Ebru Okanlar / Röportaj - MİLLETİN ölümü göze alarak darbecilere direndiği 15 Temmuz 2016 gecesi, ‘sanatçılar’ın büyük kısmı sessizliğe bürünse de sokaklara çıkarak darbeye karşı duranlar da vardı elbette… Milletle birlikte darbeye direnen isimlerden Ali Nuri Türkoğlu ve İsmail Hakkı Ürün, o gece ki şahitliklerini Diriliş Postası okurlarıyla paylaştı.

DUYAR DUYMAZ SOKAĞA ÇIKTI

Darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz gecesi Üsküdar’da olduğunu aktaran Oyuncu Ali Nuri Türkoğlu, “Bir mekanda yemek yerken telefonda arkadaşım darbe olduğunu düşündüğünü söyledi. Bulunduğum mekânda televizyonu açtırdım ve tank manzarasını gördük. Tüylerimiz diken diken oldu ve bulunduğumuz mekandan Üsküdar Çevik Kuvvet Binasına doğru tankların geldiğini haber alıp oraya doğru gittik. Motosikletim olduğu için çok da kolay ulaştım. Henüz çok erken saatler olduğu için 50 kişi anca vardı. Henüz Sayın Cumhurbaşkanımız sokağa çıkma çağrısı yapmamıştı. İnsanlar orada ki tankları geri püskürtmeye çalışıyordu ve çevik kuvvetteki arkadaşlarımızın önüne siper olmaya gayret ettik. O arada Cumhurbaşkanımızın sokaklara davet ediyorum çağrısı geldi ve bu çağrıyla birlikte daha da fazla insan sokaklara çıktı ve orada ki mücadelemiz başlamış oldu.” dedi.

“NESİLDEN NESİLE AKTARILMALI”

15 Temmuz’un sosyolojik anlamda çok farklı yönleri olduğunu ifade eden Türkoğlu, “Bu toplumun dinamiklerinin ne kadar güçlü olduğunu gördük. Marjinal küçük bir azınlığın dışında milletin büyük kısmının Çanakkale’deki dedelerinden aldığı genleri hala taşıdığını, unutmamış olduğumuzu gördük. Toplumu sürekli gözlemleyen, içinden tipleri ve karakterleri seçip oynayan biri olarak açıkçası bende bir darbe olsa bu kadar insanın sokağa çıkacağını hiç düşünmemiştim doğrusu, hayallerimin ötesinde düşlediğimin ötesinde karşılık buldu Allah’a şükür. Nesilden nesile aktarılması gereken bir mücadele yaşandı” ifadelerini kullandı.

“İNSAN YAŞADIĞI TOPRAĞA SAHİP ÇIKMALI”

Bir kısım sanatçıların darbe girişiminin yaşandığı saatlerde köşelerinden olan biteni izlediklerini ve bir duruş sergilemediklerini hatırlatmamız üzerine Türkoğlu, “Kimi bayrağını kanından canından çok severek savaşır. Kimi ‘aman canım burada olmasa da başka yerde de yaşarım’ der kendi öz canını önemser, milletin derdiyle dertlenmez, bu bir tercih meselesidir. İnsan yaşadığı toprağı sevmeli ve oraya sahip çıkmalı, normal olanın bu olduğunu düşünüyorum. ‘Türkiye’ye ne olursa olsun ben istediğim yerde yaşarım’ demek anormal bir tavırdır.” dedi. Ali Nuri Türkoğlu

“ARKADAŞIM ARADI…”

15 Temmuz 2016’da akşam saatlerinde bir grup öğrenciyle sohbet ettikleri sırada bir arkadaşının kendisini aradığını belirten Oyuncu İsmail Hakkı Ürün, “Ankara’da şehirde bir gariplik olduğunu, trafiğin her zamankinden farklı seyrettiğini, kavşaklarda ellerinde G-3 piyade tüfeği olan sivillerin, çok sayıda plakasız aracın ve hızlı sürülen askeri araçların olduğunu söylediğinde yine çok bir şey fark etmedik. Aradan kısa bir süre geçti, haberlere baktığımda köprüde bir tank vardı fakat trafik engellenmemişti henüz. O sıra birlikte olduğumuz arkadaşlarla istişare ettik, ‘evlere gidelim, bir şeyler oluyor, herkes gözünü dört açsın ve bir değişik durum olursa irtibatta olalım dedim, ayrılıp evlere dağıldık.” dedi.

“KIRILMA NOKTASI HALKIMIZDI”

Kendisinin de eve giderken benzer sahneleri gördüğünü belirten Ürün, “Hızla eve gidip eşim ve henüz 20 günlük olan kızımla vedalaşıp hemen sokağa çıktım. Arkadaşlarla Ataşehir’de buluştuk.” dedi. İsmail Hakkı Ürün, arkadaşlarıyla birlikte Küçükbakkalköy, Çamlıca Gişeleri, Selimiye Kışlası, Kısıklı ve Üsküdar Meydan gibi birçok yerde bulunduklarını ifade ederek, “En son Üsküdar’da kalkışmacıların tanklarına el koyan halkla birlikte sabahı ettik.” şeklinde konuştu. Darbe girişiminin başarısızlığa uğratılmasındaki kırılma noktasının kendisine göre ne olduğunu sorduğumuz Ürün, “Kesinlikle evinde durmayan, duramayan halkımızdı kırılma noktası” dedi.

“DARBEYİ ALKIŞLAYANLAR OLDU”

Sanatçıların büyük kısmının darbe girişimi karşısında tepkisiz kaldığını hatırlatmamız üzerine Ürün, “Zaten Türkiye’deki sanat camiasının ne olduğu, nelerden ve kimlerden müteşekkil olduğu malum. Aksi sesler çıkmadı, çıkmaz da oralardan. Mevzuyu erken anlayanların hemen hepsi o gece sinmiş oldukları kovuklarda darbe hezeyanıyla coşkulu şekilde, eğlenerek bir nevi kutlamaya başladılar. Ne var ki uzun sürmedi. Halkın direniş haberleri her yerden duyulmaya başlayınca hatırladılar ‘konuk’ oldukları bu aziz vatanın asil evlatlarını ve onların bu memleketi üç beş çapulcuya bırakmayacağını. Sonra sustular. Kimi üç gün, kimi beş gün, kimi bir hafta sustu ve yavaş yavaş, tek tek Türk bayraklı, Atatürk’lü darbe karşıtı sosyal mesajlar paylaşmaya başladılar.” dedi.

“15 TEMMUZ İYİ ANLATILMALI”

Sinema ve tiyatronun 15 Temmuz’un anlatılması konusunda yetersiz kaldığını belirten İsmail Hakkı Ürün, “Olayın hemen akabinde bir film veya dizi yapılması zaten mümkün değildi. Uzunca bir süre belki zihinlerde bir yere oturması, olgunlaşması gerekirdi. O sürenin kemale erdiğini düşünüyorum. Bana kalırsa o gece yaşananları anlatmanın yanı sıra o gecenin arka planında kimlerin nerelerde neler yaptığı, ne planlar kurduğu, hangi güçlerin ve odakların hangi kuytu köşede el ovuşturduğunu da anlatmak gerekli. Umarım memleket derdi ile dertlenen birileri o gecenin ve arkada dönen dolapların film veya dizisini yaparlar” dedi.

Editör: TE Bilisim