Sabri İşbilen / Röportaj - DARBELER üzerine çok sayıda araştırmaya imza atan Uluslararası Medya Enformasyon Derneği Başkanı Aslan Değirmenci ile 15 Temmuz darbesinin merkez üssü olan Akıncı’da yaşananları konuştuk... Aynı zamanda “Darbenin Perde Arkası: Akıncı Üssü’nün Şifreleri” kitabının da yazarı olan Değirmenci, kritik tespitler yaptı.

FETÖ, darbenin merkez üssü olarak neden Akıncı’yı seçti?

FETÖ darbenin merkez üssü olarak Akıncıyı belirlemiş, tüm stratejisini buraya göreye odaklamıştı. Akıncı da ve havacılar da güçlü bir örgütlenmeye sahip olduğundan gerçekleştirecekleri terörist eylemlerinin darbe ile sonuçlanacağına inanıyorlardı. Merkeze de en yakın üs. Darbe emri geldiğinde alçak uçuşlarla alçak katliamlara başlandı. 77 kişi Ankara’da havadan yapılan saldırılarla şehit edildi. Bir ülkeyi f16’larla teslim alacağına inanan FETÖ 25 pilotla terör estirdi. Kısacası İşgal denemesi havadan kodlandı, gösterilen direnişle, dik duruşla, bir uyanışla boşa çıkartıldı.

Akıncı’da birçok FETÖ sivil yöneticisi yakalandı. FETÖ’nün sivil unsurlarının bizzat Akıncıya gelmesinin nedeni neydi?

FETÖ’nün sivil imamları, akıncı üssüne hem darbe hazırlıklarını yerinde görme hem de yönetmek için geldiler. Pensilvanya’dan aldıkları talimatları birebir yerine getirmek ve uygulamak için darbe üssünde buluştular. Zaten sivil imamlardan Adil Öksüz’ün işgal girişiminden hemen önce ABD’ye gittiği biliniyor. 12 Eylül darbesinden hemen önce hava kuvvetleri komutanı ABD’ye gitmiş, icazet alıp gelir gelmez darbeyi Kenan Evren ile başlatıp yönetmişti. Burada da Adil Öksüz ABD’ye gidiyor, Pensilvanya’dan talimatları alıyor; geldiğinde FETÖ’cü generallerle darbe toplantıları yapıyor, Akıncı üssünde de alçak girişimi yönetiyor.

FETÖ’nün aldığı kararları eyleme geçirme metotları nelerdi? Akıncı’da nasıl bir strateji izlendi?

Önce şunun altını çizelim; Darbe planının 1 Kasım 2015 tarihinde yapılan genel seçim sonuçlarının kesinleşmesinin hemen ardından yapıldı. Siyasetten umutları kalmamış kayıt dışı siyaset arayışları da başarılı olmamıştı. Geriye kalan tek yolları mankurtlaştırdıkları canlı bombaları havadan, karadan ve denizden sahaya sürüp ülkeyi yerle bir edip işgal etmekti. Stratejileri kan üzerine kuruluydu. Önce vuracaklar sonra teslim alacaklardı. Hesaba katmadıkları ise güçlü lider ve güçlü millet oldu. Lider sahayı işaret etti, millet sahada onurlu güvenlik görevlileriyle omuz omuza vererek teröristleri süpürdü. Sonra da büyük bir temizlik başladı.

Teröristler derdest ettikleri bazı önemli isimleri de Özellikle Akıncı'ya getirmesinin amacı neydi?

Teröristler derdest ettikleri üst düzey yöneticiler üzerinden önce pazarlık arayışına girdi. Aradıkları diyalog ortamını bulamadılar. Çünkü bu devlet hiçbir zaman bağımsızlığını masaya yatırmaz. Daha sonra ise derdest ettikleri yöneticileri, komutanları kendilerine biat etmelerini sağlamaya çalıştılar. Onda da başarılı olamadılar. Olsalardı hedeflerine çok yakınlaşırlardı. Ancak ele geçirdiklerini sandıkları komutanlar ve yöneticilerin sadece bedenleri esirdi. Ruhları inanç ile doluydu. Vatana bağlılıkları ise sorgulanamazdı bile. Her biri canını ortaya koydu ve ihanet etmedi. Bu da FETö’cüleri hayal kırıklığına uğrattı. Herkesi kendileri gibi sanıyorlardı. Kendileri 1 dolara vatanı satmaya kalkmışlardı. Ama karşısındakiler vatan uğruna ölümü göze almışlar ve dayatılan karşısında asla eğilmemişlerdi.

Akıncıda suçüstü yakalanan terör örgütü mensupları görüntülere rağmen işledikleri suçları inkâr etti. Kimi görüntülerdeki ben değilim bana benziyor dedi kimisi arsa bakmaya gittim şeklinde ifade verdi. Terör örgütünün bu taktiğini nasıl yorumluyorsunuz?

FETÖ’nün en önemli stratejisi red ve inkardır. Hepsi özel eğitilmişler ve ele geçirildikleri takdirde söyleyecekleri önceden ezberletilmiştir. Üç maymunu oyna, kabul etme, bilgi kirliliği meydana getir ve inkar et. Bu strateji çerçevesinde yakalandıkları günden mahkeme kararları açıklanana kadar dil birliği içerisinde ortak stratejleri yalan ve inkar oldu.

Peki FETÖ’ye yönelik son günlerde uluslararası arenada verdiğimiz mücadele ve MİT operasyonları hakkında neler söylemek istersiniz?

FETÖ’nün farklı ülkelerde yerel özelliklere uygun biçimde örgütlenen yapılanmaları artık açığa çıkarılıyor. MİT’in stratejik hamleleri, ülkemizin başarılı kamu diplomasisi ile FETÖ bir çok ülkede artık eskisi gibi rahat hareket edemiyor. Artık FETÖ farklı ülkelerde çok rahatlıkla eleman devşirip militan laştırma konusunda da eskisi kadar başarılı olamıyor. Son süreçte MİT’in başarılı operasyonları ise FETÖ içinde paniğe yol açmış durumda. FETÖ’nün uluslararası bir terör örgütü olması hasebiyle etkili bir mücadele ancak uluslararası karakterde yürütülürse başarılı olur. Bunun farkında olan devlet, yabancı ülkelerin konuyla ilgili farkındalığına yönelik çalışmalara önem vermektedir. Çalışmaların meyvelerini de devlet toplamaya başlamıştır. Ülkemizin azimle çalışma prensibini esas alarak sonuç alıncaya kadar tüm araçlar ve meşru yolları kullandığına tanıklık ediyoruz.

Editör: TE Bilisim