Durim Abazi / İstanbul / Özel Haber

Karabağ, birçok yönden Büyük Sırbistan’ın politikasına ilham kaynağı olarak hizmet ediyor. 1990’larda Bosna’ya geldiklerinde, Yunanistan’dan paramiliter güçler şimdi daha büyük bir “medeniyet” çatışmasına katılmak için Nago-Karabağ’a gidiyorlar. Temmuz 1995’te Srebrenitsa’yı Ratko Mladiç’in Bosnalı Sırp birliklerinin eline geçtiğinde, “Sırplar, Yunanlılar ve Vergina ile Bizans” olmak üzere dört bayrak göndere çekildi. Bu hikaye, Sırbistan’ın çabalarının o kadar önemli bir parçasıydı ki, Karadziç’in yardımcısı Nikola Koljeviç Rusya, Ermenistan, Romanya, Yunanistan, Bulgaristan ve hatta Makedonya’daki müttefiklerin desteğini istemeyi önerdi.

KARADZİÇ NAGO-KARABAĞ’A TAKINTILIYDI

Karadziç’in kendisi de Nago-Karabağ’a takıntılıydı. Karadziç, Ocak 1993 ile Temmuz 1994 arasında Karadziç, Bosnalı Sırp Meclisi’nde altı ayrı olayda Nago-Karabağ’a atıfta bulundu. Karadziç’in endişesi, Bosna’daki Sırp kontrolündeki bölgenin toprak bütünlüğü doğu ve batı Bosna’daki “kavrulmuş toprak” varlığının uluslararası arenadan tanınmasıydı. Bu anlamda, işgal edilmiş toprakların uluslararası tanınmasını sağlamadaki başarısızlığın örnek bir ders kitabı olan Nago-Karabağ’ı sık sık hatırlatırdı. Kendisi kadar şeytani de olsa, Bosnalı Sırpları ana uluslararası müzakerecileri olarak yurtdışında temsil eden Karadziç, uluslararası meşruiyetin sahada gerçekleri tespit edebilecek bir güce bağlı olduğunu erken fark etti. Ayrıca, resmi uluslararası tanınırlık elde edememesinin, ister orta ister uzun vadede nihai olarak projesi anlamına geleceğini de fark etti.

OLANLAR İYİYE İŞARET ETMİYOR

Karadziç, Nago-Karabağ ile başka bir nedenle ilgilendi: Bosnalı Sırpların aksine, oradaki yerel liderler görünüşe göre tek bir devlet olan Ermenistan’ın kontrolünü ele geçirmeyi başardılar çünkü liderliği yerleşmeye istekli olduğunu gösterdi. Karadziç kısa vadede bunu başaramadı çünkü Slobodan Miloseviç kendisini tüm Sırpların lideri olarak gördü ve Bosnalı Sırpların mahkumiyetini güvence altına alacak güce sahipti. Aynı şey, Bosnalı Sırp siyasi elitinin dış politika kararlarını kararlı bir şekilde etkilemesine izin veren Sırbistan’ın mevcut liderliği ve en önemlisi istihbaratı için söylenemez. Milorad Dodik önderliğindeki Bosnalı Sırp yetkililerin maceracılığı ile birleştiğinde, bu gelişme yakın gelecekte bölgenin istikrarı için iyiye işaret değil.

Editör: TE Bilisim