Dünyanın en leziz balını getirseniz ancak bu kadar tat verebilir. Dünyanın bütün çiçeklerini getirin diyordu ya şair. Geldiler dünyanın dört bir yanından ve bir oldular ümmetin felahı için. Diri olmaya çalışmakta bu farklı bölge ve farklı kültürün çocukları. Kimisi en hüzünlü tarafını bırakmakta ve annesinin cenazesine katılmak için yol almakta cihanın öbür ucuna. Belki de bazıları en sevdiğinden ayrıldığını duyamadı da haziran ayı gerçekleri onun yüzüne çarptı en acımasız tarafından.

Kimileri bir körpe fidandı, fidan olduğunu bilemedi yıllarca. Olgunlaştırdı Kayseri’nin soğuğu ve sıcağı. Rabbim isterse sular büklüm büklüm burulur sözünün tezahürü yaşanmakta Koca Erciyes’in eteklerinde. Fidan boy verdi, Güneşe uzattı boynunu ve yere daha sağlam bastı zaman ilerledikçe. Dost oldu, kitap oldu, deneme oldu ve şiir oldu nefeslerde.

Kimisi Mehmet’e mektup gönderdi Necip Fazıl’ın ağzından, Kimi Sakarya oldu coştu. Kimi Sait Faik’in arkadaşı oldu ve Alemdağ’ındaki Yılanı tanıdı. Dünyanın bütün çiçekleri bal oldu ve gönüllere gıda, ağızlara tat oldu. Mutlu etti gözü gibi bakanları. Gözüne bakanları ve gönlünü açanları. Kitap dostları dünyanın yeni liderlerine ev sahipliği yapıyor ve kardeşlerine örnek olmaya devam ediyor. Kardeşlerinin elinden tutuyor her daim ve meyve vermeye başlayan ağaçlarının gölgesi sığınılacak liman oluyor. İlim, irfanla buluşacak ve takvaya vasıl olacak en nihayetinde Hüdai bahrînin rızasına nail olacak inşallah. Kitap dostlarına selamlar, dostuna kitap olana da selamlar.

Editör: TE Bilisim