Sabri İşbilen / Özel Haber
Gezi, 17-25 Aralık darbe girişimi, Suriye ve Irak kuşatması, bununla beraber FETÖ’nün 15 Temmuz işgal darbe girişimiyle, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı alaşağı etmeyi başaramayan ABD, Biden ile birlikte Erdoğansız Türkiye projesi için strateji değiştirdi. Yeni strateji de söylemler kadar aktörlerde farklıydı. Zira ABD Başkanı Biden ve Dışişleri Bakanı Antony Blinken da artık darbe yapmayacakları duyurmuştu.
SESSİZ KALDILAR
Yeni oyunun şifrelerini ABD Başkanı Joe Biden, Aralık 2019’daki konuşmasında verdi. Biden, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı muhalefeti destekleme mesajı vermişti. Kast edilen CHP-İYİ Parti, Saadet Partisi ve HDP’den oluşan Millet İttifakı’nın desteklenmesiydi. Zira Millet İttifakı’nda bulunan partilerin liderlerinin Biden’ın bu açıklamasına karşı sergilediği sessiz tutumda ortaklığın açık ilanıydı. ABD’deki tartışmalı seçimlerden Biden’ın galip çıkması sonrasında Millet İttifakı da Okyanus ötesinden gelen talimatları uygulamaya geçirmeye başladı. 128
MİLYAR DOLAR YALANI
İlk kurgu, Merkez Bankası’nın kasasında bulunan 128 milyar dolar rezervin kaybolduğuydu. Kampanyayı başlatan CHP’ydi. Ardında İYİ Parti, HDP, Saadet Partisi ile ittifakın yeni ortakları Gelecek ve DEVA Partisi de aynı merkezden üretilen söylemleri dile getirdi. Amaç hükümeti yıpratmaktı. 128 milyar doların kayıp olduğu iddiasını çürüten CHP İstanbul Milletvekili İlhan Kesici oldu. Ancak yalan kampanyası devam etti.
SOYLU’YA OPERASYON
Operasyon hem CHP’li Kesici hem de Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu’nun açıklamalarıyla etkisizleşince, devreye bu kez Birleşik Arap Emirlikleri’nde bulunan Sedat Peker girdi. Peker, YouTube’da yayınladığı videolarla teröre karşı verdiği başarılı mücadeleyle dikkat çeken İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu hedef aldı. Daha düne kadar Peker için suç örgütü lideri, mafya diyen muhalefetse iddiaları anında sahiplendi. İttifak ortakları hep bir ağızdan Soylu için istifa kampanyasına girişti. Daha da ötesi AK Parti’yi karanlık yapılarla ilişkilendirme çabası başladı.
ERKEN SEÇİM KAMPANYASI
Sahne sırası CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nundu. Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir söylemini çarpıtarak erken seçim çağrısı yaptı. Erken seçim için sonbaharı işaret eden Kılıçdaroğlu’nun en büyük dayanaklarından biri de Peker’in açıklamalarıydı. Diğer ittifak ortakları da Kılıçdaroğlu’na uydu. Zincir halkaları gibi birbirine bağlı olaylar silsilesi de kumpasın açık deliliydi.
KRİPTO RAPORU VAR
Tek akıllı, çok ortaklı planın son perdedeki sahnesi ise Anadolu Ajansı’na Bülent Arınç ve ona bağlı olan Kemal Öztürk döneminde alınan Musab Turan’ın provokasyonuydu. Turan, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ile Tarım Bakanı Bakan Pakdemirli’nin düzenlediği basın toplantısında Süleyman Soylu’ya yönelik karalama kampanyasına destek amacıyla provokasyon yaptı. Turan’ın ağabeyinin FETÖ üyesi olduğu, ayrıca Turan hakkında da kripto olduğu ortaya çıktı.
AKŞENER PROVOKASYONU
Meral Akşener de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı bebek katili İsrail Başbakanı Netanyahu’ya benzetecek kadar ileri gitti. Bundan sonraki adımı ise daha kritikti. Erdoğan’a hakaret ettikten sonra cumhurbaşkanının memleketi Rize’nin yolunu tutan Meral Akşener, provokasyona zemin hazırladı. Vatandaş Akşener’e tepki gösterirken, İYİ Partililer de sivillere tekme tokat saldırdı. Kaos planı adım adım işliyordu.
MAKET UÇAKLARLA SALDIRI
Tükenmek üzere olan PKK’da kaos planı çerçevesinde harekete geçti. PKK terör örgütü Diyarbakır 8. Ana Jet Üssü ile Batman ve Şırnak’taki askeri noktalara Kanada yapımı maket uçaklarla saldırı girişiminde bulundu. Etkisiz hale getirilen saldırıların amacı Türkiye’yi karanlık günlerin içerisine itmekti.
