Kadro alan işçilerle bir süre sohbet edip, “hayırlı olsun” dileklerini ileten Jülide Sarıeroğlu, çalışanların merak ettiği soruları da yanıtladı.

Hastane bünyesinde 11 yıldır taşeron firma üzerinden temizlik görevlisi olarak çalışan bir işçinin kıdem tazminatına ilişkin sorusuna Sarıeroğlu, “Feragat belgeleri ve Sulh Sözleşmesi imzalanınca şöyle bir yanlış bilgi yaymaya çalıştılar. Kıdem tazminatlarınız, kıdemleriniz yanıyormuş gibi. Böyle bir şey söz konusu değil.” dedi.

Kıdem tazminatı konusunun İş Kanunu’nda düzenlendiği için Kanun Hükmünde Kararnameye (KHK) koymadıklarını belirten Sarıeroğlu, kıdem tazminatının İş Kanunu’nda düzenlenmiş doğal bir hak olduğu için bununla ilgili aksi bir tasarruflarının olmasının söz konusu olmayacağını, kişilerin kıdemleriyle kadroya geçip, emekli olduklarında da tazminatlarının ve yıllık izin gibi haklarının saklı olduğunun altını çizdi.

“Bu mutluluğa engel olmaya çalışılıyor”

Kamuda şu anda 100 bin kadrolu işçi olduğuna ve düzenlemeyle 450 bin kişiyi kadrolu olarak aldıklarına dikkati çeken Sarıeroğlu, “Gerçekten çok büyük iş yapıyoruz. Bu yaptığımız işten rahatsız olanlar var. O yüzden de sürekli bilgi kirliliğiyle, algı çalışmalarıyla kafalarda soru işareti oluşturup böyle bir mutluluğun doya yaşanmasına engel olmaya çalışıyorlar. Biz de mücadele ediyoruz.” diye konuştu.

Sınava ilişkin açıklama

Sınav konusunda da herkese kendi alanıyla ilgili, eğitimine göre sorular sorulacağına işaret eden Sarıeroğlu, her şeyin merkezden kontrol edileceği bilgisini verdi.

Çalışanların, “Bu sınavı geçemezsek ne olacak?” sorusuna ise Sarıeroğlu, “Burada bin 60 kişi çalışıyormuş. Kocaman bir hastane burası o kadar sistematik ki bir kişinin bile hastaneden diyelim ki elediniz, onun yerine eleman almaları çok zor.” dedi.

Hastanede lise mezunu olanların temizlik görevlisi olmak için bile KPSS puanına ihtiyaç duyulacağını aktaran Sarıeroğlu, şöyle devam etti:

“Eskiden direkt şirket üzerinden girebiliyordunuz. Hastanemiz daha geniş anlamda alım imkanına sahipti. O yüzden giriş çıkışlar şirketler üzerinden daha sık olabiliyordu. Ama şimdi kadrolu işçi olmanın anlamı da o bir kişi eksilirse hastanenin o kişinin yerine eleman alma imkanı zorlaşacak. Bize başvuracaklar, Devlet Personel’e, Devlet Personel İŞKUR’a o talebi iletecek, biz ilan açacağız. O ilana gelecek koşullar sağlanıyor mu, belli bir oranını da göndereceğiz. Onun arasından seçecekler, mülakat yapacaklar, sınav yapacaklar. Çok zor süreçler. O yüzden ben hiçbir idarenin eleme yoluna gitmeyi tercih edeceğini sanmıyorum. Şu anda hastanelerde bir kişinin bile yaptığı iş özellikle çok kıymetli, önemli. Orada bir boşluk oluşmasını kimse göze alamaz.”

“Kefil diye bir şey yok”

Bir gazetede “Kefil istendiğine” ilişkin haberleri de değerlendiren Sarıeroğlu, “Sizden kefil isteyen oldu mu arkadaşlar?” diye sordu. Habere şaşırdıklarını belirten Sarıeroğlu, “Maalesef böyle yanlış bir habere imza atıldı. Umuyoruz yarın düzeltirler.” ifadesini kullandı.

Güvenlik soruşturmasıyla ilgili bir belgeyi gösteren Sarıeroğlu, kanun gereği kamuya girenlerin hepsinin güvenlik soruşturmasından geçtiğini anımsattı.

Her şeyi rızaya dayalı olarak yaptıklarına işaret eden Sarıeroğlu, güvenlik soruşturması kapsamında herhangi bir karışıklık olmaması için anne, baba, eş ve 18 yaşından büyük kardeşlerin adının sorulduğunu anlattı. Sarıeroğlu, “Aslında en iyi kurumlarımız, çalışma arkadaşlarımız birbirini bilir, tanır. Bunca yıldır da buradasınız. Ne yazılacağı şaşırıldı bu süreçte. Onda da kefil diye bir şey yok. Bankadan kredi alınmıyor sonuçta.” diye konuştu.

“Bir kişi bile kamuda bu işin dışında değil”

Bakan Sarıeroğlu, büyük bir iş yaptıklarını, 1 milyon 20 bin kişinin ailesine dokunduklarını vurgulayarak, “Kapsam keşke elimizde olsa, genişletebilseydik. Ama şu an merkezi bütçe ile düzenlenen kuruluşlarda hiç kimse kalmadı. Bir kişi bile kamuda bu işin dışında değil şu anda.” ifadesini kullandı.

Sınavlar için de çalışanlara rahat olmalarını, sınavın sade, sıkıntısız bir şekilde yapılacağına değinen Sarıeroğlu, yapılacak sınavla herkesin gönlündeki kaygıların giderileceğini söyledi.

Taşeron düzenlemesine karşı vatandaşların tepkilerine ilişkin bir soruya da Sarıeroğlu, “Biz olumlu görüyoruz. Çok olumlu olduğu için de bu olumlu havayı bozmak için çok girişim var. Ama inşallah bozamayacaklar.” yanıtını verdi.

Kapsamı dışında olanlar konusunda bazı yanlış anlamaların olduğunu, ancak ilk günden itibaren bizim söyledikleri neyse onu uyguladıklarını, hassas bir süreç yürütüldüğünü belirten Sarıeroğlu, “Onların da işleri aynı şekilde devam edecek. Çünkü hizmet alım ya da anahtar teslim, müşavirlik hizmeti gibi çalışma şekilleriyle çalışıyorlar. Onlardan telefonlar geliyor, sosyal medyada yazılan şeyler oluyor. Onlar da aynı şekilde işlerine devam etmiş olacak. Hiç kimsenin işsiz kalma vesaire gibi bir durumu da söz konusu olmayacak.” dedi.

Bakan Sarıeroğlu, kurumlardaki bazı çalışanların beklentilerini de doğal karşıladığına işaret ederek, şunları kaydetti:

“Önemli bir şey, kadroyla kamuda çalışmak, iş güvencesiyle çalışmak. Rabbim inşallah ülkemizin birliğini, beraberliğini, büyümesini kalkınmasını daim kılsın. Önümüzdeki dönemde herkesin çalışma hayatındaki özel sektörde de diğer kurumlarda da tarımda çalışan, her alanda çalışan vatandaşlarımızın hayat standartlarını yükseltecek işlere imza atalım.”

Editör: TE Bilisim