Kuruluş, her yıl yayımladığı “Güney Asya’da Azınlıkların Durumu” başlıklı raporda, Başbakan Nerandra Modi liderliğindeki Hindistan Halk Partisi (BJP) yönetiminin izlediği Hindu milliyetçisi çoğunlukçu politikaların ülkede Müslümanlara yönelik baskıları arttırdığını belirtti.

Federal hükümetin geçen yıl hazırladığı Ulusal Vatandaşlık Kaydı’nın milyonlarca Müslüman’ı “devletsiz” kalma riskiyle karşı karşıya bıraktığına dikkat çekilen raporda, diğer taraftan yeni çıkarılan Vatandaşlık Yasası’nın Afganistan, Pakistan ve Bangladeş’ten yasa dışı göçmenlere vatandaşlık yolunu açarken Müslümanları dışarda bırakarak ayrımcı bir tavrı ortaya koyduğu vurgulandı.

“HÜKÜMETİN AŞIRILIKLARINA VE ÇOĞUNLUKÇULUĞUNA KARŞI ÇIKAN HERKES SÜREKLİ SALDIRI ALTINDA”

Ülkedeki insan hakları savunucuları ve devlet ve onun desteklediği ideolojik grupların sürekli tehdidine maruz kaldığına işaret edilen raporda, “Hindistan’ın sivil toplum aktörleri, insan hakları avukatları, protestocular, akademisyenler, gazeteciler ve liberal aydınlar, aslında hükümetin aşırılıklarına ve çoğunlukçuluğuna karşı çıkan herkes sürekli saldırı altında.” ifadelerine yer verildi.

Raporda Yabancı Desteklerin Düzenlenmesi Yasası’nı silah olarak kullanarak, yurt dışı kuruluşlardan bağış ve destek alan insan hakları örgütlerini hedef aldığı ifade edildi.

Hint toplumunda İslamofobi’nin giderek arttığına dikkati çeken uzmanlar, şubatta Vatandaşlık Yasası’na karşı yapılan protestolar sırasında ortaya çıkan Müslüman karşıtı ayaklanmaları ve martta yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle uygulanan karantina sırasında bazı vakaların ortaya çıktığı Tebliğ Cemaatine yönelik tepkileri örnek gösterdi.

Editör: TE Bilisim