Suriye’nin en zengin iş adamı ve Beşşar Esed’in kuzeni Rami Mahluf, rejim tarafından el konulan Suriye Telekom Şirketi (Syriatel) hissedarlarına haklarının ödenmesi çağrısı yaptı.
Sosyal medya hesabından mayıs ayından bu yana yaptığı açıklamalarda haksızlığa uğradığını savunan Mahluf, Esed rejimini hedef alan yeni bir paylaşımda bulundu.
‘HİSSEDARLARA ÖDEME YAPILSIN’ TALEBİ
Rejim tarafından ülkedeki mal varlıklarına el konulan Mahluf, “Top artık hükümetin sahasında” diyerek, rejimin ilgili bakanlığından Syriatel şirketine yeni yönetim atamasını ve şirket hissedarlarına hak ettikleri kardan ödeme yapılmasını istedi.
Mahluf, şirketin ayrıca Suriye’deki yasalar gereği her yıl on binlerce aileye yardım yaptığını savunarak, rejimden bu yardımları kesmemesini talep etti.
Esed’in kuzeni Mahluf, daha önceki paylaşımında ise Syriatel şirketinin 6 bin hissedarı olduğunu ve haklarını alamadığını belirtmişti.
Mahluf, mayıs ayı sonunda kendisinin ve ailesinin mal varlıklarına el konulduğunu, rejimin kararıyla 5 yıl boyunca ihalelerden men edildiğini açıklamıştı.
Rami Mahluf, 29 Eylül’de rejimle arasındaki sorunların devam ettiğini belirtmiş ve konuyu yargıya taşıdığını açıklamıştı.
RAMİ MAHLUF KİMDİR?
Rami Mahluf, 1990’lardan itibaren Hafız Esed rejiminin sağladığı imtiyazlarla güçlenmeye başladı ve 2000’li yıllarda ülke ekonomisinin yarıdan fazlasını kontrol eden en zengin iş adamı haline geldi.
Yasa dışı yollarla zenginleşme, yolsuzluk ve ekonomik adaletsizliğin sembolü olarak görülen Mahluf, ülkede 2011’de yönetimin reformu talebiyle başlayan halk hareketlerinde protestocuların hedefindeydi.
İç savaşta ekonominin kötüleşmesi ve devlet gelirlerinin azalması üzerine rejimin, Mahluf başta olmak üzere iş adamlarından vergi ve haraç benzeri talepleri arttı.
Rejim, iş adamlarından beklentilerini karşılayamayınca Ağustos 2019’da ülkenin en zengin 29 iş adamına karşı kara para aklama ve terörü finanse etme suçlarından soruşturma başlattı. Bu süreçte Mahluf ve diğer bazı oligarkların mallarına kısmen el konuldu.
Mahluf’un servetinin önemli bir bölümünün Lübnan ve Avrupa ülkelerinde olduğu tahmin ediliyor.
