İşçi emeklisi 69 yaşındaki Kadir Demir ile 68 yaşındaki Ayşe Demir çifti, 35 yıl önce emeklilik ikramiyelerinin bir kısmıyla arıcılık yapmaya karar verdi.

Sofular yaylasının muhteşem doğası ve onlarca çeşit kekik kokusu içinde hiçbir tarım ilacı kullanmadan 9 kovan ile arıcılığa başlayan Demir çiftinin ürettiği organik ürünler kısa sürede tükendi.

Bozüyük pazarında açtıkları stantta ve telefon ile aldıkları siparişlere yetişemeyen çift, bugünlerde 150 kovanla sürdürdükleri bal üretimi sayesinde düşledikleri noktaya ulaşmanın mutluluğunu yaşıyor.

Arılar tamamen organik ürünlerle besleniyor

Hayalindeki evi yaylaya yapan Kadir Demir, 35 yıl önce başladığı arıcılıkta zirveye ulaştığını anlattı.

Organik bal üretimi için yaylanın vazgeçilmez bir mekan olduğunu aktaran Demir, şöyle konuştu:

‘Bu yörede yaklaşık 35 yıldır yayla arıcılık yapıyorum. Burası yayla olduğu için hiçbir tarım ilacı yok, tamamen organik ürünlerle besleniyor arılarımız. Burada tarım da yapılmıyor, yaylada bolca kekik ve nektar var. Burada organik bal üretiyoruz. Bozüyük ve Bilecik’te kurulan halk pazarlarında balımızı satıyorum. Sağ olsunlar, gelip balımızı alıyorlar, memnunlar.’

İnsanların organik bala ilgi gösterdiğini ifade eden Demir, ‘Yayla arıcılığı çok farklıdır. Burada temiz hava var, arılar da biz de organiğiz. 150 kovan arıya eşimle birlikte bakıyoruz.

Çocuklarımız bu işe pek meyilli değil, çırak da yetiştiremiyoruz.’ dedi.

Kovan başına 18-20 kilogram bal aldıklarını kaydeden Demir, meşakkatli olduğu kadar zevkli de bir iş olduğunu sözlerine ekledi.

Ayşe Demir de eşiyle yaylada sessiz bir hayat yaşadıklarını belirtti.

Sabahın erken saatlerinde başlayan yayla mesaisinin kendilerini motive ettiğini vurgulayan Demir, ‘Çok uzun zamandır eşimle birlikte arıcılık yapıyorum. Burada olmaktan da korkmuyorum, alıştım buraya. Sabah saatlerinde eşimle birlikte kahvaltı yaptıktan sonra o petek takıyor, ben de ona yardım ediyorum. Böyle geçiyor günlerimiz.’ diye konuştu.

Editör: TE Bilisim