Diriliş Postası Muhabiri Batuhan Gülşah/Atina

Türkiye, Ege ve Akdeniz’de gerçekleştirdiği tatbikatları uluslararası harekât seviyesine çekme işleminde önemli bir yol katetti. Akdeniz Kalkanı Harekâtı’na katılan ilk ülke, Ankara’nın en önemli dost ve müttefiklerinden Pakistan oldu. PNS Alamgir Fırkateyni, bir deniz karakol uçağı ve bir deniz özel kuvvet timi ile boy gösterdi. Söz konusu tatbikata karşı en büyük rahatsızlık, Yunanistan cephesinden geldi.

Hava sahasının ve kara sularının ihlal edildiğini öne sürülürken, uluslararası toplumun gözleri önünde böyle bir yasadışı hareketin gerçekleştiği iddia edildi. Yunan basını da Türkiye-Pakistan ortak harekâtının, Akdeniz’de üçlü stratejik birlik haline gelen Yunanistan-Güney Kıbrıs-İsrail hattına karşı gözdağı verme amacı taşıdığını savundu.

Pakistan’ın Türkiye ile yakın ilişkilerine dikkat çekilerek, Ankara’nın son 2 senede düzenlediği tatbikatlara katılım sergilediği hatırlatıldı.

DAYATMALARA EN ETKİN CEVAP

Akdeniz Kalkanı Harekâtı ile Yunanistan’ın Meis adasının egemenlik sahasının ihlal edildiği de iddia edildi. Türkiye’nin Ege ve Akdeniz’de gerçekleştirdiği tatbikatlar, dayatma şeklinde bekleyen Yunan tezlerinin tanınmadığı belirtmek açısından büyük önem taşıyor. Nitekim bu yönde çaba gösteren Atina’da her tatbikat sonrası benzer sesler yükseliyor.

“TÜRKİYE’YE SİLAH SATMAYIN”

Öte yandan Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, bir radyo kanalına bağlanarak yaptığı açıklamalarda, Avrupalı müttefiklerinin Türkiye’ye silah ve mühimmat satışını durdurması gerekliliğini dile getirdi. “İspanya, Türkiye’ye uçak gemisi teknolojisi satıyor. Almanya, denizaltı gönderiyor. Bunların hangisi (Avrupa Birliği içi) müttefik anlayışına uygun? Sıradan silah satışından bahsetmiyorum bile. Ancak İspanya ve Almanya türü satışlar, güç dengelerini değiştirebilecek nitelikte” diye konuştu. Türkiye ile Yunanistan’ın aynı güç seviyesinde olduğunu ima etti.

Editör: TE Bilisim