Her gün milyonlarca insanın aç kaldığı bir dünyada gıda kaybını ve israfını azaltmak büyük önem ifade ediyor. Atıkları azalttığımızda, her gün açlık çeken milyonlarca insan için yiyecek umudu oluşturabiliriz. Yiyecekleri israf etmemeyi bir yaşam biçimi haline getirmek için alışkanlıklarımızı değiştirmemiz gerekiyor. Gıda israfını önlemek bireysel bir sorumluluk olmanın ötesine geçtiğine dikkati çeken İstanbul Medipol Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Öğretim Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nihal Büyükuslu, sorunun kökenine yönelik eylemleri uygulamak için toplumsal, ulusal ve uluslararası ortak planlama ve uygulamaların gerekli olduğunu vurguladı. Resmi verileri biraz araştırdığımda dünyada 870 milyon aç insan olduğunu, günlük 5 milyon ekmeğin ve her yıl 18 milyon tonu aşkın sebze ve meyvenin ise çöpe atıldığını öğrendim. Bu kadar israfın sonucu olarak bizleri çevresel, ekonomik ve sosyal açıdan neler bekliyor? Dünya nüfusunun 2050 yılına kadar 9,8 milyara yükselmesi ve buna bağlı olarak gıda ihtiyacının %60 oranında artması bekleniyor. Birleşmiş Milletler her yıl dünyada üretilen tüm meyve ve sebzelerin yaklaşık yarısının israf edildiğini açıkladı. Gıda israfı iki şekilde ele alınmalıdır. Gıdanın hasattan perakende seviyesine kadar kaybolan kısmı gıda kaybı; tüketici veya perakende seviyesinde israf edilen kısım gıda atığı olarak ifade edilir. Sanayileşmiş ve gelişmekte olan ülkelerde aşağı yukarı aynı miktarlarda (sırasıyla 670 ve 630 milyon ton) gıda dağıtılmasına rağmen gıda kayıpları ve atıkları, sanayileşmiş ülkelerde kabaca 680 milyar ABD doları ve gelişmekte olan ülkelerde 310 milyar ABD dolarıdır. Meyveler ve sebzeler, kökler ve yumru kökler, diğer yiyeceklere oranla daha fazla israf edilme potansiyeline sahiptir. İnsan tüketimi için toplam kişi başına gıda üretimi, zengin ülkelerde yılda yaklaşık 900 kg olup, en yoksul bölgelerde üretilen 460 kg'ın neredeyse iki katıdır.

Türkiye’nin gıda israfı konusunda karnesi nasıl, israfı önlemek için neler yapılıyor?

Türkiye, gıda kayıplarının ve israfının azaltılması ve önlenmesine yönelik çalışmaları sadece ulusal düzeyde değil, aynı zamanda bölgesel ve uluslararası düzeyde de, tüm ülkeler ve ilgili paydaşlarla iş birliği içinde, gerçekleştirmeyi amaçlamaktadır. 2019 yılında, FAO Gıda Kaybı Endeksi (FAO, 2020), ilk küresel gıda kaybı tahminlerini yayınlamış ve 2016’da üretilen gıdanın %13,8’inin tarımsal işletme seviyesinde kaybolduğunu bildirmiştir. Bunun üzerine perakende, gıda hizmetleri ve hane halkı seviyelerinde gerçekleşen gıda israfı da eklendiğinde rakam daha büyüyecektir. Ülkemizde Ticaret Bakanlığı’nın hazırladığı Türkiye İsraf Raporu’nda (2018), tüketicilerin %5,4’ünün kalan yemekleri attığı, satın alınan gıdanın %23’ünün ise tüketilmeden çöpe atıldığı belirtilmektedir. Aynı çalışmaya göre, alışverişe liste yaparak gidenlerin oranıise %31’dir. Bir başka deyişle önemli bir tüketici kesimi, plansız alışveriş yapmaktadır.

ÇALIŞMA GRUBU KURULDU

T.C. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından hazırlanan ve 2019-2023 yıllarını kapsayan 11. Kalkınma Planı’nında gıda israfının önlenmesi ile ilgili 1 411. maddesinde “Gıda güvenliğini teminen etkin stok yönetimi, arz zincirinde kayıpların azaltılması, israfın önlenmesi, piyasaların düzenlenmesine yönelik kural ve kapasitelerin geliştirilmesi sağlanacaktır.“ ve 411.3. maddesinde “ Gıda kayıp ve israfının önlenmesi için tüketici bilinci artırılacaktır.” hedefl eri yer almaktadır. Bu hedefl er doğrultusunda, gıda kayıpları ve israfına ilişkin kapsamlı bir stratejinin benimsenmesi için, 2018 yılında, Tarım ve Orman Bakanlığı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü koordinasyonunda, FAO-Orta Asya Alt Bölge Ofisi (SEC) ve Bakanlığın diğer birimlerinin temsilcilerinin katılımıyla bir çekirdek çalışma grubu oluşturulmuştur. Ülkemizde Tarım ve Orman Bakanlığı koordinasyonunda ve Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) iş birliğinde, gıda kayıpları ve israfının azaltılmasına yönelik olarak “GIDANI KORU” isimli büyük çaplı ulusal bir kampanya başlatılmıştır. Bu kapsamda “Türkiye’nin Gıda Kayıpları Ve İsrafının Önlenmesi, Azaltılması Ve Yönetimine İlişkin Ulusal Strateji Belgesi Ve Eylem Planı” oluşturulmuş ve Türkiye’yi gıda kayıplarını ve israfını önleyerek, azaltarak ve yöneterek, hem tüketim hem üretim bakımından sürdürülebilir gıda sistemlerine katkıda bulunan bir ülke haline getirme hedefl eri belirlenmiştir

GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERDE LİSTEDE

Gelişmekte olan ülkelerde, kayıpların %40'ı hasat sonrası ve işleme seviyelerinde meydana gelirken, sanayileşmiş ülkelerde kayıpların %40'ından fazlası perakende ve tüketici seviyelerinde gerçekleşmektedir. Gıda kayıpları ve israfı, çiftçiler, tüketiciler ve gıda değer zincirindeki diğer paydaşlar için yüksek düzeyde ekonomik zarara yol açmakta ve bu da ülkenin ekonomik kaybı ve çevre üzerinde olumsuz etkilere neden olmaktadır. Yiyecek kaybı ve israfı aynı zamanda su, toprak, enerji, emek ve sermaye kaynaklarının israfı anlamına gelir ve gereksiz yere sera gazı emisyonları üreterek küresel ısınmaya ve iklim değişikliğine katkıda bulunur. Şu anda küresel olarak kaybedilen veya israf edilen gıdanın sadece dörtte biri kurtarılabilseydi, dünyadaki 870 milyon aç insanı doyurmak mümkün olacaktı.

ULUSLARARASI ADIMLAR ATILDI

2015 yılında Türkiye’nin G20 Dönem Başkanlığında, üye ülkelerin Tarım Bakanlarıile yapılan toplantıda gıda sistemlerinin ekonomik, sosyal ve çevresel yönden daha sürdürülebilir ve üretken olması gerekliliğini vurgulanmış ve Türkiye’nin girişimleriyle, Roma’daki Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Genel Merkezi’nde “Gıda Kayıpları ve İsrafının Ölçülmesi ve Azaltılmasına Yönelik Teknik Platform” kurulmuştur. İslam İşbirliği Teşkilatı Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi (İSEDAK) Tarım Çalışma Grubu Dokuzuncu Toplantısı, 2017 yılında Ankara’da “İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Üye Ülkelerinde Gıda İsrafının Azaltılması Teması” ile gerçekleştirilmiştir. “İİT Ülkelerinde Gıda Kayıpları ve İsrafı” projesi kapsamında gıda kaybını ve israfını azaltma konusunda halkın farkındalık düzeyini artırmaya ve insan kaynaklarını ve kurumsal kapasiteyi güçlendirmeye yönelik çalışmalar halen sürdürülmektedir. Türkiye Hükümeti’nin finanse ettiği konuyla ilgili bir diğer çalışma, bölgesel düzeyde önemli bir girişim olan FAO-Türkiye Gıda ve Tarım Ortaklık Programı (FTPP II) kapsamındaki “Alt Bölge Ülkelerinde Gıda Kaybı ve İsrafının Azaltılması” projesidir. Proje, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan, Özbekistan ve Türkiye’de gıda kayıp ve israfının azaltılmasına yönelik tedbirler geliştirilmesini amaçlamaktadır.

Editör: TE Bilisim