Fransa'da Müslümanları hedef aldığı gerekçesiyle eleştirilen ve "ayrılıkçı" olarak bilinen yasa tasarısı, geçtiğimiz aylarda Fransa Ulusal Meclisi'nde kabul edildi.

Meclis'te yapılan oylamada, tasarı 151 "hayır" oyuna karşı 347 "evet" oyuyla onayladı. 65 milletvekili ise çekimser oy kullandı.

Tasarıya Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un kurucusu olduğu iktidardaki Cumhuriyet Yürüyüşü Hareketi (LREM), Demokrasi Hareketi (Modem), Agir Partisi ve Demokratlar ve Bağımsızlar Birliği Partisi (UDI) destek verdi.

Büyük tepki çeken karar sonrası yasa tasarısını incelemekle görevlendirilen Avrupa Konseyi Irkçılık ve Hoşgörüsüzlükle Mücadele Genel Raportörü Momodou Malcolm Jallow, sert eleştirilerde bulundu.

Yasanın birçok açıdan sorunlu olduğunu vurgulayan raportör, "Açıkça Müslümanları hedef alıyor ve onları damgalıyor. Müslümanlar ile terörist tehditler arasında bir bağlantı olduğunu öne sürüyor" açıklamasında bulundu.

Yasanın mevcut Fransız kanunlarına bile ters olduğunu vurgulayan İsveçli raportör, "Müslümanların özgürlükleri ve sivil toplum çalışmalarını açıkça sınırlandırıyor" değerlendirmesinde bulundu.

"İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırı"

Yasada yer alan başörtüsü yasağının ülkede yaşayan kadınları ve genç kızları etkileyeceğini vurgulayan Jallow, "İronik bir şekilde, insan onuru ve cinsiyet eşitliği de dahil olmak üzere anayasal değerleri korumayı amaçlayan taslak mevzuat, aslında onları ciddi şekilde zayıflatacaktır. Buna ek olarak, din özgürlüğünü aşırı derecede kısıtlayarak, bu hükümler Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 9. maddesine aykırı olacaktır. Önerilen bu yasanın, Müslüman kadınların ötekileştirilmesini daha da meşrulaştırmaya hizmet edeceğinden ve Müslümanlara karşı bir nefret, hoşgörüsüzlük ve nihayetinde şiddet ortamı oluşturmaya katkıda bulunacağından derin endişe duyuyorum." ifadelerini kullandı.

Tartışmaların odağındaki "ayrılıkçı" yasa tasarısının detayları

Tasarı, herhangi bir kişiye karşı şiddete teşvik eden veya cinsiyeti nedeniyle ayrımcılık yapan dini derneklerin kapatılmasını mümkün kılıyor.

Kamu görevlilerine dini gerekçeyle tehdit, şiddet ve hakaret edenlerin 5 yıl hapis ve 75 bin avro ile cezalandırılacağı belirtilen tasarı, İslam dahil dini derneklerde yurt dışında yapılan 10 bin avro üzerindeki bağışların kaynağının açıklanmasını, kurala uyulmaması halinde 3 bin 750 avro ceza uygulanmasını öngörüyor.

Tasarıya göre 3-16 yaş arası çocuklara örgün eğitimi zorunlu kılıyor ancak sağlık veya istisnai durumlar söz konusu olduğunda devletin izniyle evde eğitim seçeneğini serbest bırakıyor.

Sosyal medyada bir kişinin hayatını riske atacak şekilde kişisel bilgilerini paylaşana 3 yıl hapis ve 45 bin avro ceza öngören tasarı, hayatı tehlikeye atılan kişinin memur, 18 yaşından küçük ve seçilmiş kişi ise söz konusu hapis cezası 5 yıla çıkacağı belirtiyor.


Tasarı, herhangi bir kişiye karşı şiddete teşvik eden veya cinsiyeti nedeniyle ayrımcılık yapan dini derneklerin kapatılmasını mümkün kılıyor.

Kamu görevlilerine dini gerekçeyle tehdit, şiddet ve hakaret edenlerin 5 yıl hapis ve 75 bin avro ile cezalandırılacağı belirtilen tasarı, İslam dahil dini derneklerde yurt dışında yapılan 10 bin avro üzerindeki bağışların kaynağının açıklanmasını, kurala uyulmaması halinde 3 bin 750 avro ceza uygulanmasını öngörüyor.

Tasarıya göre 3-16 yaş arası çocuklara örgün eğitimi zorunlu kılıyor ancak sağlık veya istisnai durumlar söz konusu olduğunda devletin izniyle evde eğitim seçeneğini serbest bırakıyor.

Sosyal medyada bir kişinin hayatını riske atacak şekilde kişisel bilgilerini paylaşana 3 yıl hapis ve 45 bin avro ceza öngören tasarı, hayatı tehlikeye atılan kişinin memur, 18 yaşından küçük ve seçilmiş kişi ise söz konusu hapis cezası 5 yıla çıkacağı belirtiyor.

Tasarı, herhangi bir kişiye karşı şiddete teşvik eden veya cinsiyeti nedeniyle ayrımcılık yapan dini derneklerin kapatılmasını mümkün kılıyor.

Kamu görevlilerine dini gerekçeyle tehdit, şiddet ve hakaret edenlerin 5 yıl hapis ve 75 bin avro ile cezalandırılacağı belirtilen tasarı, İslam dahil dini derneklerde yurt dışında yapılan 10 bin avro üzerindeki bağışların kaynağının açıklanmasını, kurala uyulmaması halinde 3 bin 750 avro ceza uygulanmasını öngörüyor.

Tasarıya göre 3-16 yaş arası çocuklara örgün eğitimi zorunlu kılıyor ancak sağlık veya istisnai durumlar söz konusu olduğunda devletin izniyle evde eğitim seçeneğini serbest bırakıyor.

Sosyal medyada bir kişinin hayatını riske atacak şekilde kişisel bilgilerini paylaşana 3 yıl hapis ve 45 bin avro ceza öngören tasarı, hayatı tehlikeye atılan kişinin memur, 18 yaşından küçük ve seçilmiş kişi ise söz konusu hapis cezası 5 yıla çıkacağı belirtiyor.

Tasarıda çok eşlilik, zorla evlendirme ve bekaret raporu gibi uygulamalar da hedef alınırken, bir kişiye karşı kine veya nefrete teşvik edildiği cami ve ibadethanenin 2 ay süreliğine kapatılması öngörülüyor.

Başkent Paris'te çok sayıda sivil toplum kuruluşu, gazeteci, akademisyen ve insan hakları savunucularından oluşan "ayrılıkçı" Yasa Tasarısı Karşıtı Koordinasyonunun çağrısıyla tasarı protesto edilmişti. Eylemciler, tasarısının Müslümanlara karşı ayrımcılığa yol açacağı gerekçesiyle tepki göstermişti.

Tasarı, Fransa'da ve birçok ülkede insan hakları savunucuların ve Müslümanların tepkisine neden oluyor.

Kaynak: Yeni Şafak

Editör: TE Bilisim