Diriliş Postası Muhabiri İbrahim Seçkin Talaş/Ankara

Hukuk ve Değişim Derneği Başkanı Eyüphan Korkmaz, barolarda yaşanan temsil adaletsizliğine dikkati çekerek, mevcut sistemde avukatların ortak paydada buluşamadığının altını çizdi. Barolarda seçimi kazananın kaybedenin görüşlerini dile getirmeden baroları yönettiğini dile getiren Korkmaz, kazananın yüzde 25 ile yönetime geldiği bir sistemde yüzde 75’in temsil hakkının olmadığını söyledi.

Korkmaz, “Yüzde 28 ile 30 oy alınarak birçok farklı grubun yarıştığı seçimde seçim kazanılıyor, diyelim bir oy fazla ile seçimi kazandınız, tulum çıkartıyorsunuz. Yani yönetimde geri kalan yüzde yetmişin hiç bir temsil hakkı yok. Disiplin ve denetleme kurullarında geri kalan yüzde yetmiş beşin hiç bir temsil hakkı yok. Ayrıca Türkiye Barolar Birliği’ne gönderilecek delegasyonla alakalı da diğer yüzde yetmiş beşin hiç bir temsil hakkı yok. Böyle kötü bir temsil boyutu var” diyerek yaşanan adaletsizliğe tepki gösterdi.

“BAROLARDA ORTAK PAYDADA BULUŞAMIYORUZ”

Ankara, İstanbul ve İzmir’de Cumhuriyet tarihinden beri değişmeyen bir temsil hadisesinin bulunduğuna değinen Hukuk ve Değişim Derneği Başkanı Korkmaz, toplumun temel değerleriyle uyuşmayan açıklamalarla baroların diğer kuruluşlarla polemiğe girdiğini belirterek, en son örneğin Ankara Barosu’nun Diyanet İşleri Başkanlığı ile Ramazan ayında yaşandığını hatırlattı.

Barolarda temsilde adaletin sağlanamamasının mesleğin sorunlarının göz ardı edilmesine sebebiyet verdiğini belirten Korkmaz, “Yarışıyoruz diyorsunuz ama hiç temsil edilmiyoruz. Bırakın temsil edilmeyi onu da anlıyoruz. Meslek için bir şeyler yapıyorsunuz ama ortak paydada olamıyoruz. Mesleğin sorunlarından uzaklaşıyoruz. Farklı ideolojik hadiselere girince buralarda sorunlar nüksetmeye başlıyor” diye konuştu.

“TOPLUMDAN BAĞIMSIZ TUTUMLARA GİRİLİYOR”

Geçmişte yaşanan toplumsal olaylarda baroların tarafgir yaklaşımlarına değinen Korkmaz, “Ankara Barosu Gezi olaylarında inisiyatif aldı. Diyelim bir başörtüsü konusunda İstanbul Barosu’nun ya da İzmir Barosu’nun aldığı tavır, özgürlükten yana olması gereken barolar ifade hürriyeti ve kılık kıyafet hürriyetiyle tezat oluşturan noktalarda maalesef ortak paydamız olmuyor. Aynı durumu 15 Temmuz sürecinde de yaşadık. Bir mesajla bile anında milyonların duyduğu bir demokrasi mücadelesine maalesef 48 saat sonra mesajla karşılık verdiler” ifadelerini kullandı.

Anadolu’da avukat sayısı 50-60 olan şehirlerin bulunduğuna dikkati çeken Korkmaz, mevcut sistemde 30 tane şehrin avukatını temsil eden avukatların bulunduğunu ancak kazanan yönetimlerin Anadolu’da savunma mercii görevini yürüten avukatlarla istişareye açık kapı bırakmadıklarını sözlerine ekledi.

Korkmaz, toplumsal olaylarda tarafgir durumlara giren baroları eleştirerek, “Dinlemiş olsanız kılık kıyafet konusunda böyle düşünmezsiniz. Geziye destek veren de, muhalif olanlar da var diyebilirsiniz. Araya terörizm girerse biz burada yokuz diyebilirsiniz” açıklamasında bulundu.

“AVUKATLARIN TAMAMI TEMSİL EDİLMİYOR”

Mevcut sistemde değişim arzusunun uzun süredir var olduğunu belirten Korkmaz, “ Temsil ve çoklu baro konuşuluyor. Nispi temsilde o yapının içerisine kendini adapte ediyorsun ama çoklu baroda daha özgür, bağımsız yapılar oluşturabiliyorsun. Bu yönüyle farklı riskleri olabilir. Herkes aşırı unsurlarda baro kurarsa diye konuşuyor, kurarsa kursun. Kendini o şekilde ifade edebiliyorsa, suç olmadığı sürece olabilir” diyerek çoklu baro ve barolarda seçim sisteminin değiştirilmesi gerekliliğini savundu.

Risklerin korku unsuru olarak gösterip çoklu baronun önünün kesilmesi doğru olmadığına değinen Korkmaz, “Bir kere değişim şart. Buna inanıyoruz. Nispi temsil olur veya çoklu baro olur. Çoklu baroda Anadolu’daki barolar hakkaniyetli bir şekilde temsil olunsun. Ankara’da 15 bin hukukçu bir araya geliyor yalnız Anadolu’da 40 vilayet nüfus olarak bir araya gelse avukat sayısı az olduğu için Ankara’da temsil edilmiyor. Bu temsil noktasında sıkıntılar oluşuyor. Ankara, İstanbul ve İzmir’i alan tulum çıkartıyor. Geriye kalan 78 vilayetin temsili olmuyor” değerlendirmesinde bulundu.

Editör: TE Bilisim