Diriliş Postası Muhabiri Gökhan Yılmaz

Yayılmacı ve sömürgeci politikalarının devamı için bir birine ekmek ve su gibi muhtaç olan İran ve ABD arasında yaşanan “suni” gerilim her geçen gün tırmanıyor. ABD düşmanlığı ile Suriye, Irak, Filistin, Lübnan, Pakistan, Afganistan gibi ülkelere ‘mezhep ihracı’ gerçekleştirerek yayılmacı bir politika yürüten İran, 4 Kasım 1979’da Tahran’daki ABD Büyükelçiliği’ne düzenlenen baskının bir tekrarını Irak’ta gerçekleştirdi.

TRUMP’TAN İRAN’A TEHDİT

Washington’ın pazar günü Suriye ve Irak’taki İran destekli Hizbullah Tugayları’na ait üsleri vurmasının ardından İran destekli terör örgütü Haşdi Şabi, ABD’nin Ortadoğu’daki en iyi korunan birimlerinden biri olan Bağdat Büyükelçiliği’ni bastı. Büyükelçilik binasına zarar veren Haşdi Şabi’nin bu hamlesinin ardından bölgedeki tansiyon hızla yükseldi.

ABD Başkanı Donald Trump, Twitter üzerinden İran’ı tehdit ederken, Pentagon, Bağdat Büyükelçiliği’ne ek asker gönderdi. Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Saldırıdan İran’ı sorumlu tutacağını kaydeden Trump, “Çok büyük bir bedel ödeyecekler. Bu bir uyarı değil, tehdittir” ifadelerini kullandı.

ABD VE İRAN İŞBİRLİĞİ YAPIYOR

“Bir birlerine karşı oldukça ‘düşmanca’ açıklamalar yapan İran’daki molla rejimi ile ABD arasında gerçekte nasıl bir ilişki var?” sorusunun cevabını ise İran’da Cumhurbaşkanlığı yapmış kişilerin açıklamalarında bulmak mümkün. İran eski cumhurbaşkanları Mahmud Ahmedinejad ve Haşimi Rafsancani’nin “Afganistan’da ABD’ye yardım ettik” açıklamalarına, İran’ın teolojik lideri Hamaney’in danışmanı Ali Ekber Velayeti’nin benzer açıklamaları da eklenince ABD-İran arasındaki ilişkinin fotoğrafını net bir şekilde çekmek mümkün.

DİRİLİŞ POSTASI HAZİRANDA DUYURMUŞTU

Diriliş Postası, 26 Haziran 2019’da “Savaşın adresi değişir!” başlığıyla bölgedeki gelişmelere ilişkin yaptığı yorumda, söz konusu savaşın Irak başta olmak üzere bölge ülkeler üzerinden yürütüleceğini yazmıştı.

Zira 1979’daki Tahran Büyükelçiliği baskınını takiben Eylül 1980’de başlayan İran-Irak savaşı da İran’ın “Devrim ihracı” için Irak’a yaptığı baskı sonucu yaşandı.

SAVAŞIN ADRESİ DEĞİŞİR

4 Kasım 1979’da Humeyni destekçisi öğrenciler Tahran’daki ABD Büyükelçiliği’ni bastı ve içindekileri rehin aldı.

PENTAGON EK ASKER GÖNDERDİ

ABD Savunma Bakanı Mark Esper de İran destekli terör örgütü Haşdi Şabi’nin eyleminin ardından, “Büyükelçilikteki personele destek olmak üzere ek kuvvet gönderiyoruz” açıklamasında bulundu. Yaşananlar sebebiyle üstü kapalı şekilde Irak yönetimini sorumlu tutan Esper, “Tüm ülkelerde olduğu gibi ülkedeki personelimizi koruması konusunda ev sahibi ülkeye güveniyoruz ve Irak hükümetine bu konuda uluslararası yükümlülüklerini yerine getirme çağrısında bulunuyoruz” diye konuştu.

KUM-NECEF ÇATIŞMASI

Ülkede 1 Ekim 2019’da başlayan ve ülkedeki İran hegemonyasına karşı olduğu belirtilen hükümet karşıtı gösteriler sonucunda Şiilerin Necef ekolünün temsilcisi Ali es-Sistani’nin çağrısı sonrası Başbakan Adil Abdulmehdi istifasını açıklamıştı. Şiiler için önem arz eden Sistani’nin başını çektiği Necef ekolü ile Hamaney’in Kum ekolü arasındaki çekişmenin daha da belirgin hale geldiği dönemde, Irak’ta yaşanan gelişmeler ABD ve İran, Irak’ı parçalamak istiyor şeklinde yorumlandı.

ABD’YE İŞGAL YARDIMI

Ahmedinejad, 2013 yılında yaptığı bir açıklamada İran’ın Afganistan’ın işgal edilmesi sırasında ABD’ye yardım ettiğini söylemişti. “Biz Afganistan’da ABD’ye yardım ettik, sonra Irak’ta yardım ettik” sözleriyle açık bir şekilde ABD işgallerine yardım ettiklerini belirten Ahmedinejad, ABD’nin daha sonra İran’ın taleplerine kulak tıkadığını söyledi.

HAMANEY’DEN HABERSİZ OLMASI MÜMKÜN DEĞİL

Benzer açıklamalar İran’ın teolojik lideri Hamaney’in danışmanı Ali Ekber Velayeti ve eski Cumhurbaşkanı Haşimi Rafsancani’den de geldi. Velayeti, İran gazetesine yaptığı açıklamada, O şartlarda İran olmasaydı Amerikalılar Afganistan’a giremezdi. İran ve ABD, Saddam’ın düşüşünden sonra Irak’ta güvenliğin tesis edilmesine katkı sağlamak amacıyla görüşmeler yaptı” açıklaması ile İran’ın ABD işgallerindeki rolünü açık bir şekilde ortaya koydu. Rafsancani de ABD ile yürütülen müzakerelerin Hamaney’in izni olmadan gerçekleşemeyeceğine vurgu yaparak, Irak ve Afganistan anayasalarının ABD-İran görüşmelerinin ardından yazıldığını açıklamıştı.

Editör: TE Bilisim