İbrahim Seçkin Talaş / Analiz-Yorum

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 27 Nisan 2011’de açıkladığı Kanal İstanbul projesi başlıyor. Kuzey Marmara Otoyolu bağlantılı ilk köprünün temeli Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katılımıyla bugün gerçekleşecek. Proje kapsamında Büyükçekmece bağlantılı 6 köprü inşası daha gerçekleşecek.

Köprüler D-100, TEM, Kuzey Marmara, devlet yolu, belediye yolu kuzeyde yer alan İstanbul Havalimanı ile bağlantılı olacak. 200’e yakın bilim insanının hazırladığı dev projede yeşil alanlar korunacak. Toplam 1,4 milyar dolara yapılacak köprülerden ikisinden raylı sistem geçecekken, bu köprülerin çift katlı yapılacağı öğrenildi. Alt katta gidiş ve dönüş olacak şekilde raylı sistem olacak köprülerde üst katının ise araçların gidebileceği şekilde yapılacağı belirtildi.

İKİ YENİ BARAJ İNŞA EDİLECEK

Kanal İstanbul projesi kapsamında 2 adet yeni baraj inşa edilecek. Böylece İstanbul’un suyu da güvence altına alınmış olacak. Projeden kaynaklı su kaybı, Melen Barajı ve Balaban Barajı’nın da alternatif oluşturması bekleniyor. Daha önce proje kapsamında 32,7 milyon metreküp su kaybının gerçekleşeceği öngörülürken, kaybedilen suyun 36 katı Melen Barajı’ndan sağlanacak.

BİNLERCE KİŞİYE İSTİHDAM SAĞLAYACAK

Kanal inşaatı öncesinde 1,5 yıllık hazırlık çalışması gerçekleştirilecek. Kanal inşaatının 5,5 yıl sürmesi planlanırken proje 7 yılda tamamlanacak. Kanal İstanbul’un her iki yakasında 500’er bin nüfuslu iki yeni şehir inşa edilecek. Aynı zamanda binlerce kişiye de istihdam sağlanacak. Mahalle konseptinde yatay mimariyle inşa edilecek şehirlerde konut alanları da yapılacak. Konut alanlarına hizmet verecek teknik altyapının yanı sıra ticari, sosyal ve kültürel alanların da inşası Kanal inşaatıyla paralel ilerleyecek.

DEPREM ANALİZİ YAPILDI

Kanal İstanbul, Marmara Bölgesi’nde yaşanabilecek herhangi bir depreme göre planlandı. Kanalın 20,75 metre derinliğe, 20 kilometre uzunluğa yapılacağı açıklanmıştı. Kanal İstanbul projesinin yapılacağı yerde aktif fay hattı bulunmuyor. Kanala 11 kilometre mesafeden Kuzey Anadolu Fay Hattı ve 30 kilometre mesafeden Çınarcık fay hattı geçiyor. Proje 7 büyüklüğünde depreme dayanıklı şekilde yapılacak. Projenin depremle ilgili analizlerinde 2 bin 475 tekrarlı deprem periyodu incelendi. Analizlerde en büyük deprem ivmesi hesaplandı ve tasarım ona göre yapıldı.

Bakanlıktan 34 maddelik rapor

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Kanal İstanbul’la ilgili kamuoyunda merak edilen soru ve konularla ilgili rapor hazırladı. 34 başlıktan oluşan raporda projeyle ilgili önemli bilgilere yer verildi.

Raporda, Kanal İstanbul Projesi’nin amacına ilişkin, “Kanal İstanbul Projesi’nin amacı, İstanbul Boğazı’nın doğal ve kültürel yapısının uluslararası deniz taşımacılığının olumsuz etkisinden korunması, deniz trafiği güvenliğinin sağlanması, diğer taraftan zaman-mekan-maliyet bağlamında güvenli bir su yolu oluşturulmasıdır. İstanbul bağlamında, merkezine çevreyi koyduğumuz dünyaya örnek bir şehircilik projesi üretmek, oluşturulacak yeni şehir deprem rezerv alanıyla çevre ilçelerdeki sağlıksız konut stokunu tamamen bitirmektir. Turizm, finans ve hizmet sektörü odaklı olarak ulusal kalkınmaya ve ekonomimize katkı sağlamak ve istihdamı artırmaktır.” değerlendirmesi yapıldı.

HEDEF KÜRESEL EKONOMİDEN PAY ALMAK

Dünya deniz ticaretinde yapay kanallar ve stratejik rollerine değinilen raporda, projenin gerek küresel ekonomiden pay alabilme rekabetinde gerekse bölgesel siyasal stratejilerde söz sahibi olabilme açısından milli kalkınmaya katkı sağlayacak proje olarak değerlendirildiği belirtildi. Raporda, günümüz inşaat yöntem ve teknolojisiyle kanal güzergah morfolojisi göz önünde bulundurulduğunda Kanal İstanbul Projesi’nin yaklaşık 50 kilometre uzunluğuyla Süveyş ve Panama kanallarına göre uygulanabilirliğinin daha kolay olacağı ifade edildi. Kanal İstanbul’un dünya ekonomisi ve deniz ticareti için önemine işaret edilen raporda, 15 trilyon dolar olan dünya ticaret hacminin yüzde 60’lık kesiminin deniz yolu taşımacılığından elde edildiği aktarıldı.

BOĞAZLAR’DAN AZ GELİR SAĞLANIYOR

Panama Kanalı’nın yıllık 3 milyar dolar, Süveyş Kanalı’nın ise 5 milyar dolar gelir getirdiği kaydedilen raporda, şu ifadelere yer verildi: “Bu kanallardaki gemi yoğunluğu ile Türkiye boğazlarındaki gemi yoğunluğu karşılaştırılırsa, Türkiye boğazlarından 4-5 kat daha fazla gemi geçmekle birlikte, elde edilen gelir son derece düşük düzeyde kalmaktadır. Kanal İstanbul Projesi’nin gerçekleşmesi durumunda, Türkiye’nin limanlar ve demir-karayolu ağları ile bütünleşen lojistik alt yapısı ile dünya ticaretinden alacağı pay önemli oranda artacaktır.”

RAPORA 204 BİLİM İNSANI KATKI SUNDU

Kanal İstanbul’un Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) sürecinin çevre hassasiyeti en üst düzeyde tutularak yürütüldüğü vurgulanan raporda, İstanbul’un havasına, suyuna, ormanlarına, toprağına, göllerine, her 2 denizine ve ekolojik dengesine tamamen koruma eksenli bir bakışla yaklaşılarak rapora son halinin verildiği belirtildi. ÇED raporunun ekleriyle birlikte 16 bin sayfadan oluştuğu bilgisine yer verilen raporun hazırlanması sürecine 56 kurum ve kuruluşun yanı sıra, belediyeler, üniversiteler ile 204 bilim insanı ile vatandaşların görüş ve fikirleriyle katıldığı ifade edildi.

BİNLERCE KİŞİYE İŞ İMKÂNI SAĞLANACAK

Kanal İstanbul’un ekonomiye sadece su yolu geçişleriyle katkı sağlamayacağını, bunun yanı sıra limanlar, araştırma, lojistik merkezler ve endüstriyel alanlarla yüksek katma değer oluşturacağı kaydedilen raporda, “Projenin hazırlık ve inşaat aşamasında yaklaşık 10 bin kişi çalışacak. İşletme aşamasında yine 10 bin kişi çalışacak. Bunun yanı sıra kurulacak yeni işletme ve tesislerde de yaklaşık 50 bin vatandaş istihdam edilecek.” değerlendirmesinde bulunuldu.

Editör: TE Bilisim