İHH'dan yapılan açıklamada, zaman zaman yazılı, görsel ve sosyal medyada, vakıfları aleyhinde mesnetsiz birtakım iddia ve iftira niteliğinde ifadelere yer verildiği aktarıldı.

Son günlerde 10 Ekim Ankara Gar katliamının faillerinin yargılandığı davanın 9 Haziran'da yapılan duruşmasında, sanıklardan birinin kardeşinin eşi olarak dinlenilen tanık Merve Dündar tarafından yapılan açıklamaların çarpıtıldığına vurgu yapılan açıklamada, medyada "İHH'nın terör bağlantısı olduğuna dair" itham ve paylaşımlara yer verildiği anlatıldı.

Açıklamada, vakıf tarafından açıklama gönderilen medya kuruluşlarının, haberlerinde cevap hakkına saygı gereği bir düzeltmeye yer vermedikleri ifade edilerek, bahse konu sosyal medya paylaşımları ya da haber içeriklerine bakıldığında, "Çamur at izi kalsın" saikiyle hareket edildiği belirtildi.

İHH ile terör örgütleri arasında bağ kurulmaya çalışıldığına işaret edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Yapılan yardım çalışmalarının bölgedeki insanlara yönelik değil de sanki illegal yapılara yönelik gerçekleştirildiği izlenimi verilmeye çalışılmaktadır. Oysaki içeriğe bakıldığında tanık sadece kahvaltılık, kıyafet, yiyecek gibi insani yardımlardan bahsetmektedir. Bazı haberlere ise maksatlı olarak -tanık açıklamasında yer almamasına rağmen- asılsız ifadeler eklenmiştir. Belli bir kesim tarafından bu ifadeler, gerçekliği tartışılmadan, yorumlar eklenerek vakfımıza cevap hakkı tanınmadan kamuoyuna sunulmaktadır. Hatta hukuki olarak aksi ispat edilip tekzip kararları alınsa da somut gerçeklik çarpıtılarak karalama kampanyasına devam edilmektedir. Bu kapsamda 10 Ekim katliamı davasının duruşmasında tanık tarafından verilen ifadeler çarpıtılarak vakfımızın İŞİD'e yardım ettiği iftirasında bulunulmuştur."

"İHH'nın terör örgütleri ile bağlantısının olması mümkün değildir"

İHH hakkında, özellikle İsrail'in gerçekleştirdiği Mavi Marmara katliamı ve 17-25 Aralık operasyonları sonrası yoğunlaşan bir şekilde terörizm ile bağlantılandırma ve vakıf hakkında iftira ve şaibe oluşturma, tuzak/kumpas kurularak suça bulaştırılma çalışmalarının kamuoyunun malumu olduğuna yer verilen açıklamada, "İHH'nın terör örgütleri ile bağlantısının olması mümkün değildir." vurgusu yapıldı.

Açıklamada, failine bakılmaksızın terör eylemlerine karşı aynı gün içinde yapılan açıklamalarla net duruşlarının internet siteleri ve sosyal medya hesaplarının arşivlerinde bulunduğu ifade edildi.

Vakfın temel misyonunun mağdur insanların yanında yer almak olduğu belirtilen açıklamada, İHH'nın her kim olursa olsun ya da hangi örgüt tarafından gerçekleştirilirse gerçekleştirilsin, mağdur ve yerinden, yurdundan edilmiş insanlara yardım eli uzattığı, Suriye'de farklı grupların denetimleri altındaki tüm bölgelerde ihtiyaç sahibi sivillere ve kamplardaki kadın, çocuk ve yaşlılara yardım ettiği, bu yardımların bölgede hakim olan gruplar ve yapılara değil tamamen sivillere yapıldığı aktarıldı.

İHH'nın, savaş ve kriz bölgelerinde de çalıştığı hatırlatılan açıklamada, vakfın, tüm insanlara din, dil, ırk, renk, mezhep, cinsiyet ve siyasi düşünce ayrımı yapmaksızın yardım ulaştırdığı, Suriye'nin de birçok bölgesinde yaptığı yardım çalışmalarının bu durumun en somut örneklerinden olduğu belirtildi.

"Vakfımız töhmet altında bırakılmaktadır"

Vakfın 6 kıtadan 123 ülkede olduğu gibi Suriye'nin her bölgesinde sivillere yardım yapmaya hazır olduğu aktarılan açıklamada, tüm bu sebeplerle bağımsız araştırmalarda en güvenilir sivil toplum kuruluşlarından biri olarak öne çıktığı anlatıldı.

Açıklamada, şöyle devam edildi:

"Suriye'de savaş bölgelerinde suça karışan kişi ya da kişiler kendilerini akredite etmek ya da aklamak adına, İHH ile birlikte yardım faaliyetleri gerçekleştirdiklerini iddia etmektedirler. İHH, sadece uluslararası partner kuruluş yetkili resmi temsilcilerini ve aktif gönüllülerini, günübirlik programlar için Türkiye resmi makamlarının uluslararası prosedüre uygun onay giriş-çıkış işlemleriyle Suriye içerisindeki program ve yardım dağıtımlarına götürmektedir. İHH ile hiçbir ilgisi olmayan ve şüpheli konumundaki kişilerin kendilerini aklamak adına verdikleri bu ifadeler, sanki kesin bir delilmiş gibi sunulmakta ve vakfımız töhmet altında bırakılmaktadır. Vakfımızın ulaşmış olduğu milyonlarca insan, oluşturduğu insani yardım ağı, gerçekleştirdiği faaliyetler kötü niyetli kimseleri rahatsız etmekte, bu sebeple de söz konusu kişiler vakfımızın faaliyetlerinin meşruiyetini ve güvenilirliğini zedelemeye çalışmaktadır. Ancak tüm bu engelleme çabalarına rağmen İHH İnsani Yardım Vakfı, 29 yıldır sürdürdüğü mücadelesine kararlılıkla devam etmektedir."

İHH'nın dezenformasyon ve karalama kampanyalarına göğüs gererek yardıma muhtaç insanlara hak ettikleri yardımları ulaştırmaya devam edeceği vurgulanan açıklamada, savaşın ilk başladığı andan itibaren, her gün on binlerce insanın mülteci durumuna düştüğü günlerde dahi İHH'nın sahada ilk ve en etkin şekilde rol alan sivil toplum kuruluşlarından olduğu belirtildi.

Vakfın, krizin ve savaşın başladığı 2011'den itibaren Suriye'de kesintisiz insani yardım çalışmaları yapan tek sivil toplum kuruluşu olduğu aktarılan açıklamada, "BM Suriye Özel Temsilcisi De Mistura'nın danışmanı Jan Egeland, Suriye'deki ateşkes ve tahliyeler için 'Başta İHH olmak üzere, tüm Türk sivil toplum kuruluşları bu tahliye operasyonunda çok çok önemli işlere imza atıyor. İHH büyük işler yaptı.' diyerek vakfımızın çalışmalarını takdir etmiştir. Bu anlamda İnsani Diplomasi çalışmaları ile uluslararası standartlara uygun arabuluculuk ve barış görüşmeleri de vakfımızın çalışma alanlarındandır." ifadeleri kullanıldı.

"Çıkarları zarar gören kötü niyetli odakların saldırılarına maruz kalıyoruz"

Çıkarları zarar gören kötü niyetli odakların saldırılarına maruz kalan vakfın, misyonu ve inandığı değerler uğruna çalışmalarına devam ederek en ufak bir leke dahi sürülemeyen geçmişinden gelen tecrübesini geleceğe aktarmayı sürdüreceği belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"İHH, şeffaflık ilkesi gereği medya, sivil toplum, siyaset ve hukuk camialarıyla faaliyetleriyle ilgili bilgi paylaşımına her zaman hazırdır. İHH, tüm faaliyetlerini Türkiye ve uluslararası standartlarla uyumlu olarak, meşru bir şekilde yürütür. Vakfımızın yasa dışı her türlü kişi, örgüt ya da yapı ile bağlantılı olduğuna ilişkin ciddiyetten uzak iddiaların muteber olmadığı kamuoyu tarafından da bilinmektedir. Fakat son dönemde yaşanan yoğun karalama kampanyalarına sessiz kalmamak adına bu metin, saygıdeğer kamuoyuyla paylaşılmaktadır."

Editör: TE Bilisim