Hazırlayan: Uluslararası Fatih Sultan Mehmet Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencileri

Hayatımızın en güzel dönemi çocukluk dönemidir. Bu dönem çocuğun; oyun, heyecan, eğlence ve merak dönemidir. Bu dönemde çocuklarımızı mutlu ve sağlıklı bir şekilde nasıl yetiştirebiliriz diye en çok ebeveynler endişeleniyor. Yazımda çocuk psikolojisinden ve çocukları mutlu etme konusunda yaptığım araştırmadan, ulaştığım on temel unsuru sizlerle paylaşmak istiyorum.

Çocukların mutluluğunu sağlayan, ebeveynlerin yapması gereken davranışlar biraz açmak gerekirse ilk aklımıza gelenleri şöyle sıralayabiliriz…

ONLARA OYUN ZAMANI TANIYIN

Çocukların ilk görevi oyun oynamaktır. Onları zor eğitim şartlarına sokmak doğru olmaz ve onların en az on beş yaşına kadar özgür bir oyun ortamı olması gerek. Çocuklar hayatın önemli derslerini başka çocuklardan oyun yoluyla öğreniyor.

KONUŞMALARINIZI BAŞKA BİR YERDE YAPIN

Çocukların zihni çok hızlı gelişiyor, eğer aile içindeki kavga ve anlaşmazlıkları duyar ya da görürlerse, çocuğun psikolojisinde kötü etkiler oluşur. Onlara tehlikede olduğunu söyleyen bir his gelişir. Bu sebeple masum varlıkların yanında bazı meselelerin konuşulmaması daha doğru olur.

ONLARI KİMSEYLE KIYASLAMAYIN

Çocukların başarıya ulaşması için, onlara zorluk yüklemek onların benliğini sömürmek gibi bir şeydir bu. Onları başka bir çocukla kıyasladığımızda, çocuğun içindeki özgüveni yok etmiş oluruz.

Onlara negatif duygularla baş edebilmeyi de öğretelim.

Çocuklar daha yetişkin olmadıkları için çok erken kızabilirler. Kıskanabilir ve rahatsız olabilirler. Bu davranışlar, çocuğun yetişmesine yardımcı olur, bizim de bu durumlara anlayışla yaklaşmamız lazım. Çocuklara negatif duyguları ve bunlarla nasıl savaşabileceklerini öğretmeye çalışalım.

Onların özgüvenini artırmak için gayret edelim…

Çocuklar kendilerini göstermek isterler, daha doğrusu yetişkin biri gibi davranmak ve zor işleri denemek isterler. Bu durumda onlarla görevleri ile ilgili konuşalım

AİLENİN GELENEKSEL DEĞERLERİNİ AKTARALIM

Aile içinde gelenek haline gelmiş güzel programlar, ailenin temelini daha da güçlendirir. Aile fertlerinin birbirleriyle zaman geçirmesinin beş faydası var. Çocuk ona önem verildiğini hisseder, çocuklar, gençlerin pozitif davranışlarını görürler, gençler ise, çocukların zarif taraflarını görüp onlara rehberlik yapabilir, Çocuklar fikirlerini paylaşır ve bununla mutlu olur, Ebeveyn ve çocukları arasındaki bağ daha da güçlenir.

ŞANSINI DENEMESİNE İZİN VERELİM

Çocuğumuzu, gözlemlememiz gerek, bunu çok basit bir şekilde çocuğumuzun her davranışını izleyerek yapabiliriz. Çocukların ebeveyne fazla bağlı olması, gelişmesini engelleyebilir. Onlara en basit konularda bile yardım ettiğimizde, çocuk hayata hazırlık zorluk çeker ve onların gelecekte sağlıklı fikirler üretmesini zorlaştırır.

ONLARA GÖREVLER VERELİM

Çocuklara, yaptıkları işin bitirmesi için izin vermemiz çok önemli, çocuk psikologlarının görüşüne göre, çocuğu izlemek onun geliştiğini görmemizi sağlar. Önemsenmek ve disiplin onlara işlerini sonuna kadar bitirmesine yardımcı olur.

ONLARA MUTLU ANILAR BIRAKALIM

Harvard Üniversitesi'nde yapılan bir araştırmaya göre, çocukluğunda güzel hatırası olan gençler, ahlaki konular hakkında daha çok fikir sahibi olur. Biri çocukken verdiği sadakayı hatırladığında, ona güzel bir anı olur ve onu yardımsever biri yapar.

KENDİMİZ MUTLU OLALIM

Çocuklar, çevrede duydukları ve gördükleri iyi ya da kötü şeyleri öğrenirler. Eğer biz gençler güzel ahlaka alışırsak, çocuklar daha da güzel karşılık verirler. Kaliforniya üniversitesinde öğretim üyesi olan bir profesör diyor ki: "Çocuklar, onları ve ilişkilerini korumayan bir ebeveynle iyi geçinemezler.”

Mutlu aile mutlu çocuk demek... Onlara güzel bir dünya bırakmak ümidiyle...

Hamed DEHANİ /İRAN

***

Çocukluğun Rengi Yoktur... 

Bunu kim önceden tahmin edebilirdi?

Bunu kim düşünebilirdi?

Eğer söylenseydi asla inanmazlardı.

Gerçekten son olduğunu düşündüler.

Bugün hala var olacağını asla bilmiyorlardı.

Afrikalı çocuğun hikâyelerini duydunuz mu hiç?

Çektiği acılar ve çeşitli hastalıklardan nasıl acı çektiğini

Binlerce Afrikalı çocuk malaryadan nasıl öldü?

Milyonlarca Afrikalı çocuk yetersiz beslenmeden nasıl öldü?

Yüzyıllar önce daha ne kadar insan açlıktan öldü?

Orada değildim ama büyük babam bana derdi ki

“Yalnız kaldık, herkes bizden kaçtı".

Afrikalı çocuğun lanetli olduğunu düşündüler.

Onun toprağının ve halkının iyi olduğunu görmediler.

Onu ölüme terk ettiler.

Ölümün merhametine bırakıldı.

Ama yanılıyorlardı,

Açlığın ortasında, malarya hala aralıksız devam ederken Afrikalı çocuk hala nefes alıyor.

Asla ölmedi, yaşamak için savaşıyor

Tıpkı babası ve ondan önceki babaları gibi...

Ona hayatın büyük bir kavgadan başka bir şey olmadığı öğretildi.

Yiyecek ve susuz yaşama öğretildi.

Hayatın en zor bölümünü gördü o çocuk.

Ama şimdi ona bakın.

Yüzyıllar önce olduğundan çok daha iyi.

Sadece ciğerlerinde biraz hava ve gözlerinde bir miktar umutla hayatta kaldı.

Yarın bir yatkın umudu,

Babalarından daha iyi olacağı umudu...

Bir gün Afrika’yı anavatanı yapma umudu..

Dünyanın bir gün Afrika hakkında güzel bir şeyler göreceği umudu...

İnsanlığın ve medeniyetin anavatanı Afrika’da başladığını

Bir gün dünyaya kanıtlayacağı umudu...

Evet, evet o yaşıyor ve devem ediyor.

Hiçbir şeyden bir şeye dönüşüyor.

Reddedilen, terk edilen bir imparatorluk kuruyor.

Evet, çocukları daha iyi bir dünya görecek.

Babalarından farklı bir dünya...

Kendi terinden inşa ettiği bir dünya...

İşinin teri,

Köleliğinin eseri,

Babalarının köleliği,

Oh! İşte Afrikalı çocuğu diriltti.

Önce sakladı, sonra savaştı, başardı.

Sevin! Anne Afrikalı çocuğun yaşıyor.

Yüksek sesle gül ve nefsin için hala mutlu ol!

Anne, çocuğun başardı.

Bak, burada büyüyor.

Zayıf ve solmuş dünyanın ortasında.

Çocuğunuz yaşadığı için artık anne ağlama.

Evet, yağmurdan sonra güneş parlıyor.

Afrikalı çocuk tırmanacak ve dünyayı şaşırtacak.

Gerçekten Afrikalı çocuk yaşıyor ve devam ediyor.

BAI SAINE

***

ŞİİRHANE

Her ân ke câneb-e ehl-e huda nigeh dâred
Hudâş der heme hâl ez belâ nigeh dâred
“Her kim Allah’ın kullarına yardım ederse,
Allah da her durumda onu beladan korur”


Hadîse dûst negûyem meger be hezrete dûst
Ke aşina suhen-e aşina nigeh dâred
“Sadece dostumun huzurunda söz ederim ondan,
Çünkü aşinalar birbirinin sırrını açığa vurmaz”

***

BAZI KELİEMELER ÇOK GÜZEL

Kelimemiz : Şefkat
Kökeni : Arapça
Eş anlamları : Acıyarak ve
koruyarak sevme. Sevecenlik.

Editör: TE Bilisim