Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçen hafta gerçekleştirdiği ziyaretin yankıları sürüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu ziyaretine ilişkin yaptığı açıklamada, “Bu ziyaretim hem bir nezaket ziyareti hem de ittifak meselesinde; yani bir seçim ittifakı mı olur veya geleceğe yönelik biz bir terörle mücadele verirken burada her türlü desteğin bizim yanımızda olması lazım. Yani yalnızlığı hissetmememiz lazım” ifadelerini kullanmıştı.

CHP’DE GÜNDEM: SAADET

Ana muhalefet partisi CHP’nin gündeminde de söz konusu görüşme vardı. CHP’liler, Salı günü gerçekleştirilen Parti Meclisi toplantısının basına kapalı bölümünde, Kemal Kılıçdaroğlu’nun soru yağmuruna tuttu. Sorulara “Herkes istediği parti ile görüşür” ile görüşür şeklinde cevap veren Kılıçdaroğlu, yaptığı açıklama ile Millet İttifakı’nın dağılma sürecine girdiğinin sinyallerini verdi. “Bizim, dostlarımızla ortak noktamız demokrasi” diyen Kılıçdaroğlu, “Biz demokrasiyi savunanlarız. Biz demokrasiden yana olanlarla birlikte yürümeye devam edeceğiz” sözleriyle adeta Saat Partisi’nin Millet İttifakı’ndan ayrıldığını söyledi.

KARAMOLLAOĞLU: ARZU ETTİĞİMİZ BİR ŞEY

Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu da Erdoğan’ın Asiltürk’ü ziyareti için “Bu arzu ettiğimiz bir şey” değerlendirmesinde bulundu. Siyasetin rayına oturabilmesi için siyasetçilerin birbirleriyle konuşabilmesei gerektiğine dikkat çeken Karamollaoğlu, “Tayyip Bey’in yakından tanıdığı, yıllarca birlikte siyaset yaptıkları, benim de siyasette beraberce bulunduğumuz bir kişiye ziyarette bulunması gayet tabi bir şey ve bizim aslında arzu ettiğimiz bir konu” ifadelerini kullandı.

SİSTEMİ ELEŞTİRDİ

Karamollaoğlu, ittifaklara ilişkin soruya ise “Cumhurbaşkanının başka partilere elini uzatırken, aynı zamanda kendi içinde birliği beraberliği muhafaza edecek bir noktaya da ihtiyacı olduğunu gösteriyor” şeklinde cevap verdi.

Açıklamasında, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni de eleştiren Karamollaoğlu, oy oranı düşük partiler için de şu ifadeleri kullandı: ‘’Gücü olmayan bir parti ancak böyle güç kazanıyor. Benim küçücük bir katkım hayati bir önem taşıyor diye. Bu tehlikeli O zaman koskoca bir siyasi parti, gücü adeta olmayan bir takım siyasi partilerin etkisi altında kalarak politika oluşturmaya başlar, bu tehlikelidir. Bugünkü sistem oraya evrildi.’’

Öte yandan Oğuzhan Asiltürk ile SP Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu arasında, AK Parti’ye karşı muhalefette kullanılan sert dil nedeniyle görüş ayrılığı olduğu söyleniyor.

İNCE VE AKŞENER ARASINDA “HAİN KİM?” POLEMİĞİ

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile Memleket Hareketi’ni başlatan Muharrem İnce arasındaki “Hain kim?” polemiği siyasetin gündeminde. Akşener, 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinden kısa bir süre önce telefonla arandığını, ilk turda seçimden çekilmesinin istendiğini açıkladı. Açıklamaya yanıt veren Muharrem İnce, Akşener’in adaylıktan istifa etmesinin kendisine yarayacağını ama bundan bilgisi olmadığını söyledi. Akşener’e de çağrıda bulunan İnce, “Bu kişi zaten dostu değildir bu ittifakın. Neden? Çatı adayıyla seçime gitmek doğru bir iş değildir, katılımı düşürür. Bu kişinin kim olduğunu ben de merak ediyorum. O zaman içimizde bir hain var. Bu haini açıklasın, kim merak ediyorum ben de.” diye konuştu.

“BENİ KİMSE ARAMADI”

Kendisini CHP’den veya bir başka yerden yöneticilerin aramadığını söyleyen Meral Akşener, “Yanlış anlaşılmasın. Beni sokakta insanlar aradılar ama nasıl insanlar? Çeşitli siyasi partilere oy verip, bu defa partili cumhurbaşkanlığı sisteminden kurtulmak isteyen aklı başında kanaat önderi bir kişi de değil epey insan aradı.” dedi.

Editör: TE Bilisim