Murat Çetin / Özel Haber

Geçen Perşembe günü Elazığ depreminin 1’inci yıl dönümü sebebiyle şehirdeki anahtar teslim törenine katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın otobüsünü durduran vatandaşların Sıddık Erikli ismini şikâyet etmesi dikkatleri bu isme çevirdi. Çok değil az bir araştırmayla ulaşılması mümkün olan Sıddık Erikli’nin ilişkiler ağı, kafalarda yeni bir darbe tezgâhı mı kuruluyor sorusuna yol açacak cinsten.

MİLLETİN ÖNÜNE TELSİZ KOYUYOR”

Elazığ’da elinde Türkiye’de sadece üç kişide olduğunu ileri sürdüğü telsizle dolaşarak “Ben devletim, külliye ile görüşüyorum” diyerek bölge insanı üzerinde etki kurarak tefecilik yaptığı iddia edilen Erikli, hali hazırda İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve ekibinin takibinde. Zira vatandaşların Sıddık Erikli ismini bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan’a şikayet ettiğinde kendisi bu ismi not etti. Elazığlı vatandaşlar söz konusu şahsı ve olan biteni “Sıddık Erikli Muş’tan gelmiş. ‘ Devlet benim. Ben Külliye’nin adamıyım. Her şeyi ben yaparım’ diyor. Milletin önüne telsiz koyuyor. ‘Ben Külliye ile görüşüyorum’ diyor” şeklinde özetledi ama iş bu kadarla sınırlı değildi.

TEŞKİLATLARDAN ORTAK AÇIKLAMA

Tüm bu yaşananlardan hemen sonra başta AK Parti ve MHP Elazığ il başkanları olmak üzere her iki partinin Keban ilçe teşkilatları ortak açıklama yaparak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bizzat olaya el attığını duyurdu. Bölge halkı bu açıklamayla birlikte rahat bir nefes aldığı belirtiliyor. Diğer yandan bölge halkına göre Sıddık Erikli’nin bölgede sadece külliyenin değil Hüsnü Bayramoğlu’nun da Elazığ Keban temsilcisi olarak gövde gösterisi yaptı ve her kademeden insanı kendi menfaatleri doğrultusunda kullandı.

DARBE ÇAĞRISI YAPTI

Devleti temsil noktasındaki isimlerle çektirdiği resimleri sosyal medya hesabından paylaşarak etrafa gözdağı veren Sıddık Erikli’nin en dikkat çeken ilişkisi ise 15 Temmuz FETÖ darbe girişimi öncesindeki çağrılara benzer nitelikte video yayınlayan Selahattin Yurtlu ile olduğu göze çarpıyor. Hatırlanacağı üzere yayınlanan videoyla ilgili Büyükçekmece Başsavcılığı tarafından hakkında “görevi sırasında din hizmetlerini kötüye kullanma” suçundan re’sen soruşturma başlatılmıştı.

VATANDAŞ UYANIK OLMALI

Netice itibariyle Sıddık Erikli olayı bir kez daha toplum olarak insanımızın siyasi, dini ve ekonomik hassasiyetlerini kullanmak için pusuda bekleyen daha birçok tefeci, darbeci ve daha ne olduğu belli olmayan insanların olduğu gerçeğini açıkça gözler önüne serdi. Dahası sosyal medyayı kendi namına algı ve provokasyon için kullananlara karşı nedenli dikkatli olunması gerektiği de daha iyi anlaşılmış oldu. Şimdi gözler benzer olayların yaşanmaması için Sıddık Erikli ile ilgili başlatılacak adli sürece çevrildi.

ADLİ KONTROLLE SERBEST BIRAKILDI

Yurtlu, ifadesi sonrası ‘görevi sırasında din hizmetlerini kötüye kullanma’ suçuyla ilgili, kanunda tutuklama yasağının öngörülmesi nedeniyle 2 adli kontrol talebiyle Büyükçekmece Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğine sevk edilmişti. Savcılığın iki adli kontrol talebinden bir tanesi yurt dışı çıkış yasağı olurken, diğeri ise adeta Yurtlu’ya ders niteliğinde olmuştu. Savcılık, 2017 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı, Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığı’nca hazırlanan ‘Kendi dilinden FETÖ, Örgütlü Bir Din İstismarı’ adlı eserin okunmasını ‘adli kontrol’ talebi olarak göstermişti. Yurtlu, hakimlikteki sorgusunun ardından FETÖ’nün anlatıldığı kitabın okunması ve yurt dışı çıkış yasağı tedbiri uygulanarak serbest bırakılmıştı.

Editör: TE Bilisim