Türkiye yanarken devlet, hükümet düşmanlığı için ateşe, yalan benzini döken de vardı, iki aile arasındaki kan davasından Türk-Kürt çatışması çıkarmaya çalışan da… Suriyeliler üzerinden kışkırtma hevesinde olanlar ise her zaman olduğu gibi bu kargaşadan pay kapma derdindeydi. Millet artık bozgunculara dur denilmesini istiyor.

KAOS SİMSARLIĞINA SOYUNDULAR

Vatan hainleri, 28-31 Temmuz arasında 30 ilde 98 ormanı ateşe verdi. Yunanistan’da çıkan yangına “Acınız, acımızdır” diyerek dayanışma gösteren fondaş medyanın uzantıları, ciğerlerimizi yakan faillere odaklanmak yerine ormanların rant için yakıldığı iddia edecek kadar ileri gitti. Fondaş medya ve muhalefet, Türkiye’nin dünyada yangınlara en hızlı müdahale eden ülke olduğu gerçeğini gizledi, yalan terörüyle kaosa zemin hazırlamaya çalıştı.

SOKAKLAR TUTUŞSUN İSTİYORLAR

Ormanları yakan teröristler, ateşi sokaklara sıçratmak için Konya’daki kan davasını da kullanmaya kalktı. Konya Meram’da kan davası nedeniyle aynı aileden 7 kişi öldürüldü. HDP ve ortakları ise Türk- Kürt çatışması çıkarmak için “Kürtler hedef alınıyor” propagandasına başladı. CHP’li Sezgin Tanrıkulu da olayın faillerinin “Burada bir tane bile Kürt kalmayacak” dediği yalanını servis etti.

MUHACİRLER ÜZERİNDEN KIŞKIRTMA

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “AB’den söz aldım” açıklamasından sonra Suriyeli muhacir düşmanlığı da yeniden hortladı. İyi Parti Kurucular Kurulu Üyesi Vedat Yenerer, okulların kapalı olmasına rağmen, 20 Suriyeli’nin Sultanbeyli Akşemsettin Ortaokulu’nda bir öğrenciyi jiletlediği yalanına sarıldı. Bağımsız Milletvekili Ümit Özdağ ise sahte bir görselle, Suriyelilerin gitmiyoruz mitingi düzenleyeceğini iddia ederek halkı kışkırtmak istedi.

Editör: TE Bilisim