İşgal edilmişiz ve işgalci emperyalistler adına söz alan titrek sesli bir işbirlikçinin esirlik nizamı okur gibi okuduğu konuşmasıyla tanıdık Ahmet Şık’ı. Titrek sesinden yayılan kesif kokulu bir korkuyla ezilmiş, büzülmüş bir halde zırladı, zırvaladı kürsüden. Paniklemiş kalbinin yaptığı baskıyla patlamak üzere olan suratı çenesinden yayılan gürültüden daha anlamlıydı. Yüzü değildi kızaran; zira kendisi bebek katili arkadaşlarını “Kimden gelirse gelsin” tekerlemesiyle örtecek kadar yüzsüz olduğu için seçilmişti mütareke komitasına. Ahmet’e sorsan, “Savcı katillerinin döktüğü kanı temizlemeye çalışan örgüt müptelası gel buraya, ‘Kimden gelirse gelsin’ diyerek terör kınamak, teröristle kardeş, arkadaş ve ortak olduğunu itiraf edip özeleştiri numarası yapmak değil mi” desen ne yazar ki?..

Editör: TE Bilisim