Koronavirüs (coronavirus) vakalarının yoğun olarak görüldüğü İtalya’nın kuzeyindeki Lombardiya Bölgesi içinde kalan Pavia Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde 10 yıldır çalışan ve yaşlı hastalara tıbbi destek sağlayan bir kurumda çalışan Türk doktor Oğuz Öksüz, salgınla yaşanan süreci anlattı.

“ULUSAL BİLİNCİN UYANMASI ZAMAN ALDI”

Öksüz, ülkede Kovid-19 sürecinin başladığı şubat ayının son haftasında bu bölgede 10 beldenin karantina altına alındığını anımsatarak, “İlk etapta sadece bu şehirlerle bağlantılı kişiler takip edildi. Benim çalıştığım kurumda da buna paralel şekilde bu şehirlerden gelen veya onlarla temasa geçmiş hasta yakınlarının ziyaretlerine sınırlama getirildi. Biz çalışanlar olarak maske kullanmaya başlamıştık ve hijyen tedbirlerimizi artırmıştık. Hastalarımız arasında durumu ciddileşenleri, diğer hastalardan ayırmaya başladık. Biz grup olarak yaşlı bireylerle ilgilendiğimiz için onları korumak adına kendi tedbirlerimizi önceden aldık ama ulusal çapta bir bilinç uyanması, geniş çapta ciddi önlemlerin alınması ne yazık ki biraz zaman aldı.” diye konuştu.

ÖNLEMLER SALGINI GERİDEN TAKİP ETTİ

Salgına yönelik önlemlerin geç devreye alınmasını eleştiren Öksüz, “Uzun süre salgının dar bir alanda tutulacağı ya da sanki oraya giriş çıkışları kısıtlarsak yayılmanın önüne geçebiliriz diye düşünüldü. Bugünden bakınca söyleyebilirim ki; 50 kilometre uzağımızda karantina bölgesi varken, bizim yaşadığımız yerde önlemlerin alınmaması çok büyük bir yanlıştı. Sert kurallarla önleyici tedbirler, belki 7-10 gün önce daha erken alınmış olsaydı felaket bu boyutlara ulaşmayabilirdi. Biz ancak sağlık çalışanlarında semptomlar belirince virüsün iş yerinde yayılmaya başladığını anladık ve hemen kendimizi karantinaya aldık. Yani önlemler salgınının önüne geçmiyordu daha çok onu bir adım geriden takip etti.

“TSUNAMİ GELDİi”

Öksüz, ilk bakışta sağlık sisteminin hazırlıksız yakalandığının doğru olabileceğini ifade ederken, “Ancak bu çapta, bir krize hazırlıklı olmasını beklemek de haksızlık olurdu diye düşünüyorum. Böylesine bir salgına benim gözlemlediğim kadarıyla hiçbir ülke hazırlıklı değildi. Herkes bocaladı. Üstelik Lombardiya Bölgesi, İtalya’da sağlık sisteminin en iyi olduğu yer. Bir anesteziyoloji uzmanının dediği gibi oldu; ‘Suyun yükseleceğini bekliyorduk ama tsunami geldi.’ Salgın yavaş yavaş yayılsa belki bu tablo çıkmayabilirdi diye düşünüyorum.” şeklinde konuştu.

“İŞ YÜKÜMÜZ ARTTI”

İtalya’da sağlık çalışanlarının Kovid-19 mücadelesine de değinen Öksüz, şunları kaydetti: “Salgına karşı sağlık çalışanları büyük bir özveriyle savaş verdiler ve vermeye de devam ediyorlar. İlk etapta hastalarla temas eden yüzlerce hemşire ve doktor hastalığa kapıldı. Bunlardan biri de ben oldum. Maalesef, onlarca meslektaşım yaşamını yitirdi. İş yükümüz iyice arttı. İki gece üst üste ofisimde uyuyup nöbetime devam ettiğim günler oldu.”

“TESTE ULAŞMAK ÇOK ZOR”

Virüsü iş yerindeki çalışma arkadaşlarından kaptığını düşündüğünü belirten Öksüz, “Hastalığın ilk belirtilerini fark ettiğim an, kendimi karantinaya aldım. İşe gitmediğim gibi, iki haftadır da evden dışarı çıkmıyorum. Test yaptıramadım. Durumunuz kritik olup hastaneye gitmediğiniz sürece teste ulaşmak çok zor. Bende ortaya çıkan ilk belirtiler; ateş, kuru öksürük, halsizlik, baş ağrısı ve gözlerde yanma hissi oldu. Vücut ısımı, kandaki oksijen değerlerimi sürekli başından beri kontrol ediyorum. Artık öksürük dışında atlattım diyebilirim” diye konuştu.

TÜRKİYE’YE UYARILAR: DIŞARI ÇIKMAYIN

Dr. Öksüz, İtalya halkının uyarılara rağmen dışarı çıktığını ve bunun virüsün yayılmasını tetiklediğini aktararak, “Burada ilk başlarda insanlar, güzel havaları ve okulların kapalı olmasını fırsat bilip yapılan uyarılara rağmen dışarı çıkmaya devam ettiler. Aslında baktığımız zaman halen virüsün ilk başta bu şekilde hızla yayılmasının bedelini ödüyoruz. Virüsü kapmış fakat henüz belirtileri göstermiyor olabilirsiniz. Bu yüzden etrafınızdakilere yaymamak için dışarı olabildiğince az çıkmalısınız. Dışarıda olduğunuz zaman da diğer kişilerle aranıza mesafe koymak ve maske takmak faydalı olabilir.” dedi.

SAĞLIK BAKANLIĞI’NI DİKKATE ALIN

Sık sık el yıkama ve dokunulan eşyaların temizlenmesinin önemine işaret eden Öksüz, “Elimizi yüzümüze sürmemeyi alışkanlık haline getirmeliyiz. Ayrıca bu dönemde iyi beslenmek, bol sıvı tüketmek ve iyi uyumak da çok önemli. Eğer endişeye kapılmadan dikkatli ve sorumlu davranırsak hem kendimizi hem çevremizdekileri koruyabiliriz. Sağlık Bakanlığının uyarılarını takip edip, dinlemek ve tavsiyelerini uygulamak bu noktada çok önemli.” ifadelerini kullandı.

Editör: TE Bilisim