Etnospor bugün itibariyle sona eriyor… Birçok milletin geleneksel tatları ve oyunlarıyla katılım sağladığı Etnospor Festivali birbirinden keyifli görüntülere sahne oldu.

Türk kağıdının yapımından, at binme, ok atma, güreş tutma gibi geleneksel sporlara; Arjantin Pato oyunundan Cirit’e kadar birçok farklı kültürün birleştiği 4. Etnospor Kültür Festivali’nin sonuna geldik. Biz de Diriliş Postası olarak Etnospor Festival’ine katılım sağlayan vatandaşlar ve katılımcılarla keyifli dakikalar geçirdik.

Türk Kağıdının Tarihi Nedir?

Türk usulü kağıt ustası Kadir Atalay ile gerçekleştirdiğimiz röportajda kendisine Türk kağıdının farkını ve gelişimini sorduk.

Kadir Atalay: İbrahim Müteferrika, matbaayı kurduktan sonra kağıt üretimi gereksinimi de duyuyor. Dışarıdan almak yerine kendi kağıdımızı alalım ve kendi kitaplarımızı kendi kağıtlarımıza basalım düşüncesiyle hareket ediyor. Padişahın fermanıyla, belirli bir ödenek ayrılarak atölye kurulması kararlaştırılıyor. Birçok yerde araştırma yapılıyor, İstanbul, Bursa ve İzmir’de çeşitli ağaç araştırması yapılıyor ancak en eski kayıtlarda görüyoruz ki, Yalova’nın Elmalı Köyü’nde 1745’te İbrahim Müteferrika, Kağıthane-i Yalakabat isminde bir kağıthane kuruyor. Fakat çok kısa sürüyor çünkü İbrahim Müteferrika hayatını kaybediyor. Ve 200 yıla yakındır Türkiye’de kağıt üretimi yapılmadı. Biz 2012 yılında Yalova Belediyesi sayesinde bir girişimde bulunuldu ve Aytekin Vural ile birlikte bu işe tekrar başladık. 2012 yılında itibaren Özel Kağıthane bünyesinde bu işi geliştirdik.

Türk Kağıdı Neden Önemli?

Geleneksel sanatımız olan Türk Kağıdı, Türk-İslam sanatlarında ve el sanatlarında kullanılıyor. Hat, Ebru, Kat’ı, Minyatür, Tezhip gibi sanatlarda kullanılıyor. Bu sanatlarda sanatçıların temel amacı gelecek yüzyıllara eser bırakmak olduğu için sağlam ve uzun ömürlü kağıtlar gerekiyor. Fabrikasyon kağıtlarının ömrü maksimum 100 yıl olduğunu göz önüne alırsak biz Türk kağıdı ile bu ömrü hiçbir katkı maddesi kullanmadan 800-1000 yıl arasına çıkarmak istiyoruz. 200 yıl boyunca Türk sanatçılar Türk kağıdına eser veremedi. Sanatçılarımız bu alanda muzdarip. Türk-İslam sanatlarını Çin kağıdına, Nepal kağıdına, Hindistan kağıdına yapıyorduk. Yalova Belediyesi’nin çabasıyla bu tarihi işi tekrar başlattık.

Türk Kağıdı Nasıl Yapılır?

Osmanlı, Dut Ağacı’nın dış dallarından, ketenden, paçavradan ve pamuktan kağıt yapmış. Yapım aşamalarına geçelim.

Dut Ağacı’nın dış taraflarını soyup kaynatıyoruz. Kaynatıldıktan sonra tokmaklar yardımıyla o dönemde değirmen yöntemi olduğu için büyük tokmaklarla dövülerek dallar lif haline getiriliyor. Başka hiçbir katkı maddesi kullanılmadan içme suyunun içine atıyoruz. Sonra eleklerin yardımıyla suya daldırıp çıkarıyoruz.

Ancak ebatlar değiştikçe yöntemler de değişiyor. Dediğim gibi son 200 yıldır Türk kağıdı yapılmadığı için bu işin bir hocası da yok. Dünyada 700-800 yıllık atölyeler var ancak bize ait değil yöntemler farklı, işleyiş farklı. Biz sadece eski kaynaklara bakara ve araştırarak bugün bu işi yapıyoruz. Neyse kağıda dönelim.

Elekten çektiğimiz hamuru bezlere yatırıyoruz. Osmanlı döneminde bunlar keçelere yatırılmış. Bezin üstünden çekildiği zaman işlem tamamlanmış oluyor. Daha sonra bu bez kurumaya gider, kurumadan sonra kullanılacağı sanat alanına göre işlenmeye doğru yola çıkar.

Türk Kağıdına Tepkiler Nasıl?

Türk-İslam sanatlarıyla uğraşan hocalarımız çok heyecanlandılar, çok mutlu oldular. Yüz yıllardır Türk-İslam sanatları Türk kağıdına yapılamıyor, acı ama gerçek bu. İlk çıktığımız andan bu yana ilgi azalsa da bilinirlik hala aynı seviyede ve talep de var şu an itibariyle. Bu da bizi mutlu ediyor.

ETNOSPOR’DA ARJANTİN RÜZGARI | ARJANTİN PATO TAKIM KAPTANIYLA RÖPORTAJ!

Arjantin Pato Takımı’nın kaptanı Ariel Tapia ile özel röportaj gerçekleştirdik. Kendisine Türkiye’yi ve Etnospor Kültür Festivali’ni sorduk.

Ariel Tapia şunları söyledi:

Merhabalar.

Benimle röportaj yaptığınız için teşekkür ederim. Şunu söylemek isterim ki biz burada geleneksel sporumuzu tanıtıyoruz. Uzun zaman önce başlayan bu spor son 50 yıldır profesyonel olarak oynanıyor. Son yıllarda bu sporu kurallara oturttuk. Artık bu kurallara göre oynuyoruz.

Şimdi Türkiye’ye Pato sporunu tanıtmaya geldik. Bizim için iyi bir tanıtım fırsatı oldu. Bu festival sayesinde sporumuzu televizyonlarda, değişik kanallarda birçok ülkeden herkese gösterebiliyoruz. Bu festivalde çok keyif alıyoruz. Değişik yerlere gittik. Festival yetkilileri bizimle çok güzel ilgileniyorlar. Çok keyif alıyoruz. Farklı insanlar tanıyoruz, farklı bir kültür tanıyoruz. Burada olmaktan çok mutluyuz. Festival sonuna kadar yeni yerler de göreceğiz. Festival bittiğinde de birkaç gün daha yine İstanbul’da farklı yerler görme fırsatımız olacak. Dört gözle bekliyoruz.

SUDAN YEREL ÇEREZLERİ VE MUHAMMED GADALLA

Etnospor Festivali’nin güzel renklerinden olan Sudanlı Muhammed Gadalla, Sudan’ın yerel çerezleri hakkında bilgi verdi ve bize Gungulez şerbeti ikram etti.

Muhammed Gadalla, programla ilgili şunları ifade etti:

Program çok güzel. Ben ikinci kez katılıyorum ve buradaki her şeyi ücretsiz veriyoruz. Sudan’ı tanıtıyorum ve bundan dolayı çok mutluyum. Dünya’da Sudan’dan başka üretilmeyen çerezleri getirdik. Gungulez şerbetimiz çok meşhur. Sizlere de ikram etmek isteriz.

Festivalden bizlere yansıyan görüntüleri sizlere aktardık. Bir sonraki Etnospor Kültür Festivali’nde görüşmek üzere…

Editör: TE Bilisim