Diriliş Postası Muhabiri Batuhan Gülşah/Atina

Yunanistan ve Güney Kıbrıs’ın Türkiye karşısında son kozları da tükendi. Ege ve Doğu Akdeniz’de oldubitti siyasetini hayata geçirmek için hedefiyle Türkiye’nin Avrupa Birliği ile ilişkilerini rehin alma hedefini güden Atina ve Lefkoşa, Avrupa Konseyi görüşmelerinde umduğunu bulamadı. AB’nin diğer üyeleri, Yunan ve Rum iddiaları için Türkiye ile ekonomik ilişkileri tümden dondurma baskısını kabul etmezken, Almanya Başbakanı Angela Merkel, Rum Lider Nikos Anastasiadis’e “Doğu Akdeniz’de gerginliği azaltmak için size destek olalım” önerisini sundu yani başka bir deyişle “Tümden yaptırım talebinizi kabul etmiyoruz” demiş oldu.

AB’YE ÖFKE BÜYÜYOR

Yunanistan ve Güney Kıbrıs’ı dünyanın merkezinde sanan iki ülkedeki siyasi akıl, bu gelişmelerin ardından moral bozukluğu ile kaplanırken, 20 Temmuz 1974’te gerçekleşen Kıbrıs Barış Harekatı’nın 46’ncı yıldönümü de eklenince söz konusu moral bozukluğu tamamen depresif bir hale dönüştü. İki ülkede kamuoyunun yaptığı yorumlarda “Türk işgalinin yıldönümünde bu kez de Avrupa Birliği tarafından satıldık” ifadeleri öne çıktı.

KİSSİNGER’E HAİNLİK SUÇLAMASI

Yunanlar ve Rumlar, Türkiye’nin Ada’ya çıkarma yapmasına ABD’nin göz yumduğunu, özellikle de dönemin ABD dış siyasetinde belirleyici ismi Henry Kissinger’in Türkiye’ye yeşil ışık yaktığına inanıyor, “Bu kez de AB tarafından satıldık” söylemi işte buradan geliyor. Dolayısıyla kendi emelleri için tüm Avrupa Birliği üyelerinin Türkiye’den vazgeçeceğini sanan Yunan ve Rum siyasetçiler gerçekleri acı bir biçimde tecrübe etmeye devam ediyor.

Öte yandan Yunan Başbakan Kyriakos Miçotakis, “Türk işgali” diye niteledikleri Kıbrıs Barış Harekatı’nın 46’ncı yıldönümü için konuşurken, “Hala kanayan bir yarayla karşı karşıyayız. İşgalin sonuçlarının getirdiği hiçbir şeyi kabul etmeyeceğiz, hiçbir şeyle uzlaşmayacağız” mesajı vererek KKTC’yi asla tanımayacaklarının altını çizdi. Türk askerinin Ada’dan daimi olarak çıkması için her şeyi yapacaklarını vurguladı.

Editör: TE Bilisim