Diriliş Postası Muhabiri İbrahim Seçkin Talaş/Ankara

Diş tedavisinde diş polikliniklerinin uyguladığı fahiş fiyatlar vatandaşın canını sıkıyor. Fiyat tarifesi belli olmasına rağmen diş polikliniklerinde vatandaşla “tedavi” pazarlığına tutuşulması “sağlıkta pazarlık olmaz” anlayışını tehdit ediyor. Vatandaş, sağlık alanında yapılan reformlarla tıp doktorlarına “ya devlet ya özel” diyerek fahiş fiyatların oluşmasını engelleyen, hastane kapılarında olumsuz görüntülerin oluşmasının önüne geçen siyaset merciinden diş tedavilerinde fahiş fiyat fırsatçılığına soyunanlara karşı denetimin arttırılmasını bekliyor.

Ankara’da çalışan bir diş teknisyeni diş polikliniklerinde uygulanan fahiş fiyat uygulamasına dair şu ifadeleri kullandı: “Türkiye’de diş tedavilerinde kullanılan 5-10 marka var. Hastaya sorulur. Biz nasıl bilmiyorsak hasta da aslında markaları bilmiyor. Tabii bu bölgeye göre de değişiyor. Çankaya, Cinnah gibi yerlerin aksine Ulus, Cebeci, Dikimevi, Sincan’da daha az maliyete yapıyorlar. Hem kiralar yüksek hem de diş hekimi diyor ki ‘ben A markasından başkasını kullanmam’ Onun da ister istemez maliyeti yükseliyor. Hasta ile hekimin arasında bir durum olunca karışılamıyor.”

DİŞ HEKİMLERİNİN MESLEK ODALARINA YÖNELİK RAHATSIZLIĞI

Diş hekimlerinin aidat ödeyip zorunlu üyelik sistemiyle üye oldukları meslek odalarından gerekli hizmeti alamaması durumu, mesleğin yeniliklere kapalı hale gelmesine neden oluyor. Nitekim dünyada bu alanda yaşanan gelişmelerin takip edilememesine, teknolojik alanda kaydedilen gelişmelerin eğitimler kapsamında diş hekimlerinin hizmetine verilememesine sebebiyet veriyor. Diş hekimleri, meslek odalarına, “Serbest, Serbest/Kamuda Çalışan, Şirket Ortağı Olup Fiilen Çalışan veya Sadece Şirket Ortağı Olup Fiilen Çalışmayan” ve “Yalnız Kamuda Çalışan veya Hiçbir Yerde Çalışmayan” olmak üzere iki farklı aidat ödüyor.

Editör: TE Bilisim