saatlerinde geldiği İzmir’de bir dizi programlara katılan Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, İzmir Ticaret Odası eylül ayı olağan meclis toplantısına katıldı. Mecliste üyelere seslenen Gül, yargıda yeni bir dönemin başladığını söyledi. Gül, “Yeni adli yılla birlikte yeni bir döneme girdik. Bu dönemi yargı reformu belgesinde yer alan reform adımlarımızın birer birer hayata geçirmenin başlangıcı olarak görüyoruz. Bu noktada, 30 Mayıs 2019’da Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından kamuoyuna açıklanan ‘Yargı Reformu Strateji Belgesi’ yeni adli yılın ve önümüzdeki dönemin temel ajandası ve yol haritası niteliğini taşımaktadır. Strateji Belgesi aynı zamanda AB ile müzakere sürecinin de parçası olan bir belgedir. Ancak reform sürecini canlı tutma yönündeki dikkatimizi, katılım süreciyle ilişkili siyasi beklentilerin ötesinde, temelde vatandaşlarımızın memnuniyeti üzerinde yoğunlaştırdık. Toplumun önünü açan, vatandaşlarımızın hayatını kolaylaştıran, devletimizin demokratik karakterini güçlendiren ve hukuk devleti vasfını tahkim eden bir reform gündemini bu çerçevede ısrarla takip edeceğiz” diye konuştu.

“Güven veren ve erişilebilir adalet sistemi”

Reform sistemini yenilerken “güven veren ve erişilebilir adalet sistemi” hedefiyle çalıştıklarını belirten Adalet Bakanı Gül, “Geniş bir katılımla bu çalışmayı yürüttük. Bu AK Parti’nin değil, 82 milyonun yargı paketidir. Ayrımcı ve dışlayıcı bir anlayışla gerçek bir reformun yapılamayacağı kanaatindeyiz. Bu nedenle reformlarımızı hayata geçirirken katılımcılık anlayışıyla çalışmalarımızı sürdürmek istiyoruz. Ortak çalışmanın meydana getireceği iklime ihtiyacımız vardır. Ülke olarak, çözülemeyecek bir sorunumuz yoktur. Daha demokratik bir Türkiye’de ‘güven veren ve erişilebilir adalet sistemi’ hedefiyle yenilenmiş reform irademizi milletimizle paylaştık. Politika ve uygulamalarımızda gözeteceğimiz ilke, ‘adil kararın, makul sürede verilmesi’ olacaktır” şeklinde konuştu.

Gül, “Tüm politikalarımızda ve yeni uygulamalarımızda vatandaş memnuniyetini esas alıyoruz. Belgede öne çıkan ana başlıklarımız; hukukun üstünlüğünün güçlendirilmesi, hak ve özgürlüklerin daha etkin korunup geliştirilmesi, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının güçlendirilmesi, sistemin şeffaflığının artırılması, yargısal süreçlerin basitleştirilmesi, adalete erişimin kolaylaştırılması, savunma hakkının güçlendirilmesi ve makul sürede yargılanma hakkının daha etkin korunması şeklinde sıralanabilir” ifadelerini kullandı.

Yeni reform belgesiyle ekonomik anlamda rahatlama olacağını belirten Gül, “Demokratik ortamı ve erişilebilir adalet sistemini, aynı zamanda ekonomik kalkınmanın ve sosyal gelişmenin olmazsa olmazı olarak görüyoruz. Üreten, insanımıza iş ve istihdam oluşturan bir ekonominin vazgeçilmez unsuru hukuki öngörülebilirliktir. İşte yargı reformu belgemiz, öngördüğümüz yeni düzenlemelerle ülkemizin önünü açacak, erişilebilir adalet sistemi ile de yatırım ortamının iyileşmesine hizmet edecektir. Ekonomik refahın sağlanması ve toplumsal tabana yayılmasında hukuk ve ekonomi birbirini tamamlayan iki önemli çalışma alanıdır” açıklamasında bulundu.

Adalet Bakanı, “Her vatandaşımız bizim için kıymetlidir. İnsan onurunu korumak adalet sistemimizin temel ilkelerinden biridir. 2017’de yaptığımız değişiklikle mesnetsiz ihbar ve şikâyete maruz kalan vatandaşlarımıza şüpheli sıfatı verilmesi uygulamasına son verdik. ”Masumiyet karinesi” ve bunun doğal neticesi olan ‘lekelenmeme hakkını’ daha güvenceli bir korumaya kavuşturduk. 2017 yılı Eylül ayından 01 Eylül 2019 tarihine kadar açılan toplam 203 bin 488 ihbar dosyasının 111 bin 697’si (% 55) SYOK ile sonuçlandırılmıştır” dedi.

Editör: TE Bilisim