Başakşehir Belediyesinin sosyal medya hesaplarından yayınlanan Ramazan kuşağı ilgiyle takip ediliyor. Sosyal medya hesaplarından her gün saat 17.00’den itibaren yemek programı, Karagöz ve Hacivat, hat ve ebru sanatı ile Kur’an-ı Kerim tilaveti programları yayınlanıyor. Ramazan kuşağı, her gün Erem Şentürk’le İftara Doğru programında yapılan sohbetlerle taçlanıyor.

“İNSANIN KENDİNİ YENİDEN İNŞA ETMESİ İÇİN FIRSAT”

Ramazan’ın 15’inci akşamı Erem Şentürk’ün konuğu radyo programcısı ve şair Mehmet Ercan oldu. Programda koronavirüs sürecinin insan hayatı ve maneviyatına etkisi konuşuldu. Ercan, salgın sürecinin insanın kendisini yeniden inşa etmek için önemli bir fırsat olduğunu söyledi. Erem Şentürk de, salgın süreciyle ilgili Peygamber Efendimizin (sav) tavsiyelerine işaret etti. Programda konuşan Mehmet Ercan, “Bundan öncekiler geçti, bugünler de gelip geçecek, geçmezse zaten kıyamet. İnsanlara karşı davranış biçimi ilk önce aile içerisinde kendisini gösterir. Aile kavgaları ve boşanmaların çoğu tatil dönüşü yaşanıyor. Bu nedenle evde, hep birlikte olduğumuz bu süreci bu açıdan bakarak fırsata çevirmemiz gerekiyor. Bu süreçte tıkandığımızı söylüyorlar. Aslında tıkanmadık, itikafa girdik. Pas üstünde cila gibi yaşar hale gelmiştik. Artık birbirimize baktığımız açıları değiştirmemiz gerekiyor” diye konuştu.

“BİZ BUGÜNE KARA MÜJDEYİ KENDİMİZE, UYARIYI BAŞKASINA KABUL ETTİK”

Erem Şentürk ise bu süreçte niyet, şuur ve teslim olmanın itikafın şartlarından olduğunu dile getirdi. Kendisi de dahil olmak üzere insanların sosyal medyada kendine ait olmayan sözlerle bazı şeyleri ifade etmeye çalıştığını söyleyen Ercan,“Bir arkadaşım ‘Dilleriyle insanları kıranları ibadetler kurtaramaz’ paylaşımı yapmış. Anladım ki biri bir şey söylemiş ve kırılmış. İbadetin seni kurtarmaz diyor kendisini kıran kişiye. Çünkü biz bugüne kadar müjdeyi kendimize, uyarıyı başkasına kabul ettik. Hastalıklı bir hale geldik bununla ilgili” dedi.

“KENDİNE GELEN GİDECEK BAŞKA YER ARAMAZ”

Evlerde kalma sürecini geniş çerçevede değerlendiren Ercan, “Bindiğimiz uçaklarda bize şu dayatılır ya, ‘Ölmeden önce gideceğiniz 20 yer.’ Kendine gelen gidecek başka yer aramaz. Önce bunu bilmemiz lazım. O dediğimiz fırsat bu aslında. Birçok şeyi onarabilmek için büyük imkan. Güvercinlerin üstüne avcılar ağ atıyor. Her biri ayrı kanat çırpıyor ama nafile. İçlerinden biri diyor ki; ‘Hep birlikte kanat çırparsak kurtuluruz.’ Bu süreç bize biraz da şunu gösterdi; birbirimizden sorumluyuz. Bana ne diyerek geçemiyorum, çok ciddi bir mesele” dedi.

Editör: TE Bilisim