Sofistlerin bilgi görüşünün temel özelliği nedir kısaca? Sofistlerin bilgi yaklaşımı nedir? Soruları vatandaşlar tarafından sıkça araştırılmaya başladı. Felsefe düşünce yapısının temellerini atanan Platon ve Sokrates’in ardından felsefede felsefe kitaplarında merak edilen Sofistlerin bilgi görüşünün temel özelliği nedir kısaca? Sofistlerin bilgi yaklaşımı nedir? Soruları sıkça araştırılınca tüm detayları sizler için haberimizde derledik. İşte detaylar…

SOFİSTLERİN BİLGİ GÖRÜŞÜNÜN TEMEL ÖZELLİĞİ NEDİR KISACA?

Sofizmin temelini incelediğimizde Herakleitos ile Parmenides 'in ontolojilerinden etkilendiklerini görürüz. Biraz daha açıklamak gerekirse; Herakleitos'un oluşa dayalı, Parmenides'in ise varlığa dayalı ontolojisinden beslenir. Sofizmin önde gelen temsilcileri Protogoras ve Gorgias'tır. Bu temsilcilerin görüşleri ise şu şekildedir:

SOFİST PROTAGORAS’İN DÜŞÜNCESİ:

Felsefe düşüncesine göre evrendeki her bilgi duyusaldır (duyu algısı ile elde edilir). Algılar, koşullara bağlı olarak değişkenlik gösterebilirler. Bu nedenle genel bir bilgi olamaz. Aynı ortamdaki iki insandan birisine göre hava soğuk, diğerine göre sıcak olabilir. Bu durumda havanın soğuk veya sıcak olması görecelidir. Kabul edilebilecek ortak bir doğru yoktur. Protogoras'ın, bu görüşünü "İnsan her şeyin ölçüsüdür" sözü ile özetlediğini de eklemiş olayım.

SOFİST GORGİAS’İN DÜŞÜNCESİ:

Gorgias'ın görüşünü açıklayacaksak onun ünlü sözüne değinmeden geçemeyiz. "Hiçbir şey var değildir, herhangi bir şey var olmuş olsa bile bilinemez, bilinmesi mümkün olsa bile başkasına iletemeyiz." Bu görüşü felsefi açıdan inceleyecek olursak Herakleitos'un diyalektik kavramı ve Parmenides'in mutlak özdeşlik kavramının bir araya gelmesiyle ortaya atıldığı söylenmiştir. Yani Gorgias'ın düşünce sisteminin oluşmasında bu iki ismin önemli yeri vardır.

SOFİSTLERİN BİLGİ YAKLAŞIMI NEDİR?

Sofistlere göre insan duyular yoluyla edinilen bilgilerde algı yanılması yaşar. Suya batırılan çubuğun düz olmasına rağmen onun kırık görünmesi bu yanılmadan kaynaklanır.

Bilgi edinme sürecinde duyuların kullanılması, elde edinilen bilginin hatalı olma ihtimalini doğurur. Dolayısıyla onlara göre her zaman geçerli olan kesin bir bilgi yoktur. Çünkü bilgi, kişiden kişiye değişen göreceli bir niteliğe sahiptir. Bu açıdan Protagoras, “İnsan her şeyin ölçüsüdür.” derken bir şeyin doğru veya yanlış olmasını tamamen kişiye bağlar.

Felsefenin temelinde yer alan soru sorma eğilimi ve sorgulama; kişinin hayatı anlaması konusunda yön gösterici türden önem taşısa da  felsefenin tümüyle temelinde yer alan bu fikriyat kişilerin inanç duygusuna uygun düşmemektedir.
Bireylerin fikir ve görüşlere ölçülü davranmaları önem arz etmektedir.
Editör: TE Bilisim