Gökhan Yılmaz / Özel Haber

New York Times’ta “ İsrail’in ABD’ye bağımlılığı azaldıkça ABD’nin tesir gücü de azalıyor” başlıklı haberde İsrail’in ABD karşısında ulaştığı askeri ve diplomatik konumu değerlendirildi. İsrail’in Filistin politikaları nedeniyle etrafındaki düşmanlarına karşı 50 yıldır ABD’nin siyasi ve askeri desteğine ihtiyaç duyduğu belirtilen haberde, ancak bu bağımlılığın artık sona ermeye başladığı savunuldu. Haberde İsrail’in birçok Arap ülkesiyle barış yaptığı ve artık ABD’nin güvenlik garantilerine ihtiyaç duymadığı öne sürüldü.

PEKİ GERÇEKTE ÖYLE Mİ?

Son 2,5 yılda 4 seçim yapan, hükümet kurulamadığı için 5. seçimin gündemde olduğu İsrail, ABD’den destek almadan ayakta durabilir mi? Bunun için birkaç parametreyi birlikte değerlendirmek gerekiyor. Özellikle eski Başkan Donald Trump’ın hız verdiği normalleşme kampanyasıy la birlikte İsrail için doğrudan tehdit oluşturmayan BAE, Bahreyn, Kuveyt ülkeler İsrailler normalleşmeye başladı. Adı geçen ülkelere nazaran daha istikrarsız olan Sudan’ın da bu kervana katılması dikkat çekti. Ürdün’le dişe dokunur bir sıkıntı yaşamayan İsrail için tehdit olarak bölgede sadece Lübnan’dan ve İran’dan gelecek olası saldırılar kaldı. İran’ın Şii yayılmacılığını tehdit olarak dünyaya sunan ve bunun üzerinden varlık iddia eden İsrail cepheyi bir nebze daraltırken, yakın coğrafyada tehdit unsuru oluşturacak düzenli bir yapı neredeyse kalmadı.

ABD KÜRESEL ETKİSİNİ KAYBEDİYOR

Bunun yanı sıra yine Trump döneminde Suriye ve Irak’tan çekilme hamlesi yapan, Afganistan’dan çekilmeye başlayan ABD’nin dünya siyasetinde eskisi kadar etkili olmadığı herkesin malumu. Yeni Başkan Joe Biden’ın seçimi kazandıktan sonra yaptığı “Amerika geri döndü, diplomasi geri döndü” açıklaması da bunun işareti. Kovid-19 salgını sebebiyle tüm ülkelerin önceliği kendi ülkesine vermesi de eklenince ABD ‘Dünyanın jandarması’ rolünü bir nebze de olsa kaybetti.

ABD İSRAİL’İ KORUYOR

Kısacası, NYT’nin yaptığı “İsrail’in ABD’ye bağımlılığı azalıyor” tezi büyün bütün doğru değil. Son Gazze katliamı sırasında ABD’nin açıkladığı 735 milyon dolarlık askeri destek paketi de bunun son örneği. Bunun yanında İsrail’in ABD’ye rağmen tutumu yeni değil. Eskiden beri, “İsrail öldürür, ABD üstünü örter” anlayışı hâkim. İsrail’i BM’de BMGK’da zor durumda bırakacak açıklamaların ABD tarafından engellenmesi de bunun göstergesi.

SOKAĞIN SESİNİ SUSTURAMADILAR

Yine Gazze katliamları ve Kudüs’te Mescid-i Aksa ve Şeyh Cerrah Mahallesi’ne yönelik saldırıların tüm dünyada tepki çekmesi, dünyaca ünlü isimlerin İsrail karşıtı açıklamaları ile milyonlarca insanın sokağa dökülmesi, ABD’yi zor durumda bıraktı. İç kamuoyuna İsrail katliamlarını açıklayamayan Biden yönetimi, Netanyahu’ya yönelik baskıyı arttırdı. İsrail ve ve İsrail adına algı yürüten ABD’nin kamuoyu oluşturma gücünün son dönemde azaldığı gözle görülür şekilde hissedildi.

DEMOKRATLAR AYAKLANDI

Zira bu süreçte Biden başta kendi partisi olmak üzere ABD kamuoyundan yükselen İsrail karşıtı sesleri bastırmakta zorlandı. Birçok Demokrat temsilci ABD’nin İsrail’e yaptığı yardımın iptali için tasarı hazırlarken, son olarak Biden’ı İsrail’i sebep olduğu insan hakları ihlallerinden sorumlu tutması için bir de kampanya başlattı. Alınan bilgilere göre, Wisconsin, Pennsylvania, Georgia, Michigan, Arizona ve diğerleri de dahil olmak üzere 22 eyalette Biden’in seçim kampanyasında çalışan 500 önemli isim kampanyaya ön ayak oldu.

HER ZAMANKİNDEN FAZLA MUHTAÇ

Sonuç olarak; İsrail ve ABD birbirinin sağlam müttefikidir ve birbirine göbekten bağlıdır. ABD’nin düştüğü gün İsrail de düşer. İsrail sözde devlet olarak ortaya çıktığı günden beri ABD korumasında/gözetiminde ‘Bağımsız’ işgal, imha, soykırım operasyonları yapar. İsrail’in işlediği katliamların üzeri ABD tarafından örtülür. İsrail işgali ABD tarafından uluslararası hukuk kılıfına uydurulur. Dolayısıyla NYT’nin öne sürdüğü gibi, İsrail’in ABD’ye olan bağımlılığı had safhada.

BLİNKEN TEL AVİV'DE
Son olarak Hamas-İsrail arasında kabul edilen ateşkesin ardından Tel Aviv’e gelen ABD Dışişleri Bakanı ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu görüşmesi sonrası yapılan açıklamalar da ABD-İsrail ilişkisinin oldukça sağlam olduğunun göstergesi. Biden’ın İsrail bağımsız Yahudi bir devlet olarak tanınana kadar barış olmayacak” şeklindeki sözlerini hatırlatan Netanyahu, ABD ve İsrail’in Hamas’a karşı birlikte mücadele edeceğini vurguladı. Blinken de ülkesinin Gazze’ye yardım edeceğini fakat Hamas’ın bundan yararlanamayacağını belirtti.
Editör: TE Bilisim