Babil dizisi ikinci sezon ilk bölümüyle Star TV’de izleyicisinin karşısına çıkıyor. Uzun bir süre sonra bu akşam yeni bölümü yayınlanan Babil dizisinde geçen terimler seyircinin dikkatinden kaçmıyor. Babil dizisinin ana konusunu oluşturan saadet zincirini anlatan Ponzi sistemi hakkındaki detaylar izleyicilerin de merakını celbetti. Diziyi yakın takipçileri, ilk kez 1910 yılında Charles Ponzi tarafından uygulanan bu sistemler ilgili Ponzi sistemi nedir, Babil dizisindeki Ponzi sistemi nasıl çalışır? Charles Ponzi kimdir? gibi sorulara cevap arıyor. Daha fazla bilgi haber metninde.

Ponzi sistemi lk kez 1910 yılında Charles Ponzi tarafından uygulanan ve sonu hüsran olacağı bilinse de halen dünya genelinde ve ülkemizde Çiftlikbank gibi örnekleri görülebilen bu yasa dışı ve gayrı ahlâki kazanç sistemi olarak biliniyor.

Babil dizisinde geçen Ponzi sistemi nedir? Charles Ponzi kimdir?

Hileli bir yatırım yöntemi olan’ Ponzi Sistemi’ (nam-ı diğer, Saadet Zinciri), ilk olarak bundan 110 yıl önce (sene 1910’da) Charles Ponzi tarafından uygulandı. Sisteme dahil edilen kişiler, kendilerinin ve sonraki katılımcıların ödediği meblağlarla yürüyen dolandırıcılık ağının bir parçası haline gelmekteydiler.

Sistemin ilk etapta cezbeden yani ortalamanın üzerinde bir kazanç vaad ediyor olmasıdır. Bu umutla katılan kişilerin beklentilerini sağlamak adına, sonraki katılımcıların ödediği paralar önceki katılımcılara verilir. Bu yolla sistemin ilk önce gelişmesi sağlanır. Bu gelişim süreci, ilk başta katılımcılara güven ve büyük fırsat yakalamış olma hissi empoze edilerek devam eder, tâ ki; piramidin çok büyüyüp dengesiz bir hal alarak artık kontrol edilemez duruma gelip çöküş sürecinin başlamasına kadar.

Ülkemizde de saadet, titan zinciri, Çiftlikbank adıyla bilinen yöntemler, Ponzi Sistemi dolandırıcılığına örnek olarak verilebilir.

Charles Ponzi kimdir?

Charles Ponzi adı, tarihin sayfalarında İtalyan bir iş adamı ve dolandırıcı olarak yazmaktadır. Charles Ponzi, bugünkü adıyla ‘Saadet zinciri’ olarak bildiğimiz Ponzi sistemi veya diğer bir adıyla Ponzi oyununun mucididir.

İtalya’da bugünkü Emilia-Romagna bölgesinde yer alan Lugo komününde dünyaya merhaba diyen Charles Ponzi, 3 Mart 1882’de doğmuştur.

1903 yılında Amerika’ya yerleşene kadar yaşadığı İtalya’da zorlu dönemlerden geçmiştir.

Fakir bir ailenin çocuğu olan Ponzi, gazetelerde gördüğü zenginliğe ve lükse merak salmıştır. Daha sonra Amerika rüyasını gerçekleştirmek üzere yola çıkan Ponzi, hedefini gerçekleştirip 1903 yılında New York’a gelir.

Burada bir müddet kimsesiz ve beş parasız hayat süren Ponzi, geçimini sağlayabilmek için sütçülükten gazete dağıtıcılığına ve gemi elemanlığına kadar pek çok iş yapar.

Ardından 1917 yılında Boston’a taşınan ve burada bir süre yeni yapacağı işlerle ilgili araştırmalarda bulunan Charles Ponzi, ihracat dergisi çıkarmaya karar verdiği anda posta kuponları bulur.

İşte Ponzi oyunu, o dönemlerde yani, 1906 yıllarında 60’dan fazla ülkenin bir araya gelerek yaptığı anlaşma ile uluslararası hisse senedi gibi işlem gören posta kuponları, anlaşma kapsamındakin 60 ülkede nakit paraya çevrilebilmekte ve bir nevi para işlevi görmektedir.

Bu kısımda Ponzi’yi ilgilendiren cezbedici yanı ise kuponların 60 ülkenin hemen hemen hepsinde farklı nakit değerlere sahip olmasıdır. Kısaca ABD’de aldığınız bir dolarlık posta kuponunu gittiğiniz İngiltere’de 10 dolar nakite çevirebilirsiniz. Bu durum Charles için son derece iştah kabartıcı bir durumdur.

Hemen harekete geçen Charles, bir ofis açar ve o dönem için müthiş sayılabilecek meblağlar hazırlayarak gazetelere, dükkanlara ve duvarlara reklam vererek insanları çekmeye başlar.

Charles bunun için katılımcılara 45 günde yüzde 5,0 90 günde yüzde 100 kar oranı vaad eder. Bunu duyanlar en başta duruma kuşkulu yaklaşsa da, Charles’e inanıp ilk yatırım yapanlar 45 günde yüzde 50 oranında kar yapınca işler değişmeye başlar. Bunu gören insanlar yüzde 100 kar etmek amacıyla Charles’in ofisi önünde uzun kuyruklar oluşturur.

Ancak gerçekten de posta kodunu alıp satıldığı yoktur. Sadece para sirkülasyonu sonucunda bir önceki para yatıranların faizi sonradan yatıranlardan sonra sağlanmaktadır. Tabi bunun devamlılığının olması içinde sonsuz bir para döngüsü olması gerekmektedir.

Ponzi’nin kapısında kuyruğa giren insanlar…

Herkes kısa yoldan parasını 3 ay içinde ikiye katlamanın verdiği hazla Charles’in kapısında kuyruğa girer. Bu yolla günde 1 milyon dolar yatırım alan Charles’te halinden gayet memnundur. Sonuçta yasal bir iştir, 1850’lerde parasını katlamak için altına hücum edenler şimdi de daha çok para için posta kuponlarına saldırmaktadır.

Hüsran başlar…

Ponzi oyunu daha sonra dönemin Amerikan basınına yansır ve devlet bu durum üzerine soruşturma kararı alır. Charles’in soruşturma bitene kadar yeni  mevduat alımı ise yasaklanır. Buna ilk başlarda aldırış edilmese de çıkan haberler üzerine yatırımcılar birer birer Ponzi’nin kapısını çalarak parasını istemeye başlamıştır.

Ponzi, gelenlere yüzde 100’den daha fazla kar teklif etse de yatırımcılar sadece ana paralarını alıp çekilmek isterler. Ancak, sonradan para yatıranların parasını önceden para yatıranlara faiz olarak ödeme yapan Ponzi’nin yatırımcıların parasını geri ödeyecek gücü maalesef bulunmamaktadır.

Kapısına dayanan bin kişinin parasını daha önce topladıklarından ödeyen Ponzi, 39 bin kalan yatırımcının 15 milyon dolarını yatıramayınca tutuklanmıştır.

Daha sonra bu süreç boyunca sadece 2 tane posta kuponu sattığını kanıtlayan Ponzi, sahtekarlık suçlamasıyla hapse girer.

Uzun süre hapis hayatı süren Ponzi, çıktıktan sonra Florida’ya yerleşerek yine piramit sistemiyle iş yapmaya Çalışmıştır.

Bir kaç işte başarılı olduktan sonra işin doğası gereği hep kaybeden Ponzi, yaptığı işlerden dolayı tekrar yakalanıp hapse girer. Bir süre hapis yatan Ponzi, tekrar çıktıktan sonra ülkesi İtalya’ya döner. Burada bir süre kaldıktan sonra uçakla Brezilya’ya giden ve bir süre havayolu şirketinde çalışan Ponzi, yaşamının geri kalanını evsizler yurdunda geçirir.

18 Ocak 1949’da Brezilya’nın Rio de Janeiro kentinde hayata veda eden Ponzi, bu tarihe kadar dolandırdığı insanlarla ABD tarihinin en büyük dolandırıcılarından biri olarak hafızalara kazınır.

Ponzi sistemi, her ne kadar hüsranla sonuçlanacağı bir sistem olsa da dünya genelinde ve ülkemizde maalesef birçok kişi bu yoldan yasa dışı ve garı ahlâki yoldan para kazanmaya teşebbüs etmektedir.

Editör: TE Bilisim