Ebru Okanlar / Röportaj

Koronavirüsün ilk görüldüğü 11 Mart’tan 20202’den itibaren, iş dünyasına olan etkilerini, sürecin nasıl geliştiğini, alınan aksiyonları, uzaktan çalışma sürecini İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, Diriliş Postası’na anlattı.

Avdagiç, iş dünyasının, pandemi korkusuna kapılmayıp, çalışmalarını sürdürmesi, ekonomide ibrenin yukarı tırmanması ve kriz sürecinde bir yandan mücadele verirken, bir yandan da fırsatlara odaklanıp; yeni girişimleri hayata geçirecek aksiyonlar alınması konusunda önemli uyarılarda bulundu.

Artan vaka sayıları sizi ne düzeyde endişelendiriyor? Yaz ayları için ticari faaliyetlere yönelik beklentiniz nedir?

Maalesef büyükşehirler başta olmak üzere vaka sayılarının artışını önleyemedik. Oysa yeni normalleşme adımları, sektörlere nefes vermeye, ekonomi üzerinde pozitif etkiler göstermeye başlamıştı. Bu konuda kredi kartı ve banka kartı üzerinden yaptığımız inceleme de, 1 Mart’ta başlayan ikinci normalleşmenin ilk 15 gününde, önde gelen 22 sektörün 19’unda banka kartı ve kredi kartı ile yapılan harcamaların arttığını gösteriyordu. Ardından ne yazık ki vaka sayıları artınca, tekrar sıkı tedbirlerle tanıştık. Belki daha da sıkıları ile karşılaşacağız. Bu durum şüphesiz ki turizm için de büyük risk. Şimdi Ramazan ayı sebebiyle yarı kapanma formülünü uyguluyoruz. Umudumuz, bu dönemde hem işletmelerimizin hem halkımızın fedakârlıkta bulunarak vaka artış hızını makul düzeylere çekilmesi. Bunu başarırsak, bayram sonrası, Mayıs ya da Haziran ayıyla gerçek anlamda bir normalleşmeyi tüm sektörlerde yaşayabiliriz. Ama bunun tek şartı, hepimizin zorunlu tedbirlere maruz kalmadan kurallara uymamızdır.

“İŞVEREN DE YARARLANABİLECEK”

Bizleri daha da memnun eden şudur: Bu destekten Nakdi Ücret Desteği’nden yararlanıp çalışanını tekrar istihdama dahil eden işverenler de yararlanabilecek. Bu uygulama, son açıklanan ekonomi reformları eylem planına göre 30 Haziran tarihine kadar yasal düzenlemesi yapılarak, uygulamaya başlanacak. Burada bir husus var; bize göre nakdi ücret desteği tutarının da yüzde 50 oranında arttırılması alım gücünün korunması açısından son derece önemli. Bunlar kuşkusuz çok hayati ve kıymetli destekler. Ama tabii pandemi sürekli güncellenen bir etkiye sahip. Bu da işletmelerimizin daha fazla desteğe ihtiyaç duymasına yol açıyor. Reel sektörümüz yeni bir KGF destekli uygun maliyetli kredi paketine ihtiyaç duyuyor. Özellikle ticari kredi faizlerinin yüzde 23’ler seviyelerine tırmandığı bir ortamda, yeni pandemi dalgasının yükünü karşılamak çok ağır finansman bedelleri yüklüyor. En az 6 ay ödemesiz 24 aylık bir kredi paketi yaralara merhem olacaktır.

6 AY SÜRELİ FAİZSİZ ERTELEME

SGK prim ödemeleri, vergisel yükümlülükler, elektrik, su, doğalgaz ödemeleri belirli sektörlerde faizsiz olarak pandemi bitene kadar ertelenebilir. Vergi ve prim yapılandırmaların bozulmaması için de en az 6 ay süreli faizsiz erteleme gerekiyor. Bir de vergisel yükümlülükler noktasında, mesela Kurumlar Vergisi’nin yüzde 25’e çıkarılması uygulaması 1 Temmuz’da başlıyor. Diğer yandan GEKAP beyannameleri 2021’de 6 aydan 3 aya indi. Bu tarz hem maddi hem de iş yükünü arttıran uygulamaların pandemi sona erene kadar ertelenmesi yerinde olacaktır.

TÜCCARLARIN ALEYHİNE BİR SÜREÇ

Yemek kartı firmalarına karşı eleştirileriniz ve bazı önerileriniz oldu. Bu konudaki sıkıntı nedir? Buna nasıl bir çözüm bulunabilir?

Biliyorsunuz yemek çekleri için restoranların ödedikleri komisyon oranı, 2018’de çıkarılan yönetmelik uyarınca yüzde 6 ile sınırlandırıldı. Buna rağmen, kart firmaları ‘erken ödeme komisyonu’ adı altında bu komisyonu yüzde 8’e kadar yükseltiyorlar. Bunun yanı sıra ödemelerini nakit yapmak yerine kendi belirledikleri firmalardan mal alması için zorlamada da bulunuyorlar. Bir başka ifadeyle yemek kartı veren tüm yabancı firmalar, saygısız bir şekilde, kurallara uymadan en az 5 milyon çalışanın ve tüccarın aleyhine bir süreci dayatıyorlar.

TÜRKİYE’NİN EN NADİDE KÜLTÜR MERKEZİ

Son olarak İTO’nun hemen yanındaki tarihi Liman Han restorasyon çalışmalarınızdan kısaca bahseder misiniz?

İstanbul Ticaret Odası Başkanı olarak benim hayalim ve amacım, ihya ettiğimiz kültürel mirasımızı kültür ve sanatın hizmetine vermektir. Liman Han’ı da bu bakış açısıyla ele alıyoruz. Çünkü Liman Han, bizim millî mimarî rönesansımızın önemli eserlerindendir. Liman Han’ı kısa zaman içinde bitireceğiz. Bizim asıl övündüğümüz, sanat tarihçileri eşliğinde yaptığımız ve tarihsel her unsurunu koruduğumuz bu yapıyı restore ettikten sonra, iş dünyasının hizmetine sunmaktansa kültür ve sanatın hizmetine sunmamızdır. Buraya sadece İstanbul ve Türkiye’nin değil, dünyanın da en nadide bir kültür merkezi yapacağız.

‘KOBİ’lerin şevkini artıracak’

Kısa Çalışma Ödeneği sona ermesini nasıl karşıladınız?

Biliyorsunuz martta yeni normalleşme adımları da başlamıştı. Kısa çalışmanın sona erdirilmesinde muhakkak ki bunun önemli etkisi vardı. Ancak yeni dalgayla birlikte vaka sayıları artıyor. Kısıtlamalar ve kapanmalar yeniden hayatımıza girdi. Hizmetler sektörü başta olmak üzere birçok sektör tekrar kapılarını kapattı. Dolayısıyla Kısa Çalışma Desteği’nin, belirlenen sektörler ile sınırlı olmak üzere, kısıtlama ve kapanmalar kaldırılana kadar devam etmesi hayati bir önem taşıyor. Bu konunun değişen tablo ile birlikte yeniden gündeme alınması gerektiğine inanıyoruz. Burada ödemelerin kaynağı olan İşsizlik Sigortası Fonu’nun, bu desteğin sürmesine imkân sağlayacak varlığa sahip olmasını önemli bir imkân olarak görüyoruz. Kısa Çalışma Ödeneği, özellikle orta direği oluşturan ve ticaretin belkemiği olan KOBİ’lerin ve esnafın salgını yönetme kabiliyetini ve salgınla mücadele şevkini arttıracak bir adım olacaktır. Dolayısıyla İstanbul’un rengi maviye dönene kadar belirli sektörlerde Kısa Çalışma Ödeneği uygulamasının sürdürülmesi fayda getirir.

‘HÜKÛMETİN DESTEK PAKETLERİ YETERLİ’
Salgının piyasalara etkisi sürerken yapılmasını istediğiniz neler var?
Öncelikle hâlihazırda hükümetimizin son derece yerinde, hayati destekleri mevcut. Kısa Çalışma Ödeneği’nden normal çalışmaya geçen işverene 2020 Ağustos ayında yürürlüğe giren kanun uyarınca işçi başına ayda 1.341 TL’ye kadar normalleşme desteği sağlanıyor. Yine lokanta ve kafe çalışanlarına prim desteği veriliyor. Çalışana kişi başına 1.500 lira nakdi ödeme desteği veriliyor. Bir de haziranda devreye girecek ilave istihdam kredisi teşviki var. Mikro ve küçük ölçekli firmalardan likidite sıkıntısı çekenlere yönelik, istihdama kattıkları her bir ilave kişi için en fazla 5 kişiye kadar Kredi Garanti Fonu kefaletiyle, 100 bin liralık krediye erişim imkânı sağlanacak. Örnek verecek olursak, bir işletme mevcut çalışana ek 5 personel istihdam ederse 24 ay vadeli, 6 ay geri ödemesiz 500 bin liralık kredi alabilecek. Firma, yıl boyu ödediği Sosyal Sigorta ve İşsizlik Sigortası Primlerini kredi finansman maliyetinden düşebilecek.
Editör: TE Bilisim