Sağlık Bakanlığı tarafından çekilen görüntülerde acil servise gelen tüm hastalar termal kameralarla taranıyor. Triyaj alanında Covid şüphesi olan ve olmayan kişiler hemen birbirinden ayrılıyor. Farklı alanlara yönlendiriliyor. Muayene edilen hastaların gerekirse akciğer tomografisi gibi diğer tetkikleri yapılıyor.

16 BİN PERSONEL HİZMET VERİYOR

Biyolojik numune alma kabinlerinde PCR testi için numune alınıyor. Şüpheli olan ve takibi gereken hastalar ile hastaneye yatışı yapılan hastalara, bulaş riskini belirtmek için sarı bileklik takılıyor.

16 bin kişinin çalıştığı Ankara Şehir Hastanesi’nin toplam yatak sayısı 3 bin 811. Hastanede 526’sı erişkin olmak üzere 723 yoğun bakım yatağı bulunuyor.

Acil servis bölümünde hastalara hizmet veren aynı zamanda Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi olarak da görev yapan Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz, Ankara Şehir Hastanesi’nin Türkiye’nin hatta dünyanın sayılı acil servislerinden biri olduğunu ifade ediyor.

“TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK ACİL SERVİSİ”

Doktor Kayıpmaz Ankara Şehir Hastanesi acil servisinin fiziksel kapasite anlamında hatta dünyanın en büyük acil servislerinden olduğunu ve yaklaşık 40 bin m2’lik bir kapalı alanda hizmet verildiğini söyledi. Ayrıca bu alanlarda kritik hastalara bakılabilen ve negatif basınç olarak ifade edilen sistemle donatılmış oda ve alanların mevcut olduğunu belirtti. Kayıpmaz açıklamasına şu ifadelerle devam etti: “Bunun yanı sıra durumu daha stabil hastaları izlediğimiz gözlem odalarımız mevcut. Kendi bünyemiz içerisinde yani acil servis içerisinde 2 adet tomografi, 1 adet MR cihazımız mevcut. Ayrıca bizim acil radyoloji ünitemiz mevcut. 7/24 kritik hastaların acil ultrasonografik taramasını yapacak cihazlar ve deneyimli personelimiz mevcut. Profesör doktorlar, doçent doktorlar, doktor öğretim üyeleri de 24 saat yani sabaha kadar burada nöbet tutacak şekilde bir vardiyada çalışıyorlar. Bu anlamda da günlük uzman ve öğretim üyesi, nöbet tutan sağlık personeli sayısı anlamında Türkiye’de öncü bir yerde olduğumuzu söyleyebilirim.”

“NEGATİF BASINÇLI ORTAMLARDA ÖRNEK ALINIYOR”

Doç. Dr. Gülhan Kurtoğlu Çelik ise koronavirüs şüphesi olan hastalarda uygulanan süreci şu şekilde ifade etti:

“Ön triyajda Covid düşünülen hastalar öncelikle poliklinik alanına geliyor, poliklinikte değerlendirilmeleri yapılıyor, vital bulguları bakılıyor. Tetkikler yapıldıktan sonra bu hastanın süreci uzayacaksa ve yatış planlanıyorsa gözlem alanlarına alınıyor, buradan sonra enfeksiyon hastalıkları ile birlikte konsültasyonlarımızı tamamlıyoruz. Örnek alma işlemlerimiz ise bu Covid örnek alma alanlarında en yüksek düzey koruyucu ekipmanlarla ve personelimizi korumak amacıyla negatif basınçlı ortamda bulunan özel kabinlerde gerçekleşiyor.”

“İKİ BİN YATAĞA KADAR ÇIKARTABİLİYORUZ”

Ankara Şehir Hastanesi Koordinatör Başhekimi Op. Dr. Aziz Ahmet Surel, kovid pozitif hastalarının izole edilen yoğun bakım alanında tamamen negatif basınçlı sistemin olduğunu belirtiyor. Bu durumu “Her hastanın solunum ile sahaya bıraktığı partiküller, o odadaki negatif basınç emici uçlar tarafından emiliyor ve bu personelimizin yoğun olarak çalıştığı merkez alanlarına da çok kuvvetli yüzde yüz temiz hava sahalara basılıyor. Böylelikle hem sahada çalışan sağlık personelimizi koruyoruz, hem de bir hastadan diğerine bulaş olmasının da önüne geçiyoruz.” şeklinde açıklayan Surel, bu durumun kovid hastasının yattığı bütün yoğun bakımlarda standart özellik olarak kullanıldığını ifade ediyor. Ankara Şehir Hastanesi’nde 723 yoğun bakımın olduğunu belirten Surel, bunun 526’sı erişkin hastalar için olan yoğun bakımlar olduğunu sözerine ekliyor ve sözlerine şu şekilde devam ediyor: “Şu anda da bunun 224 tanesini, Ortopedi Hastanesi’nde 144, Genel Hastanemizde de 80 tanesini sadece bu hastalarımıza ayırdık. Ve ihtiyaç oldukça daha da bunu artıracak durumdayız. Yani bizim 700 standart yoğun bakım yatağımız var ama, olağanüstü bir durumda yoğun bakım ihtiyacı olduğunda onu 2000’e çıkaracak kapasiteye de sahibiz.”

“HASTALARIMIZ AYRI ALANLARDA”

“16 bin kişilik bir aileyiz ve burada vatandaşlarımız için sağlık hizmeti üretiyoruz. Bakanlığımızın talimatları doğrultusunda ocak ayının sonundan itibaren Covid için organize olmaya başladık. Ve normalde negatif basınçlı olmayan bu yoğun bakımlarımızı, Covid hastalığına özel tamamen negatif basınçlı hale getirdik. Burada iki şeyimiz var: Bu hastalarımızı ideal şartlarda tedavi etmek ve tedaviyi yürüten çalışma arkadaşlarımızın en güvenli şartlarda çalışmalarını temin etmek. Tabii onun yanında Bakanlığımızın ve DSÖ’nün koyduğu kriterler doğrultusunda her türlü koruyucu ekipmanı da çalışma arkadaşlarımıza, çalıştıkları alana göre sağlıyoruz. Bizim normalde 3.811 yatak kapasitemiz var. Pandemi hastanesi olarak Bakanlığımızca ilan edildikten sonra, kampüsümüzü çeşitli alanlara ayırdık. Bu tip bulaşıcı hastalıklarda izolasyon çok önemli. O yüzden bulaşıcı hastalık riski yüksek olan veya bulaşıcı hastalık tanısı olan hastalarımızı ayrı alanlarda tutuyoruz.”

RENK SİSTEMİ KULLANILIYOR

“Bulaşıcı hastalık riski düşük olan veya taşımadığını bildiğimiz hastaları da onlardan ayrı alanlarda tutuyoruz. Böylece birbirlerine bulaşmasının da önüne geçmeye çalışıyoruz. Normalde tıbbi dilde sarı bileklik, sarı renk bulaş riskini ifade eder. Eğer Covid pozitif ise bu hasta veya yüksek riskliyse bulaşıcı hastalık açısından, hemen hastanede bir sarı bileklik takıyoruz triyaj alanında. Yine aynı şekilde Covidli hastayı taşıyacağımız asansör, bu hastayı alacağımız acildeki gözlem alanı, tomografisini çekeceğimiz röntgen bile ayrı. Bunları da yine uluslararası renk olan sarı renk ile işaretledik. Sarı bileklikli hastaların tıbbi hizmetleri bulaş riskini azaltmak için izolasyon alanı olarak belirlenen sarı tabelalı alanlarda görülüyor, bunlar bulaş riski olan hastalar olduğu için. Diğer hastalarımızın tedavileri kampüsümüzün farklı alanlarında güvenli şekilde ve hiç aksamadan devam ediyor.”

Editör: TE Bilisim