Diriliş Postası Gazetesi Muhabiri Batuhan Gülşah
Ortadoğu’dan Avrupa’ya göç dalgası azalmaya değil artmaya devam ediyor. Avrupa Sınır ve Kıyı Güvenliği Örgütü (Frontex) Sorumlusu Fabrice Leggeri’nin 2019 yılına dair paylaştığı rakamlar bu durumu gözler önüne seriyor. Leggeri, geçtiğimiz yıl 82 binden fazla mültecinin Avrupa Birliği sınırlarına yasa dışı olarak girmeye çalıştığını açıkladı. Bir önceki seneye kıyasla yüzde 46’lık bir artışın gözlendiğini vurgulayarak, bu artış çizgisinin 2020’de de devam etmesi olasılığının endişe verici olduğunu ifade etti.
TEMEL GÜZERGÂH TÜRKİYE
Leggari açıkça ifade etmese de, söz konusu vakalarda aslan payını Türkiye’den Yunanistan’a yasa dışı geçiş girişimlerinin aldığı biliniyor. Zira Avrupa Birliği ülkelerine gelmeye çalı-şanların büyük bölümünü iç savaşların bitmek bilmediği başta
Suriye ve Afganistan olmak üzere, İran ve Pakistan takip ediyor. Bu ülkelerden gelenlerin köprü olarak kullandığı ülke ise Türkiye. Yunanistan’ın ırkçı yayın organlarında göç krizinin tek sorumlusunun Türkiye olduğu şeklinde bir algı operasyonu güdülürken, bunlardan biri olan haber sitesi Hellas Journal, “Yasa dışı geçiş rakamları artıyor ama Avrupa Birliği, Recep Tayyip Erdoğan hakkında bir tek olumsuz söz bile söylemiyor” şeklinde bir haber yaptı…
SAHİL GÜVENLİK HEDEFTE
2016 yılında Türkiye ile Avrupa Birliği arasında yapılan Geri Kabul Anlaşması’na atıfta bulu-nan Hellas Journal, “Buradan 6 milyar euro almayı garantileyen Türkler, mültecileri Türkiye sınırlarında tutmamakla ısrar ediyor. Türk sahil güvenliği, mültecilere adeta yol göstererek Yunan sınırlarına geçmelerine yardımcı oluyor. En kötüsü ise, Avrupa Birliği’nden bu konuda hiç ses çıkmıyor. Türkiye aleyhine kimse konuşmuyor” şeklinde gerçekler-le uzaktan yakın-dan ilgisi olmayan bir habere imza atıldı.
İKTİDARIN GÖRÜŞÜ DE AYNI
Yunanistan’a her gün onlarca yasa dışı geçiş girişiminin durdurulduğu, bununla birlikte Avrupa Birliği’nin söz verdiği mali yardımların çok az bir bölümünü gönderdiği, Türkiye’nin sayıları 4 milyona yaklaşan bu insanların ortada kalmaması için kendi kaynaklarını sarf ettiği bir ortamda Hellas Journal’in ifadeleri, Yunan sağının klasik görüşünü yansıtması bakımından önemli. Zira 7 Temmuz 2019’da tek başına iktidara gelen sağcı Yeni Demokrasi’nin içinde gerek kabinede gerekse milletvekili konumunda bulunan ve bu görüşü paylaşan isimlerin hiç de az olmadığı bir gerçek.
