Kosova Meclisinde 17 Şubat 2008 yılında gerçekleştirilen olağanüstü toplantısında dönemin başbakanı Hashim Thaqi tarafından bağımsızlığın deklarasyonu okunmuştu. O günden bu yana Kosova, ne Schengen bölgesine girebildi ne de Avrupa Birliğine ne de NATO’ya. Çoğu demokratik ülke tarafından desteklenen bağımsızlık ilanından 13 yıl sonra Kosova, dünya çapında 110’dan fazla ülke tarafından tanındı. Bu 13 yıllık dönemde Kosova, uluslararası bağımsızlık denetimini tamamladı, Sırbistan ile ilişkilerin normalleşmesi konusunda henüz sona ermeyen bir diyalog başlattı ve bir Özel Savaş Suçları Mahkemesi kurdu. Vatandaşları hala Schengen bölgesinde özgürce hareket edemese de Kosova, Avrupa yapılarına girmeye çabalarını sürdürüyor.

BAĞIMSIZLIK SÜRECİ

Yıllarca, Haziran 1999'a kadar, vatandaşlar Sırp Slobodan Miloseviç rejiminin etnik temizliğinin saldırılarına maruz kaldılar. Savaşın sona ermesi ve Kosova’ya uluslararası asker gönderilmesinin ardından, nihai statü süreci resmi olarak Kasım 2005’te başladı. Sırp güçlerinin Kosova'yı terk etmeye zorlandığı 12 Haziran 1999'dan itibaren, bu ülke Birleşmiş Milletler UNMIK Misyonu ve Kosova'nın demokratik kurumları tarafından yönetildi: Meclis, Başkan ve Hükümet. Sırbistan'ın Kosova üzerinde kontrolü olmamasına rağmen, Güvenlik Konseyi Kararı 1244, Kosova'nın BM himayesinde, ancak yasal olarak Yugoslavya Federal Cumhuriyeti'nin bir parçası olduğunu defalarca belirtti. Kosova'nın statüsünden sorumlu özel elçi Martti Ahtisaari 2 Şubat 2007'de bağımsız bir devletin kurulmasına yol açan Kosova'nın şartlı bağımsızlığı için teklifini Priştine ve Belgrad'a sundu. Çok sayıda müzakere turunun ardından Kosova, 17 Şubat 2008'de bağımsızlığını ilan etti. 22 Temmuz 2010'da Uluslararası Adalet Divanı, Kosova'nın Bağımsızlığının Uluslararası Hukuk'un hiçbir maddesini ihlal etmediğini bir danışma kararı ile doğruladı.

KOSOVA’NIN DIŞ SORUNLARI

 Bağımsızlıktan 13 yıl sonra, Kosova dış ve iç zorluklarla karşılaşmaya devam ediyor. Kosova, kendi topraklarının dışında, Avrupa Birliği'ne (AB) ve diğer Avrupa kuruluşlarına üyelik yolunun yanı sıra, liderleri onu hala "kendi toprakları" ve hala "mirasa" sahip oldukları bir yer olarak gören Sırbistan ile karşılaşmaya devam ediyor. Sirbistan, ayrıca Kosova aleyhine kampanya yürüterek bazı ülkelerin AB’nin genç ülkesini tanıyan ülkelerin geri çekilmesini sağladı.

SIRBİSTANLA DEVAM EDEN DİYALOG

Kosova ile Sırbistan arasında Kosova'nın bağımsızlığı konusunda uzun süredir devam eden anlaşmazlıkları çözme çabaları 2011 yılında başladı. AB liderliğindeki müzakereler, tarafl ar arasında teknik konularda bir anlaşmaya sözde varmıştı, ancak temel siyasi sorunları çözmede zorluklarla karşılaşmıştır. Washington'un arabuluculuk çabaları, Kosova cumhurbaşkanı Hashim Thaçi’nin savaş suçu iddiaları nedeniyle müzakerelerden çekilmek zorunda kaldı. Fakat diyalog iki ülke arasında önce ABD’de sonra Brüksel’de yapılan toplantılarla devam etti. Kosova ile Sırbistan arasındaki diyalog süreci sözde son aşamaya girdi. 4 Eylül'de Washington'da tarafl ar ABD arabuluculuğu altında ekonomik normalleşme sözü verdiler. Buna paralel olarak, Avrupa Birliği'nin arabuluculuğunda nihai ve kapsamlı bir anlaşmaya varmak için Brüksel'de toplantılar yapıldı. Diyalogun başlangıcından bu yana, biçimi, başlangıçta teknik diyalog denen şeyden, 19 Ekim 2012'de resmen başlayan ilişkilerin normalleşmesi için sözde siyasi diyalog veya diyaloga dönüştü.

KURTİ KABUL ETMİYOR

 Kosova-Sırbistan ihtilafı onlarca yıldır devam ediyor. NATO’nun 1999’da Sırbistan’ın Arnavutlara yönelik acımasız muamelesini sona erdirmek için müdahale etmesinden yirmi yıldan fazla, ve 2008’deki bağımsızlık ilanından on yıldan fazla bir süre sonra, Belgrad ve aralarında beş üye devletin de bulunduğu onlarca ülke, AB Kosova’yı hala resmen ayrılıkçı bir eyalet olarak görüyor. Sırbistan ve Kosova kabul edene kadar, her iki ülke de AB üyeliği ve Kosova'nın yanı sıra BM ve NATO yolunda tökezleyecektir. Sırbistan, Kosova topraklarında istenmeyen nüfuzunu uygulamaya devam ettiği biliniyor. Sırbistan tarafından tanınma ödülü büyük olasılıkla bir uluslararası yardımını, Kosovalı Sırplar için daha fazla özerkliği veya bir toprak mübadelesini - ya da belki de yukarıda bahsedilen iki seçenekten biriyle birlikte daha fazla genişletilmiş desteği içerecek. 14 Şubat 2021 yapılan Kosova erken genel seçimini kazanan Albin Kurti ise, diyalog onların önceliği olmadığını vurgularken bu şartların kabul etmeyeceğini daha önce de ifade etmişti. Ancak AB temsilcileri yeni hükümet kurulduktan diyalogun yeniden başltılmasına çağrıda bulunuyor.

ÜLKENİN İÇ SORUNLARI

Bu arada Kosova, sınırları içinde uluslararası mekanizmalar tarafından yolsuzluk, yoksulluk, organize suç ve kırılgan bir eğitim ve sağlık sistemi olan bir ülke olarak görülmeye devam ediyor. Kosova sadece 2020 yılı içerisinde 3 başbakan değiştirdi. Avrupa’nın en genç ülkesi yılı Ramush Haradinaj ile başlarken onun yerine Kendin Karar Al (Vetevendosje) Hareketi ile devam etti. Fakat Kosova başbakanı Albin Kurti, Amerika’nın ‘Sırbistan ve Bosna Hersek’e uygulanan yüzde yüz Gümrük Vergisini kaldır’ emrini karşılıksız yerine getirmeyi kabul etmemişti. ABD’ye boyun eğmeyen Kurti Hükümeti, koalisyon ortağı Kosova Demokratik Birliği (LDK) tarafından düşürüldü. Koltuk sevdası olan LDK, bunu bahane olarak kullanarak Kurti’ye karşı çıkmıştı. LDK, o zaman Albin Kurti’ye Kovid-19 mücadelesinde destek vermek yerine ona darbe yapmayı tercih etmişti.

ERKEN SEÇİM

Kosova Anayasa Mahkemesinin Haziran 2020'de kurulan koalisyon hükümeti hakkında "anayasaya aykırı olduğu" kararını vermesinin ardından erken genel seçime gidilmesi kararlaştırılmıştı. Avdullah Hoti'nin başbakan olarak görev aldığı son hükümetin güven oylaması sırasında, Aşkalilerin Entegrasyonu Partisi (PAİ) Milletvekili Ethem Arifi hakkında işlediği bir suç nedeniyle 1 yıl 3 ay hapis cezası bulunmasını dikkate alan Anayasa Mahkemesi, 22 Aralık 2020'deki kararında Arifi'nin güven oylamasındaki oyunu geçersiz saymıştı. 120 sandalyeli Mecliste 61 milletvekilinin oyuyla seçilen hükümet, Anayasa Mahkemesinin kararının ardından düşmüştü. Bu hafta sonu yapılan erken seçimi tarihi bir zafer elde eden Vetevendosje kazandı.

AB KOSOVA’YI TANIMIYOR

Kosova, 23 AB ülkesi tek tek bağımsızlığını tanımasına rağmen, Avrupa Birliğinden genç ülkeyi tanımayan hala 5 üye bulunuyor. Ancak, AB'nin Balkanlar stratejisinin üç yıl öncesinde, Kosova kısmında ise “Kosova, İstikrar ve Ortaklık Anlaşması’nın (MSA) uygulanmasında istikrarlı ilerleme kaydetme ve nesnel koşullar elverdiğinde Avrupa yolunda ilerleme fırsatına sahiptir.” denildi.

HALKIN YARISI İŞSİZ

Ağustos ayında Kosova İstatistik Kurumu (KAS) İşgücü Anketi sonuçlarını yayınlamıştı. Bu sonuçlara göre Kosova'da bu yılın ilk çeyreğinde işsizlik yüzde 25 oldu. İstatistiklere göre, Kosova'da ilk COVID-19 vakalarının kaydedildiği 2020'nin ilk çeyreğinde, bazı işletmeler faaliyetlerini kapatmadı ve ilk çeyreğe ait veriler üzerindeki etki çok küçüktü. Yayınlanan ankete göre, Kosova'da nüfusun üçte ikisi çalışma çağındadır. Diğer yandan Kovid-19 üm dünyayı olumsuz etkilediği gibi Balkan ülkesi olan Kosova'ya da ciddi manada zarar verdi. Avrupa ülkelerinden en fakiri olan Kosova'da işsizlik oranı bu dönemde daha da arttı. Aralık ayında Kosova’da işsizlik rakamları ile ilgili açıklamalarda bulunan Bağımsız Sendikalar Birliği başkanı Avni Ajdini, yeni tip koronvirüsü (Kovid-19) bir sonucu olarak Kosova’daki işsizlik oranının Mart ayındaki yaklaşık yüzde 30’dan yüzde 50’ye çıktığını belirtmişti.

Editör: TE Bilisim