Bu Sayfa, Uluslararası Fatih Sultan Mehmet Anadolu Sultan Mehmet Anadolu İmam Hatip Lisesi Genç Kalemleri tarafından hazırlanmıştır.

Peyami Safa'nın kaleme aldığı bu güzide eser 1931 yılında basılmıştır. Neriman ilk zamanlar babası Faiz Bey, hizmetçileri olan Gülter Hanım ve ona karşı büyük bir aşk besleyen Şinasi ile mutlu mesut yaşamaktadır. Zaman içinde Neriman bulunduğu hayattan bıkar ve her gün Fatih-Harbiye tramvayına binerek Beyoğlu sokaklarını hayranlıkla izler. Zaman içinde olan bu değişim kahramanımızın çevresindeki insanlar tarafından fark edilmeye başlanır. En çok da Neriman’ın yıllardır sevdiği adam Şinasi fark eder ondaki bu değişimi ve söylediği yalanların farkına varır. Bir gün Neriman Batı’yı temsil eden Macit ile tanışır ve ondan baloya gitme teklifi alır. İşte, bu tekliften sonra olanlar olur. Kafası karışan Neriman ortada kalır ya Batı’yı seçecektir ya da Doğu’yu…

"PARA BOŞ LAF SAADET BAŞKA BİR ŞEY"

 Darülelhan'ın (Konservatuvarın) alaturka kısmında ud eğitimi alan Neriman, mensup olmakla iftihar ettiği Doğu kültürünü çok seven babası Faiz Bey ile on beş yaşından beri Fatih semtinde oturmaktadır. Yine bu semtte tanıştığı, babasına çok benzeyen ve Darülelhan'da kemençe eğitimi alan Şinasi ile de yedi yıldır nişanlıdır. Bütün mahalle, tahammül sınırlarını zorlayan bu nişanlılık ilişkisinin evlilikle bitmesini beklemektedir. Ancak Neriman'ın Darülelhan'da tanıştığı Macit, onun içinde yer etmiş Batılı bir hayat yaşama isteğini uyandırır. Neriman, Beyoğlu'nda, Harbiye'de yaşanan ışıltılı hayat tarzına imrenerek yaşadığı muhitten, evlerinden, babasından, Şinasi'den ve hatta Doğu’yu temsil ettiğini düşündüğü kedisinden bile nefret etmeye başlar. Tramvay yoluyla birbirine bağlanan ama birbiriyle bağdaşması mümkün olmayan iki semt, Fatih ve Harbiye, aynı coğrafyada yaşanan bir kültür ve zihin geriliminin cepheleridir. Türk edebiyatının en üretken kalemi Peyami Safa, televizyon dizilerine de konu olan Fatih-Harbiye romanında toplumumuzun yaşadığı asrileşme (çağdaşlaşma) sancılarına eşyalar, şahıslar, kurumlar ve mekânlar üzerinden ayna tutmaktadır.

DOĞU VE BATI KÜLTÜRÜ ARASINDA GELGİT

 Peyami Safa'nın çok derin mesajlar verdiği, psikolojik ve alt metinde gizlice siyasi tespitlerin yer aldığı, milli mücadele dönemi sonrasındaki toplumsal durumumuzu yansıtan bir romanıdır. Doğu-Batı çatışması ile Doğu-Batı çatışması arasında kalan Türkiye'yi, kullandığı karakterler ile simgeleştirerek anlatmış yazar. Roman gözlemci bakış açısı ve sentezler de yapan üçüncü şahıs aktarımı ile anlatılmıştır. Gözlemci, olaylara dahil olmayan, Neriman, Şinasi, Macit ve Faiz Bey’in düşüncelerini de okuyarak analiz edip bize aktaran bir anlatıcıdır.

FATİH-HARBİYE

Peyami Safa eserinde bugün günümüzde de karşılaştığımız, toplumumuzun bence en büyük sorunlarından biri olan Batılı hayata olan özeni, batılılaşmayı, Doğu ve Batı kültürü arasında gelip gidişi ve bu kültürlerin birbirleriyle çatışmasını, çok güzel bir şekilde okuyucuya aktarmış. Kitabın ana fikri birçok yerde de belirttiğim gibi, günümüzde toplumunda bulunan kültür çatışmasını anlatmaktadır. İnsanların yaşadığı gelgitleri ve özenti bir hayatı ele almaktadır.

''- Ah efendim, dedi, bizi bizden daha iyi biliyorlar; Mesnevi'yi de Rubaiyat'ı da Gazali'yi de Farabi'yi de… Bizden daha çok okuyorlar; bizi bizden daha çok takdir ediyorlar, bizim bizden daha büyük düşmanımız yoktur efendim, yoktur.''

''Acaba her oturan adam tembel, her koşan adam çalışkan mıdır?''

''Kendi kendini aldatmak, başkalarını kandırmak kadar basit değildir.''

TARIK KÖRÜR

Editör: TE Bilisim