Diriliş Postası Muhabiri Durim Abazi/Sırbistan

Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksander Vuçiç, Bosna’daki soykırımı inkâr eden Avusturyalı yazar Peter Handke’yi aldığı Nobel Edebiyat Ödülü sebebiyle tebrik etmişti. Handke’yi Sırbistan’a davet eden Cumhurbaşkanı Vuçiç, “Bu ödül edebi çalışmalarınız, tecrübeniz ve bilginiz doğrultusunda verildi. Ayrıca mücadelesini verdiğiniz cesaret ve onurunuz için bu ödüle layık görüldünüz.” demişti.

“BİR SIRP İÇİN 100 MÜSLÜMAN ÖLDÜRÜRÜZ”

Belgrad Üniversitesi Hukuk Bölümü’nü bitiren Aleksander Vuçiç, 1993 yılında Slobodan Miloşeviç, Vojislav Seselj ve Tomislav Nikoliç’in Sırp Radikal Partisi’ne (SRS) katılmıştı. Partinin ideolojisi Sırp milliyetçiliği ve “Büyük Sırbistan”ı kurmak. 24 yaşındayken SRS’nin Genel Sekreteri oldu. Sırbistan’ın en güçlü politikacısı Vuçiç, bir zamanlar Vojislav Seselj ve Slobodan Miloseviç’in arkadaşı olarak görev yapmıştı. Savaş sırasında ayrıca Enformasyon Bakanı olarak görev yaptı ve Sırbistan’ın Kosova’ya karşı propagandasını yönetti. Miloseviç ve Seselj’in düşmesinden sonra, onların öğrencisi politikaya geri dönmeyi ve Sırbistan’ın başına geçmeyi başardı.

Miloşeviç, Seselj ve Nikoliç ile birlikte, Sırbistan’ın Kosova da dahil olmak üzere eski Yugoslav cumhuriyetlerine karşı işlediği suçlarını planladı ve aktif olarak katıldı. İlk zamanlarda partide üst düzey bir pozisyon alamadığı için hukuk mezunu, patronlarına bira tedarik eden (konobari)mesleğini yapmak zorunda kaldı. Siyasi kariyerinin başlangıcından beri radikal bir partiye katıldığı için Vuciç farklı olamazdı. Bosna-Hersek’teki Sırp soykırımı sırasında Vuçiç, günümüzde de hala hatırlanacak akıl almaz bir ifade kullanmıştı: “Öldürülen bir Sırp için, 100 Müslüman öldürürüz.” Vuçiç, 2012’ye kadar Srebrenica’da soykırım işlendiğini kabul edememişti.

VUÇİÇ’İN DÖNÜM NOKTASI

Enformasyon Bakanı olarak göreve başlar başlamaz Vuçiç, Miloşeviç’in tüm yaptıklarını savunmaya başlamıştı. Çocuk katili Slobodan Miloşeviç’e kötü muamele yapan tüm gazetecileri cezalandırmayı önerdi. Vuçiç, daha sonra 1999 yılında öldürülmüş bulunan Sırp gazeteci Slavko Curuvija ‘yı bile tehdit etti. Curuvija’nın eşi ise doğrudan Vuçiç’i suçlamıştı.

Kumanova Anlaşması’nın imzalanmasından sonra, Vuçiç, bakan görevinden istifa etmişti ancak Miloşeviç’in hükümeti dağılana kadar görevini sürdürdü. 2004 yılında Belgrad Belediyesi’ne başkan adayı olmuştu fakat seçimi kaybetmişti. Vojislav Seselj ve Tomislav Nikoliç’ın ayrılmasının ardından, Vuciç ikincisini takip etmeye karar vermişti. 2008 yılının başlarında Nikoliç, Sırbistan İlerleme Partisi’ni kurdu. Bu, Vucic’in politikacı olarak şekillendirdiği ideolojide ve zihniyette bir dönüm noktasıydı. Nikoliç partinin politikalarını aniden değiştirerek, ‘Büyük Sırbistan’ fikrini sözde terk ederek Avrupa Birliği’ne yöneldi. Vuçiç, 2013’te Kosova ile Sırbistan arasında devam etmekte olan diyaloğa dahil olmuştu. 2014 yılında partinin başına geçen Alkesander Vuçiç, kısa bir süre sonra yapılan genel seçimin ardından başbakan seçilmeyi başarmıştı. 2017’de de Cumhurbaşkanı olarak seçildi. Böylece Vuçiç, Miloşeviç ve Seselj’in uşaklığından Cumhurbaşkanına kadar yükselmiş oldu.

Editör: TE Bilisim