Burak Battal / Özel Haber

Bakan Varank, Bilişim Vadisi’nde gerçekleştirilen Ulusal Yapay Zeka Stratejisi Tanıtım Programı’nda yaptığı konuşmada, yapay zeka teknolojilerinin uygulama alanlarının her geçen gün arttığını söyledi. Özellikle kendini tekrarlayan ve yoğun hesaplama gerektiren sektörlerde bu teknolojilerin büyük kolaylıklar sağladığını ifade eden Varank, “Yapay zeka teknolojilerinin küresel ekonomi üzerinde internet devriminden bile daha büyük bir etki oluşturacağı öngörülüyor. Zaten büyük bir hızla yaşanan dijitalleşme süreci, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının etkisiyle daha da hızlandı. Bu süreçte mecburen uygulanan sosyal mesafe kısıtları, iletişim ve yapay zeka uygulamalarının kullanımını katbekat artırdı.” diye konuştu.

PAZAR BÜYÜYOR

Varank, 2020’de dünya genelindeki yapay zeka harcamalarının yaklaşık 50 milyar dolar olarak tahmin edildiğini ifade ederek, Önümüzdeki 5 yılda bu teknolojilerin pazar büyüklüğü en az 2 katına çıkacak. Yapay zekanın 2030’a kadar küresel ekonomiye 13-16 trilyon dolar katkı yapması ve yüzde 13 civarında bir büyüme sağlaması bekleniyor. Tabii bu teknolojiler hayatımıza daha yaygın bir şekilde girmesiyle bazı işlere ve hizmetlere duyulan ihtiyaçlar da giderek azalacak.”

“TEKNOLOJİYİ BENİMSEMEK VE YÖNETMEK GEREK”

Bu nedenle yapay zeka ve robotik teknolojilerin yaygın bir işsizlik doğuracağı kaygısının bulunduğuna dikkati çeken Varank, şöyle konuştu: “Bu kaygılar, dar bir bakış açısıyla yapılan değerlendirmelerin bir sonucu. Geçenlerde bir muhalefet milletvekili bana bir soru önergesi göndermiş. ‘Yapay zeka teknolojilerinin kullanımıyla kaç kişinin işsiz kalmasını öngörüyorsunuz?’ diye bir soru sormuş. Bu eksik bakış açısı, kaybolan işlerin yerini kreatif ve bilgi gerektiren çok daha fazla işlerin alacağını göz ardı ediyor. Teknoloji ve endüstri tarihini incelediğimizde, kaybolan ve yeni ortaya çıkan işlerin sayısız örneklerinin olduğunu görüyoruz. Gelecekte de bu sürecin aynı şekilde devam edeceği aşikar. Bu yüzden teknolojik değişime direnmek yerine onu benimsemek, özümsemek ve yönetmek tek akılcı yol.”

“İLK 20’DE YER ALMAYI AMAÇLIYORUZ”

Varank, yayınlanan stratejide iddialı ama hayata geçirilebilir hedefl er belirlediklerini vurgulayarak, şunları söyledi: “2025’te yapay zeka teknolojilerinin milli hasılamıza katkısını yüzde 5’e çıkarmayı hedefl iyoruz. Ülkemizin uluslararası yapay zeka endekslerinde ilk 20’de yer almasını amaçlıyoruz. Buna yönelik hamlelerimizi yapacağız. Yakın zamanda küresel inovasyon endeksi sonuçları açıklanacak. Orada da son dönemde ciddi çalışmalar yaptık, inşallah ülkemizin üst sıralara yükseldiğini görmüş olacağız. Bu hedefl eri gerçekleştirebilmenin birinci şartı, yapay zeka teknolojilerine yön verecek nitelikli insan kaynağına sahip olmaktan geçiyor. 2025’te bu alandaki istihdamın en az 50 bine ulaşmasını hedefl iyoruz. Bu nedenle nitelikli insan kaynağının yetişmesi için çok önemli tedbirler belirledik.”

Yapay zekaya 1.7 milyar lira destek

Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Ali Taha Koç da, son 10 yıl içerisinde yalnızca TÜBİTAK tarafından 1715 yapay zeka projesine verilen destek tutarının 1,7 milyar lira olduğunu belirtti. Koç, Ulusal Yapay Zeka Stratejisi’nin, Türkiye’nin bu alandaki yol haritası olduğuna işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu dokümanın paydaşları, kamu, STK’lar, özel sektör, üniversitelerdir. Ortaya koyduğumuz tedbir ve eylemlerin etkin şekilde hayata geçirilmesi ancak iş ve güç birliğiyle mümkün olabilir. Ülkemizin politika öncelikleri doğrultusunda Ulusal Yapay Zeka Stratejimizle iddialı makro hedefler ortaya koyduk. 2025 yılı itibarıyla yapay zeka teknolojisinin, Gayri Safi Yurt İçi Hasılaya katkısını yüzde 5’e yükselteceğiz. Yapay zeka alanındaki istihdamımızı 50 bine çıkaracağız. Bu alandaki lisansüstü mezun sayımız en az 10 bin kişiye çıkacak. Uluslararası yapay zeka endekslerinde de ilk 20 ülke arasına gireceğiz. Bunu da 84 milyon olarak hep birlikte başaracağız.

Editör: TE Bilisim