“Hedef 2030” adı verilen planlama ile 10 yıllık hedeflerini “Toplumsal Dayanıklılığın Geliştirilmesi” ve “Güçlü Yönetişim ve Kurumsal Güven” başlıkları altında toplayan Kızılay, belirlediği hedeflere ulaşmak için yol haritasını çıkardı. 3 gün süren ve gönüllü, üye, çalışan gibi değişik kategorilerde binlerce Kızılaycının fikirleriyle katıldığı Seyrüsefer Çalıştayı kapsamında gelecek vizyonu için stratejiler oluşturuldu. Çalıştay süresince; “Dünyanın Meseleleri”, “İnsanın Meseleleri”, “İnsani Finans ve Sürdürülebilirlik”, “Kurumsal Gelişim ve Dönüşüm” başlıklarında paneller düzenlendi.

Türk Kızılay Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık, Çalıştay’ın kapanışında yaptığı konuşmada, “Geleceğini planlayan bir Kızılay’ı hedefledik” diyerek şunları söyledi:

“Ulusal cemiyetler devletlerine yardım etmek için milletlerinin güçlendirmek için, insanının onurunu korumak için vardırlar. Görevimiz kendi insanımızı güçlü kılmak, onu olağanüstü durumlara hazırlamak ve bütün insanlığa kucak açarak el uzatmaktır. Bizim üzerinde çalıştığımız 2030 stratejimiz toplumsal katılım ve etkileşimi amaçlamaktadır. Kızılay bütün bu hareketini oluşturan paydaşlarının ne dediğini önemser. Kızılay’a kalbinin bir tarafında gönül vermiş insanların şundan emin olması gerekiyor ki Kızılay bugün yönetimi, şubeleri, gönüllükleri iyi niyetli bir şeklide ‘bu topluma nasıl daha iyi hizmet ederim’ diye düşünüyorlar. Bu kurumun mensupları ve çalışanları ‘daha erken, daha detaylı nasıl hesap verebilirim’ diye çalışıyorlar. Kızılay gibi kurumlar en şeffaf kurumlardır.”

Net adımlar ve net tarihler olacak

Türk Kızılay’ın 2030 stratejisinde net adımlar, net hedefler ve bunların net tarihleri olacağını açıklayan Kerem Kınık, “Topluma on yıllık taahhüdümüz çok net tanımlanmış olacak. Kızılay toplumla en üst seviyede hesap verebilir olması gereken bir yapıdır. Hazırladığımız sistemle çok yakın zamanda toplumumuz kendi bağış ve katkısının akıbetini en detaylı şekilde görebilecek” dedi.

Toplumsal dayanıklılık için çok daha çevik bir kurum olma hedefini ortaya koyduklarını açıklayan Kınık şunları söyledi:

“31 Aralık’ta 10 yıllık olan stratejimizin temel yol haritasını toplum ile paylaşacağız. Diğer taraftan da önceki 5 yıllık stratejik planımın kapsamında hangi somut adımları attığımızı açıklayacağız. 2030 planını yaparken iki ana amacımız var. Bir tanesi güçlü toplum diğeri de güçlü Kızılay. Biz hep daha çevik olmaya, daha fazla hesap vermeye çalışacağız. Buna yönelik bir taahhüdümüz var.

Yardım modelleri değişiyor

Bugün yoksulluğun ortadan kaldırılması için geçmişte ortaya konulmuş klasik yardım modelleri ortadan kalkıyor. Asıl olan onurlu bir meslekle onurlu bir kazanç kaynağı yaratabilmektir. Kızılay Kart ile 2 milyonun insanın aldığı yardımlar yaygınlaştırılacak. İnsanların onurunu koruyacak şekilde nakit destek sağlamak, ayni yardımlara göre çok daha verimli bir yöntem. Bir yandan Kızılay ayni yardım da alıyor. Bu alınan yardımların daha uygun teslimat şartlarıyla dağıtılması için lojistik imkanlarımızı geliştiriyoruz. Diğer taraftan baktığımızda bugün insanlara karşılıksız nakit destek vermenin de çok etkili olmadığı bilimsel çalışmalarda görülüyor. Yapacağımız sosyal desteklerle insanı hayata tutundurmak, meslek sahibi yapmak, kendi emeğiyle değer yaratmasını sağlamayı hedefliyoruz.”

Güçlü yönetişim ve kurumsal güven

‘Güçlü yönetişim ve kurumsal’ güven için topluma söz verdiklerini anlatan Dr. Kerem Kınık şöyle devam etti:

“Güçlü yönetişim modelinin sürdürülebilir olması, modelimizin örnek olması için çalışacağız. Ar-Ge ve inovasyona kaynak ayıracağız. Kızılay iş ve kalite kurallarıyla yönetilir. Kızılay’da onlarca yönetmelik ve kurullar vardır. Kızılay’ı bu kurullar yönetirler. Kızılay’ın her bir ekibi, işlerini kendi iş kurallarına göre yönetirler.

Finansal sürdürülebilirliği sağlamak da bizim için olmazsa olmazdır. Kızılay’ın 8,5 kat büyümesi bizim için çok zor olmadı. Biz her yıl 3,5 milyon tekil bağış alıyoruz. Toplumsal katılımın ve desteğin oluşturduğu bu güven bizi büyüttü. Bağışlarımızın sürdürülebilirliğini sağlamak ve hayırseverlik pastasını büyütmek istiyoruz.

Ön yargıları, gri alanları sileceğiz

Bir başkasının derdi bizim için derttir. ‘Ben insanlığa bir değer sunmak istiyorum’ diyen herkese Kızılay’ın kapısı açıktır. Her gün bir başka mazlum diyardan talep alıyoruz. İnsanlığın ne kadar çok derdinin olduğunu görüyoruz. Dünya insani yardım liginde lideriz. Bunları gördükçe özgüvenimiz artıyor. Bugün Kızılay odaklarını genişletebiliyorsa bu milletin Kızılay’a olan güvenindendir. Bu potansiyelin harekete geçmesi için önyargıları, gri alanların silinmesi için taahhütte bulunuyoruz. Bir Kızılay şubesine girip içeceğiniz bir acı kahveyle dünyanız değişecek. Bu hareket toplum için var, bu hareket insan için var.”

Editör: TE Bilisim