Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, cuma namazını İstabul’da Hz. Ali Camii’nde kıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, cami çıkışında basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Erdoğan, İdlib’deki gelişmeleri “sıkıntı verici” olarak niteleyerek, “Sadece ‘İdlib’ deyip geçemeyiz. Kuzeybatıdan kuzeydoğuya doğru o koridorda ciddi sıkıntılar var.” dedi. Pazar günü Berlin’de olacaklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bu konuları etraflıca ele almayı düşündüklerini dile getirdi.

BERLİN GÖRÜŞMELERİ ÖNCESİ İDLİB MESAJLARI: “HEPSİ YALAN!”

Bir gazetecinin İdlib’deki kara saldırılarının ardından Türkiye’ye yoğun bir göç olduğunu kaydetmesi üzerine, “Rejimin ateşkesle alakalı attığımız adıma uymadığının çok açık bir ispatı.” karşılığını veren Erdoğan, şöyle devam etti:” “Malum 3 şehidimiz oldu. Kendilerine Allah’tan rahmet diliyorum, ailelerine ve milletimize başsağlığı diliyorum. Tabii bunu biz karşılıksız bırakamayız. Bunun da bedelini çok daha farklı, çok daha ağır bir şekilde ödeteceğiz. Fakat İdlib’deki bu son gelişmelerde 20’ye yakın maalesef sivil vatandaş bu bölgede şehit edildi, öldürüldü. Bahane her zaman hazır. Bahane şu: ‘Terör örgütleri orada şunu yapıyor, bunu yapıyor.’ Hepsi yalan. 3 yaşında, 4 yaşında, 5 yaşında, öbür tarafta malum annelerden evlatlarının yanında terörist mi olurmuş? Biz ekranlarda da görüyoruz kocasını 2-3 ay önce kaybetmiş anne 6 çocuğuyla beraber orada çadırların altında kendine yer bulmaya çalışıyor ve bunlar sivil. Tüm bu olaylar karşısında şahsen Berlin süreci ağırlıklı Libya gibi görünse de ben orada İdlib konusunu da etraflıca gündeme getirmeyi düşünüyorum. İkili görüşmelerde de yine İdlib üzerinde durmayı düşünüyorum.”

HAFTER YORUMU: GÜVENİLİR BİR ADAM DEĞİL

Erdoğan, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un, Halife Hafter’in uzlaşmaya uygun davranacağı yönündeki sözlerinin hatırlatılması üzerine de “Ben doğrusu karanlıkların okuyucusu değilim. Bu adam (Hafter) güvenilir bir adam da değil. Şu anda Trablus’u dün bombalamaya devam ettiler. Biz etraflıca bunu çok açık net Berlin’de göreceğiz ve Berlin’de söyledikleriyle onun hemen ardından bir gün sonra, iki gün sonra ne yaparlar bunu da göreceğiz. Bundan dolayı da ben gerek pazar gününü, pazartesi, salı, çarşamba… Bugünleri çok önemsiyorum. Temenni ederim ki verdikleri sözün arkasında dururlar, aksi takdirde biz tabii bunun takipçisi olacağız.” değerlendirmesini yaptı.

İMAMOĞLU’NUN MEKTUBU İÇİN YORUM

Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, Kanal İstanbul’un onaylanan ÇED raporuna bugün itiraz eden İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun kendisine verdiği mektup soruldu. Erdoğan bu soruya cevaben, “Mektup gizli bir mektup. Mektubun içeriğinde sizin anlattığınızdan daha farklı şeyler var. Kendisi açıklarsa daha isabetli olur. Gündemde olması hasebiyle şunu söyleyebilirim: Kanal İstanbul bu şahsın konusu değil. Bizim konumuz. CHP’lilerin Kanal İstanbul’dan arsa topladıkları iddiası var. Bu da bizim konumuz değil. Parası olan istediği yeri alabilir. Kanal İstanbul ile biz dünyaya bir mesaj veriyoruz. Nasıl Panama var ise Süveyş varsa biz de çevremizi tehdit eden bu geçişe karşı bir de şimdi kendimiz bir kanal yapıyoruz” dedi.

“DEVLET, PLANLAMA ÜZERİNE KURULUDUR”

Kanal İstanbul’un, İstanbul’a farklı bir güzellik getireceğini belirten Erdoğan, “Bambaşka bir güzelliğe sahip olacak. 500 bin kişinin yerleştirilebileceği bir yere akın olacağı gibi şeyler söyleniyor. Devlet, planlama üzerine kuruludur. Eğer doğru planlama yaparsanız sorun yaşamazsınız. Biz kararlıyız, finansman için de bir sıkıntımız söz konusu değil. Bir kaç ay sonra Kanal İstanbul için adımlarımızı atacağız” ifadeledini kullandı.

Bu bir son dakika haberi.

Ayrıntılar Güncellenecek…

Editör: TE Bilisim