Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) vatandaşı bir grup, işgal altındaki Doğu Kudüs‘te bulunan Mescid-i Aksa’nın güneybatısında yer alan Burak (Ağlama) Duvarı’nı ziyaret etti.

Görgü tanıklarından alınan bilgiye göre, Doğu Kudüs‘ün Eski Şehir bölgesinde bulunan ve Yahudilerin de en kutsal mekanı sayılan Harem-i Şerif’in güneybatı duvarını ziyaret eden BAE’liler, alanın sorumlusu Hahamlar tarafından memnuniyetle karşılandı.

BAYRAK AÇTILAR

Tanıklar, bölgeyi ziyaret eden BAE’lilerin Ağlama Duvarı’nda BAE bayrağı açtıklarını aktardı.

BAE’li grubun Mescid-i Aksa’yı ziyaret etmediğini ifade eden tanıklar, söz konusu grubun işgal altındaki Doğu Kudüs‘ten ayrılarak Batı Kudüs‘ün farklı noktalarında geziye çıktıklarını belirtti.

BAE’nin İsrail ile normalleşmesini protesto eden Filistinliler, daha önce Mescid-i Aksa’ya ziyaret eden BAE’lilere tepki göstermişti.

Yahudiler, Kudüs’ün ve mâbedin yakılıp yıkılışını, esir olarak Romalılar tarafından başka ülkelere sürülüşlerini anmak, hâtıralarını tazeleyip kinlerini bilemek, mâbede yeniden kavuşup yahudi hâkimiyetini kurmak hayali içinde dua ve göz yaşı ile yaslarını sürdürmüşlerdir.

NORMALLEŞME SÜRECİ

Uzun süredir başta BAE olmak üzere Körfez ülkeleri ile İsrail arasında perde arkasından yürütülen ciddi ilişkiler süreci, ABD Başkanı Donald Trump’ın 13 Ağustos’ta BAE, 11 Eylül’de de Bahreyn’in İsrail’le barış anlaşmasına vardığını duyurmasıyla alenileşmişti. Daha sonra Sudan da bu normalleşme sürecine katılmıştı.

İsrail basını ve uzmanlara göre, İsrail ile normalleşme sürecinde sırada Umman ve Suudi Arabistan var.

YAHUDİLER İÇİN AĞLAMA DUVARININ ÖNEMİ NEDİR?

Yahudiler bu duvarı Süleyman Mâbedi’nden bir kalıntı kabul ettikleri için kutsal bir mekân sayarlar. Mâbedin yıkılış yıl dönümü başta olmak üzere çeşitli vesilelerle duvar önünde ibadet eder, Kudüs’ün ve Süleyman Mâbedi’nin yıkılışını, şehir ve mâbedden uzak kalışlarını yâdederek mâbedin Hz. Süleyman tarafından yaptırıldığı gibi yeniden inşasını arzular ve bunun için dua ederler. Yahudiliğin en büyük hedefi bu mâbedi yeniden yapmaktır. Ancak Ahd-i Atîk’te nakledilen Beih ha-Mikdaş’ın eski ölçülerine göre yeniden yapılması, bugünkü Kubbetü’s-sahre’nin yıkılmasına bağlıdır.

Editör: TE Bilisim