Seda Şimşek / Ankara / Özel Haber

Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Salgın sürecinde en büyük sorunu örgüt iş yerlerinde yaşadıklarını dile getiren Arslan, 696 sayılı kanun hükmündeki kararnamenin 1 Kasım itibari ile yeni bir aşamaya gelecek olmasıyla birlikte, Hak-İş’e üye 80 kişinin hiç tanımadıkları bir sendikaya üye olmak zorunda kalacağını dile getirdi.

Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan

AZERBAYCAN’IN YANINDA OLMAMIZI DEĞERLİ BULUYORUZ”

Dileklerinin işgal edilen Azerbaycan topraklarının özgürleşmesi olduğunu dile getiren Arslan, “Bölgemizde ve dış politikada yaşadığımız yoğun ve hızlı gelişmeler var. Azerbaycan’ın işgal edilmiş topraklarını kurtarmak için başlattığı harekat devam ediyor. Hem işgal edilmiş toprakların hem de Karabağ’ın özgürleşmesi konusunda ciddi bir mücadele var. Bu sebepten Türkiye ile Azerbaycan saflarını sıklaştırmış durumda. Konfederasyonumuzda Azerbaycan Sendikalar Konfederasyonu genel başkanı ile doğrudan görüştük. Ortak bir açıklama yaptık. Konfederasyonumuz olarak Azerbaycanlı kardeşlerimize başarı dileklerimizi ilettik. Şehitlerimize rahmet yaralılarımıza acil şifalar dileklerimizi ilettik. Umuyor ve bekliyoruz, Ermenistan işgal ettiği topraklardan çekilir. İşgal edilen Azerbaycan toprakları inşallah özgürleşmiş olur. Türkiye’nin şartsız bir şekilde Azerbaycan’ın yanında olmasını çok kıymetli ve değerli buluyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin bu tutumuna da Cumhurbaşkanının nezdinde teşekkür ediyoruz” diye konuştu.

“KKTC’DE HAK-İŞ’E BAĞLI BİR SENDİKA VAR”

Açılışı yapılan Kapalı Maraş bölgesine ilişkin Arslan, “Bu durumun Kıbrıs sorununun çözümünde önemli bir gelişme olarak görüyoruz. Oradaki mülk ve tesislerin büyük bir çoğunluğu uluslararası şirketlere ve kurumlara ait. Doğrudan Rum kesimini ilgilendiren bir sorun olduğunu düşünmüyorum. Dünyanın en nadir sahillerinden bir tanesi. Çok uzun ve kıymetli bir bölge. İnşallah Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin aldığı bu karar Kıbrıs sorunun çözümü içinde büyük bir adım olur. Bu bölgenin 46 yıldır kapalı kalması gerçekten ekonomik açıdan, orada bulunan tesisler açısından büyük bir kayıp. Bunun telafi edilmesi hususunda atılan adımları HAKİŞ olarak destekliyoruz. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde Hak-İş’e bağlı bir sendika var. Kıbrıs Kamu-Sen ile istişarelerde bulunduk. Sendikamızın desteği Maraş’ın açılması yönündeydi” değerlendirmesinde bulundu.

“BİRİNCİ GÜNDEM MADDEMİZ 696 SAYILI KHK”

Gündemlerinin ana konusunun 1 Kasım itibariyle başlayacak olan kamuda toplu sözleşme çalışmaları olduğunu belirten Arslan, “Bizim için birinci gündem maddesi 696 sayılı kanun hükmündeki kararnamenin 1 Kasım itibari ile yeni bir aşamaya gelmiş olması. 1 Kasım’da 80 bin üyemiz yasa zoruyla hiç tanımadıkları bir sendikaya üye olmak zorunda kalacak” bilgisini paylaştı.

“KOVİD-19 MESLEK HASTALIĞI OLSUN”

Arslan, Kovid-19 salgınının çalışma hayatı ilişkisinin de kendileri için önemli bir gündem olduğunu aktarırken, “Geçtiğimiz günlerde çalışma hayatı buluşmaları kapsamında hem Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı hem Türkiye İşverenler Konfederasyonu ve HAK-İŞ olarak 3’lü bir toplantı yaptık. Bu toplantıda önceden belirlediğimiz gündem Kovid-19 salgınının çalışma hayatını etkileriydi. Telekonferans üzerinden yaptık. Fakat başarılı bir toplantıdaydı. Orada salgından bu yana yapılan çalışmalar, bizim taleplerimiz, işverenlerin talepleri, hükümetin ve Sağlık Bakanlığının yaptıkları, akademisyenlerin bu konudaki teklifleri ile birlikte son derece verimli bir toplantıyı gerçekleştirdik. Bunun sonuçları sanıyorum ilerleyen günlerde bir rapor halinde kamuoyu ile paylaşılır. Bizim gündeme getirdiğimiz ve akademisyenlerinde destek verdiği Kovid-19’a yakalanarak rahatsızlananların meslek hastalığı ve iş kazası kapsamına alınması talebimiz vardı. Diğer taleplerimizi de o toplantıda ifade etmeye çalıştık” ifadelerini kullandı.

“EN BÜYÜK SIKINTIYI ÖRGÜTSÜZ İŞ YERLERİNDE YAŞIYORUZ”

Pandemide sendikalaşmanın öneminin daha da ön plana çıktığını vurgulayan Arslan, “Bu salgında yaşadık ve gördük ki sendikalı örgütlülüğün olduğu işletmelerde salgınla mücadelede çok başarılıyız. Kovid-19 salgınında maalesef en büyük sıkıntıyı örgütsüz iş yerlerinde yaşıyoruz. Örgütsüz yerlerde iş verenler servisler konusunda, yemekhanelerde, toplanma alanlarında kendi başlarına keyfi bir düzenleme yapıyorlar. Halbuki sendikaların olduğu yerleri kurumsal hale getirdik. Son derece başarılı verimli ciddi yatırımlar da yapıldı. 10 bin üyemizin olduğu özel bir sektörde bulunan iş yerinde işverenle yaptığımız çalışmalarda ortaya çıkan tablo şu: Ciroların aşağı yukarı yüzde 20’sini korona virüs ile mücadeleye ayırdılar. Bütün servisleri değiştirdiler. Yeni servisler oluşturdular. İş yerlerinde bulunan pek çok alanı gözden geçirdiler. Mümkün olduğunca teması en aza indirecek düzenlemeler yapıldı. Örgütlü olduğumuz için bunu birlikte ortaya koyduk. Tabii ki her sendikamızın iş kollarından kaynaklı örgütlenmenin önünde engeller var ama genel olarak bunları özet olarak ifade ettim” diye konuştu

MECLİS BAŞKANI VE BAKANLARA MEKTUP

Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, TBMM Başkanı Mustafa Şentop ve bakanlara 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin (KHK) 113. maddesi ile 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’na eklenen geçici 7. maddenin 3. fıkrasındaki düzenlemelerle ilgili taleplerini içeren mektup yazdı.Başkan Arslan, mektubunda, “Konfederasyon olarak, 6356 sayılı Kanun’un geçici 7. maddesinin 3. fıkrasının yürürlükten kaldırılarak, işçilerin fiilen çalıştıkları ve halen örgütlenmiş oldukları iş kollarında örgütlülüklerinin devam etmesini talep ediyoruz.” ifadesine yer verdi.

Editör: TE Bilisim