Bölgeye has bir dokuma ürünü olan Nikfer bezinden ceket ve pantolon dikerek mesleğinde ilerleyen Yürekten, askerlik dönüşü babasının verdiği parayla Çarşı Mahallesi’ndeki atölyesini açtı. Yıllar içinde evlenerek 8 çocuk 40 torun sahibi olan Yürekten, yaşı ilerlemesine rağmen 20 metrekarelik atölyesinden kopamadı.

Çocuklarının “artık emekli ol” çağrılarına rağmen bir alışkanlık olarak sabah namazının ardından dükkânını açan, akşam da evinin yolunu tutan Yusuf Amca, cebinde taşıdığı balonları çocuklara hediye etmesi dolayısıyla ilçede “Baloncu dede” olarak da tanınıyor.

DÜKKÂNI TEKSTİL MÜZESİ GİBİ

Yıllar içinde kullandığı dikiş makineleriyle adeta bir “tekstil müzesi”ni andıran dükkânında sipariş üzerine iş gören Yürekten, mesleğini ölene kadar devam ettirmekte kararlı. Yürekten, atölyesinde siparişle elbise diktiğini, ayrıca dikiş makinelerinden anlaması nedeniyle makina tamiriyle de uğraştığını söyledi. Meslek yaşamı boyunca teknolojiye uyum sağlamaya çalıştığını, bu nedenle her dönemin dikiş makinasının atölyesinde bulunduğunu anlatan Yürekten, 150’ye yakındikiş makinesini hatıra olarak sakladığını dile getirdi.

“ÖLENE KADAR…”

Terzilik mesleğini 80 yıldır icra ettiğini, ölene kadar da elinden iğne, iplik ve makası kimsenin alamayacağını belirten Yürekten, çevresinde kendisi yaşında meslektaşının bulunmadığını ifade etti. İşini çok sevdiğini, bu işi yapmak için dünyaya geldiğini düşündüğünü aktaran Yürekten, “Allah razı olsun sebep olanlara. Günde 10-20 lira para alamadığım günler çok olur ama kimseye muhtaç olmadan bugünlere geldim.” dedi.

Editör: TE Bilisim