Şeker hastalığı ( diyabet) tıpkı Koronavirüs ( Kovid-19) gibi tüm insanlığı tehdit etmeye devam ediyor. Dünya genelinde 500 milyona yakın insanda diyabet görülmekteyken DSÖ’nün önümüzdeki elli yıl içerisinde sayının 700 milyon olacağı yönündeki tahmini meselenin artık bir sorun olduğunu göstermesi açısından önem kazanıyor. Türkiye’de ise şeker hastalığı son yıllarda büyük bir artış gösteriyor. Şeker hastaları; şeker konusunda ve gıdalar açısından dikkatli olmak zorundadırlar. Aldıkları besinlerin kalori değeri ya da hastalıklarına nasıl etki ettiğini bilmek ve bilinçli beslenmek zorundadırlar. Bu da diyabet hastalarının nasıl besleneceği konusunda merak uyandırmaktadır. Beslenme Uzmanı Nursena Ardalı,  şeker hastalığını, hastaların nasıl beslenmesi ve nelere dikkat etmesi gerektiğini Diriliş Postası’na anlattı.

Beslenme Uzmanı Nursena Ardalı
Beslenme Uzmanı Nursena Ardalı

ÖMÜR BOYU DEVAM EDEN BİR HASTALIK

Diyabetin, pankreastan salgılanan insülin hormonunun yetersizliği sonucu kandaki şeker miktarının yüksek çıkması olarak bilinen, ömür boyu devam eden bir hastalık olduğunu belirten Ardalı, “Vücudun enerji ihtiyacı, temel besinlerden olan; karbonhidrat, protein ve yağlardan temin edilir. Emilebilmek için en küçük parçalarına ayrılan besin öğelerinin en önemlisi ise “glukoz” adı verilen basit şekerlerdir. Glukoz başta beyin olmak üzere vücudun tüm organlarının önemli bir besin kaynağıdır. Hücreler ihtiyacı olan glukozu, midenin arkasında bulunan pankreas bezinin salgıladığı insülin hormonu yardımıyla kullanır. Şeker hastalığı (diyabet) ise pankreasın yeterli insülin üretememesi veya ürettiği insülinin etkili bir şekilde kullanılamamasında gelişir. İnsülin, şekerin hücre içine girmesini ve hücrede glikojen olarak depolanmasını sağlar. Şeker hastası, yediği besinden kana geçen şekeri yani glukozu kullanamaz ve bu durumda kan şekeri düzeyi yükselir (hiperglisemi)” ifadelerini kullandı. 

ŞEKER HASTALIĞININ ÇEŞİTLERİ

Şeker hastalığını tip 1 ve tip 2 diye ikiye ayırmak gerekiyor. Tip 1; daha çok genetik yapıyla ilgili, yani pankreasta yer alan ensülin üretmekle görevli beta hücrelerinin vücut tarafından yıkıma uğratılması sonucu ortaya çıkan bir hastalık. Tip 2 diyabet ise yanlış beslenme ve yaşam tarzına bağlı olarak ortaya çıkan bir hastalık. Uzmanlar, tip 2 diyabetin, özellikle obezitenin ve pasif yaşam tarzının yaygınlaşmasıyla birlikte çok ciddi artış gösterdiğini vurguluyorlar.

SAĞLIKLI BESLENME ALIŞKANLIĞI

Diyabet hastaları için beslenmenin önemine değinen Diyetisyen Nursena Ardalı, “Diyabet hastası bireylerin yediklerine dikkat etmesi sağlıklarında büyük fark yaratır. Doğru tercihli besinler, kan şekeri seviyenizi kontrol altında tutar ve yaşam kalitenizi arttırır” dedi. Kan şekeri kontrolünü sağlamanın önemli olduğunu ve bu yüzden sağlıklı beslenme alışkanlıklarının kazanılması gerektiğini vurgulayan Ardalı,  “Kan şekerini oluşturan asıl kaynaklar ise yiyeceklerdir. Bu nedenle sağlıklı beslenme diyabet tedavisinin vazgeçilmezidir. Bireylerin yeterli ve dengeli beslenmeyi öğrenmesi ve öğrendiklerini günlük yaşamda uygulaması gerekir” dedi.  Diyabetli bireylerin beslenme tedavilerinin; yaşa, boya, cinsiyete, vücut ağırlığına, fiziksel aktivite durumuna, sosyoekonomik durumuna ve beslenme alışkanlıklarına göre değişiklik gösterdiğini söyleyen Ardalı, beslenme programının kişiye özel ve diyetisyen tarafından hazırlanması gerektiğini dikkati çekti.

DİYABETTE BESLENMENİN TEMEL PRENSİPLERİ

Diyabetli bireylerde gün içinde tüketilmesi gereken öğün sayısı genellikle 3 ana 2-3 ara öğün olarak planlandığına değinen Ardalı, “Önerilen besinlerin zamanında ve önerilen miktarlarda tüketilmesi hipoglisemi ve hiperglisemiyi önlemeye yardımcı olur. Tip 2 diyabetik bireylerde obezite sıklıkla görülmektedir. Bu nedenle enerji alımının azaltılması ile ağırlık kontrolü sağlanmalıdır. Ayrıca diyabetli bireylerde öğün planlanırken besin ögelerinden karbonhidrat, yağ ve protein dengelerine dikkat edilmelidir” dedi.

SAĞLIKLI, YETERLİ VE DENGELİ BESLENME ÖNERİLERİ

  • *Diyette basit karbonhidratlar yerine kan şekerinin daha dengeli yükselten kompleks karbonhidratlar kullanılmalıdır.
  •  *Glisemik indeksi yüksek olan, kan şekerimizi hızlı yükselten ve diyabetli bireylerin kaçınması gereken karbonhidrat kaynaklarının başında; beyaz ekmek, beyaz pirinç,  patates, tatlılar ve hamur işleri gelmektedir.
  • *Ayrıca ara öğünlerde tükettiğimiz meyve, tek başına kan şekerini daha hızlı yükseltmektedir. Bu nedenle meyvenin yanında bir protein kaynağı besin tüketmek kan şekerini daha dengeli hale getirir.
  • *Diyette alınan yağın miktar ve türüne dikkat edilmelidir. Bunun için; Kırmızı et yerine daha az yağlı tavuk, balık veya hindi eti tüketilmelidir.
  • *Et yemeklerine ayrıca yağ eklenmemelidir.
  • *Salam, sucuk, sosis gibi işlenmiş et ürünleri tüketilmemelidir.
  • *Kuyruk yağı, iç yağ gibi katı yağlar yerine daha sağlıklı yağlar tercih edilmelidir.
  • *Doymuş yağ içerikleri yüksek olan sakatatlar tüketilmemelidir.
  • *Yemek pişirme yöntemlerinde kızartma, kavurma yerine ızgara, haşlama ve fırın yöntemleri tercih edilmelidir.

Diyabetli bireylerde, besinlerle lif alımının önemini vurgulayan Ardalı, “Lifin sağlık açısından birçok yararı vardır. Diyabetli bireylerde lif alımı, özellikle kan şekerinin daha yavaş yükselmesine, insülin ihtiyacının azalmasına ve tokluk hissinin uzamasına yardımcıdır. Diyette beyaz ekmek yerine tam tahıl ekmek tüketimi, pirinç yerine bulgur tüketimi, meyvelerin kabukları ile tüketimi, günde en az 4-5 porsiyon sebze ve meyve tüketimi ve kurubaklagillerin tüketimi alınan lif miktarını arttırmaktadır” diye konuştu.

DİYABETİK ÜRÜNLERİN KULLANIMINA DİKKAT!

Diyabetli bireylerde diyet veya diyabetik ürünlerin kullanımın fazla olduğunun altını çizen Ardalı, “Bu ürünlerde genellikle şeker yerine tatlandırıcılar kullanılmaktadır. Fakat tatlandırıcılarında günlük alınması gereken miktarlarının olduğu unutulmamalıdır. Ayrıca diyabetik ürünlerin çoğunun karbonhidrat içeriği düşük, yağ içeriği yüksektir. Bu nedenle alınan ürünlerin etiket içerikleri mutlaka okunmalıdır” ifadelerini kullandı.

FİTOTERAPİ TEDAVİSİ

Fitoterapik bitkilerin çoğu hastalıkta olduğu gibi diyabet hastalığında da yüzyıllardır kullanıldığını belirten Ardalı, “Şimdiye kadar 1000’den fazla bitki ve bitkiden yapılmış ilacın kan şekeri seviyelerini düşürdüğü ve hiperglisemiye bağlı komplikasyonlara iyi geldiği tespit edilmiştir. Bitkiler, içerdikleri flavonoidler, tanenler, fenolik ve alkaloidler gibi anti-diyabetik bileşikleri sayesinde insülin salgılanmasını artırarak veya bağırsaktan glikoz emilimini azaltarak pankreas dokularının performansını artıran etkili bitkisel ilaçlardır. İyileştirici özellikleri yönünden Cinnamomum Verum (Tarçın), Aloe Barbadensis (Aloe vera) ve Panax Ginseng diyabeti kontrol etmek için kullanılan bitkiler arasında sayılabilir” diye konuştu.

Editör: TE Bilisim