İsmi açıklanmayan Taliban yöneticisi, 28 Taliban üyesinin yaşamını yitirdiğini belirterek “Biz, Amerikalılardan daha fazla insan kaybettik.” dedi. Taliban yöneticisi, ABD’nin tahliyelerini tamamlamak ve geri çekilmek için 31 Ağustos tarihini uzatmasına gerek olmadığını söyledi. Batılı bir güvenlik yetkilisi, saldırıların ardından sivillerin tahliyesinin hızlandırıldığını ve uçuşların düzenli olarak yapıldığını belirtti. BBC, saldırılarda 150’den fazla kişinin yaralandığını bildirdi. İsmi açıklanmayan Taliban yöneticisi, 28 Taliban üyesinin yaşamını yitirdiğini belirterek “Biz, Amerikalılardan daha fazla insan kaybettik.” dedi. Taliban yöneticisi, ABD’nin tahliyelerini tamamlamak ve geri çekilmek için 31 Ağustos tarihini uzatmasına gerek olmadığını söyledi. Batılı bir güvenlik yetkilisi, saldırıların ardından sivillerin tahliyesinin hızlandırıldığını ve uçuşların düzenli olarak yapıldığını belirtti. BBC, saldırılarda 150’den fazla kişinin yaralandığını bildirdi.

DEAŞ-H NASIL DOĞDU?

DEAŞ-Horasan grubu, 2013’te El Kaide’nin Irak kolunun ayrılarak oluşturduğu Irak Şam İslam Devleti’nin Pakistan- Afganistan bölgesindeki koluna verilen isim. İlk olarak Ocak 2015’te ortaya çıkan gruba Batı’da Horasan’ın İngilizce yazılışından (Khorasan) dolayı DEAŞ-K deniliyor. DEAŞ 2013 Nisan’da Irak’ta kurulduktan sonra 2014’te Rakka ve Musul’u alarak hızla güçlenmişti. Ocak 2015’te gücünün doruklarındayken Pakistan ve Afganistan’dan Irak veya Suriye’ye giderek örgüte katılmak isteyen savaşçıları bölgede topladı. Pakistan Taliban’ından ayrılan militanları da yanına alarak DEAŞ-Horasan’ın kurulduğunu duyurdu. Kısa bir süre sonra ABD öncülüğündeki uluslararası koalisyon, DEAŞ’ın Irak ve Suriye’deki gücünü büyük oranda bitirdi, 2017’de ise örgütü neredeyse “tamamen” yok ettiğini duyurmuştu. Savaşçı topladıkları dönemde, Taliban’ı “yeterince sert bulmayan” militanların buradan ayrılarak DEAŞ’a katıldıkları biliniyor.

HORASAN’A KARŞI TALİBAN’LA İŞBİRLİĞİ

Horasan, Perslerin bölgeye hakim olduğu dönemde, -bugün Afganistan, İran’ın doğusu, Pakistan, Tacikistan, Türkmenistan, Özbekistan ve Pakistan’ın da bir kısmını kapsayan- imparatorluğun doğusuna verilen isimdi. Horasan Farsça “güneşin yükseldiği yer” anlamına geliyor. DEAŞ’ın Irak ve Suriye’de gücünü kaybetmesinin ardından Afganistan’a kaçabilen militanların yanı sıra örgüt bazı Arap ülkelerinden, Tacikistan, Özbekistan, Çeçenistan, Hindistan, Bangladeş ve Çin’den gelen savaşçılarla büyüdü. 2018’den başlayarak bazı Avrupa ülkeleri ve ABD’de, DEAŞ-Horasan üyesi olduğu gerekçesiyle 10’un üzerinde şüpheli tutuklanarak uzun yıllar hapis cezası aldı. 2019 yılında DEAŞ’ın Horasan grubunun Afganistan’daki saldırıları arttığında ABD, Taliban’la görüşmelere başlamıştı. Bu dönemde DEAŞ-H’nın saldırılarını Avrupa ve ABD’ye de genişletebileceğinden korkan ABD’nin, Taliban’la DEAŞ’a karşı mücadelede işbirliği yapabilmek için görüşmeler yaptığı, Amerikalı yetkililere dayandırarak yapılan haberlere yansımıştı. Ancak bu süreçte bir yandan da Taliban’dan daha fazla örgüt üyesinin ayrılıp DEAŞ’ın büyütmesinden korkuluyordu.

OBAMA KURDU

İçerisinde Afgan ve Pakistanlı bazı eski Taliban üyelerini bulunduran DEAŞ-H, mevcut Taliban yönetimini ABD ile masaya oturmasından ötürü hainlikle suçluyor. ABD ve İngiliz medyasının El-Kaide’den bile daha tehlikeli olarak lanse ettiği Horasan Grubu aslında DEAŞ’ı kuran güçlerin Orta Asya’da kullandığı bir aparattan ibaret. Suriye ve Irak’ta ‘DEAŞ işgali’ kılıfıyla terör örgütü PKK’ya alan açarak bölgede bir devlet kurma projesi yürüten ABD ve İsrail, yine DEAŞ bahanesiyle Musul, Felluce ve Rakka başta olmak üzere onlarca yerleşim yerini yakıp yıkarak halkı göçe zorlamış, bölgenin demografik yapısı da sadece birkaç yıl içerisinde bambaşka bir hâl almıştı. Eski CIA ve NSA ajanı Edward Snowden’in, “DEAŞ’ın arkasında Amerikan, İngiliz ve İsrail istihbaratı var” sözleri, 2012 yılında New York Times gazetesinde yayınlanan geniş lansmanla adını duyuran örgütün kökenlerine ilişkin fikir veriyor. Hillary Clinton ile başkanlık yarışına girdiği dönem Donald Trump ise “DEAŞ’ı Barack Obama ve Hillary Clinton’un kurduğunu” imâ eden sözler sarf etmişti.

ABD’DEN MÜTTEFİK MUAMELESİ

DEAŞ-Horasan grubunun Kabil Havaalanı’nda 110’dan fazla kişinin öldüğü saldırının ardından ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı’ndan (CENTCOM) Taliban’a müttefik muamelesi geldi. Sputnik’in aktardığına göre CENTCOM Komutanı General Kenneth McKenzie, ‘ABD ile Taliban arasında istihbarat paylaşımı operasyonu yürütüldüğünü, iki tarafın 31 Ağustos’ta tahliyelerin tamamlanması gibi ortak bir amacı paylaştığını’ söyledi.

“AFGANLAR DESTEĞE MUHTAÇ”

Birleşmiş Milletler 75. Genel Kurul Başkanı Volkan Bozkır, Afganistan’da son iki haftada yaşanan gelişmelerin barış umudunu gölgelediğini belirterek, “Afgan halkı uluslararası toplumun desteğine her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuyor.” değerlendirmesinde bulundu. Bozkır, Afganistan’daki duruma ilişkin yaptığı açıklamada, başkent Kabil’de havalimanına yönelik bombalı saldırıların ‘’alarm verici’’ olduğunu, bu çirkin ve kabul edilemez gelişmenin tahliye çabalarını daha da karmaşık hale getireceğini belirtti.

Şaşırtıcı iddia

Cumhuriyetçi Kongre üyesi Jim Banks, Taliban şu anda ABD’ye ait 85 milyar dolar değerindeki silahlara sahip olduğunu iddia etti. Indiana Senatörü Banks, “Taliban’ın elindeki Black Hawk helikopter sayısı, dünyadaki ülkelerin yüzde 85’inden daha fazladır.” savundu.

Biden’dan ‘intikam’ sözü

Saldırıları çok sayıda ülke ve Taliban kınamıştı. ABD Başkanı Joe Biden konuya ilişkin, “saldırıyı gerçekleştirenleri avlayacağını” söyleyerek intikam almaya yemin etmişti. Biden, “Saldırı DEAŞ/ Horasan olarak bilinen grup tarafından yapılmıştır.” ifadesini kullanmıştı. Son haftalarda DEAŞ/Horasan’ın Kabil’deki havalimanına saldıracağına ilişkin istihbarat aldıklarını belirten Biden, bu nedenle de Afganistan’daki misyonlarını 31 Ağustos’a kadar bitirmekte kararlı olduklarını söylemişti.

Editör: TE Bilisim