Kazakistan’ın başkenti Astana’da (Nur Sultan) 17 Eylül 2018’de imzalanan ve Astana Mutabakatı olarak bilinen anlaşmaya rağmen, “çatışmazlık bölgesi” ilan edilen İdlib ve çevresinde ihlaller devam ediyor. 2 yıl boyunca durmaksızın devam eden Rusya ve rejim saldırılarında, yaklaşık 2 bin sivil ölürken 1 milyon 800 bin sivil Türkiye sınırına göç etmek zorunda kaldı. Son dönemde saldırılarını sıklaştıran rejim, bölgede yaşanan insani krizi çözme, DEAŞ ve PKK terörü ile mücadele etme, çatışmazlık bölgesi ilan edilen alanlarda çatışmaları önlenme ve koordinasyonu sağlama görevi yürüten Türk askerini hedef aldı. Askeri konvoyu hedef alan rejim çeteleri 6 Mehmetçik’i şehit etti.

ERDOĞAN: CEVAP VERİLDİ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar başta olmak üzere, Rusya ve İran’ın desteği ile bölgede terör estiren Esed’in Türk askerini hedef almasına çok sert tepki gösterildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan Ukrayna ziyareti öncesi yaptığı açıklamada “Bu tarz alçak saldırılarla Türkiye’nin kararlılığını sınayanlar büyük bir hata yaptıklarını anlayacaklardır” diye konuştu ve TSK’nın, menfur saldırıya gerek havadan gerek karadan cevap verdiğini açıkladı.

“RUSYA ÖNÜMÜZDE DURMASIN”

Sabah saatlerinde 46 rejim hedefine 122 fırtına, 100 havan mühimmatıyla atış yapıldığı bilgisini paylaşan Cumhurbaşkanı Erdoğan 35 rejim unsuru teröristin etkisiz hale getirildiğini söyledi. Açıklamasında Rusya’ya “Muhatabımız siz değilsiniz, rejimdir” mesajı veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Önümüzü kesme gibi bir durum olmasın. Bir taraftan şehit verirken sessiz kalmamız mümkün değil. Arazide gerek Rus gerek bizim generallerimiz var. Generallerimiz gerekli görüşmeleri yaptılar, bu görüşmelere dayanarak operasyonlarımızı sürdürüyoruz” ifadelerini kullandı.

IRAN ESED’I SAVUNDU

2011’de başlayan iç savaşta rejimden yana tavır koyarak krizin derinleşmesine sebep olan, sahaya sürdüğü vekil güçlerle Suriye’nin kan gölüne dönmesinde ve tarihin gördüğü en büyük insani krizin yaşanmasına ortak olan İran, Esed’e tam destek mesajı verdi. İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Abbas Mousavi yaptığı açıklamada, “Bazı ülkelerin İdlib’deki askeri operasyonlarla ilgili endişelerini anlıyoruz, ancak Suriye halkının ve hükümetinin kaderlerine kendilerinin karar vermesine izin verilmelidir” dedi.

Türkiye’yi “işgalci” olmakla itham eden ve muhalifleri terörist olmakla suçlayan Mousavi, “Suriye ordusunun, işgal veya terörizme maruz kalan herhangi bir Suriye topraklarında veya Suriye’nin güvenliğini ve birliğini tehdit eden şeylere karşı operasyonlar başlatma hakkına sahip olduğunu” söyledi. Varılan mutabakatlara hiçbir şekilde uymayan İran adına konuşan Mousavi, adeta akıl sahipleri ile dalga geçerek, “Astana” yolunun Suriye krizini çözebilecek tek yol olduğunu ve korunması gerektiğini vurguladı.

RUSYA TÜRKIYE’YI SUÇLADI

Soçi ve Astana mutabakatlarının garantörlerinden olmasına rağmen, rejime hava desteği sağlayan, desteğin yanı sıra İdlib ve çevresine doğrudan hava saldırıları düzenleyen Rusya ise yaşanan olaylardan Türkiye’yi sorumlu tuttu. Rusya’nın Suriye’deki tarafları uzlaştırma merkezinden yapılan açıklamada, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Suriye hükümet güçlerinin atışlarının hedefi olduğu sırada İdlib’deki eylemleri konusunda kendilerine bilgi vermediği öne sürüldü.

SÖZLER TUTULMADI

Soçi ve Astana’nın garantörlerinden olmasına rağmen imza konulan anlaşmaları göz ardı eden ve Esed’in ihlallerini de görmezden gelen Rusya, süreç boyunca verdiği hiçbir sözü tutmadı.

Neden Suriye’deyiz?

Esed/Hamaney rejimi (Esed ve İran’daki Molla Diktası) Türkiye’yi “İşgalci” ilan etti. Türkiye’de de İran ve Esed muhibbi bir kesimin dillendirdiği “İşgalci” iftirası gerçeği yansıtmıyor. Başta ABDRusya-İsrail desteği ile PKK eliyle kurulmak istenen terör koridoru projesine engel olmak için Zeytin Dalı ve Barış Pınarı ile bölgeye giren Türkiye, DEAŞ terörüne karşı da Fırat Kalkanı Harekatı’nı yapmıştı. Ortada “Terörü yerinde yok etmek” gibi “meşru” bir amaçla Suriye’de bulunuyor. Bunun yanı sıra, savaş nedeniyle kaçan yaklaşık 3 milyon Suriyeliye kucak açan Türkiye, devam eden saldırılar sebebiyle yeni bir göç dalgasının da önüne geçmeye çalışıyor.

Editör: TE Bilisim