Baykar Teknoloji Lideri ve Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, silahlı insansız hava aracı Bayraktar TB2’ye dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Bayraktar TB2’nin Türkiye'nin gerçekleştirdiği harekatlarda rol almasından sonra tüm dünyadan yoğun ilgi gördüğünü bildirdi.

Bayraktar TB3 ve insansız savaş uçağı projesini geliştirmeye devam ettiklerini söyleyen Bayraktar, Baykar'ın geliştirdiği insansız hava araçlarına ilişkin bilgi de verdi. Selçuk Bayraktar açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“TALEPLERE YETİŞMEKTE ZORLANIYORUZ”

İnsansız hava araçlarımıza tüm dünyadan büyük bir ilgi var. Özellikle İdlib ve Azerbaycan Karabağ harekatlarından sonra bu ilgi çok arttı. Aslında Bayraktar TB2 insansız hava aracımız İdlib harekatına (Bahar Kalkanı Harekatı), Zeytin Dalı Harekatı'na, Fırat Kalkanı Harekatı'na ve son olarak da Azerbaycan'daki harekata katıldığından dünyadan yoğun bir ilgi var hatta Bayraktar TB2 için 'zaman zaman talepleri yetiştirmekte zorlanıyoruz' diyebilirim. Baykar bu sayede gelirlerinin yüzde 70'inden fazlasını ihracattan elde ediyor.

“10 SÖZLEŞMEYE İMZA ATTIK”

Şu ana kadar imzalanmış 10'dan fazla sözleşme var. Bunların bir kısmının ihracatı da gerçekleşti. Diğer taraftan Akıncı'ya da çalışıyoruz. Akıncı'nın ilk teslimatını gerçekleştirdik. Ona da yoğun bir ilgi var. Henüz o taleplere yanıt vermedik çünkü hava araçlarımızı teslim etmeyi ve kalifiye etmeyi bekledik. Şu anda Bayraktar TB2 alan her yerden, ihracat sözleşmesini imzaladığımız her yerden, artı başka ülkelerden de ilgi olduğunu görüyoruz. Akıncı daha gelişmiş bir sistem çünkü çok daha stratejik görevleri yapabiliyor. Biz de bir yandan Bayraktar TB3 ve insansız savaş uçağı projemizi hızla geliştirmeye devam ediyoruz.

“TÜRKİYE, ERKEN DOĞUM DÖNEMİNİ YAŞIYOR”

Selçuk Bayraktar, ülkenin savunma sanayisinde adından söz ettirmeye devam edeceğine inandığını vurgulayarak, şunları söyledi:

Teknolojinin tarihine baktığımızda, savunma sanayisi hep lokomotif olmuş. Kullandığımız bütün büyük teknolojilerin kökünün savunma sanayisinde olduğunu görüyoruz. Bilgisayar teknolojisi, küresel konumlama sistemi, bütün dünyayı dönüştüren değiştiren internet teknolojisi böyle ilk defa savunma sanayisi maksadıyla ortaya çıkmış teknolojiler. Kullandığımız cep telefonları, mobil cihazların hepsinin altyapısı savunma sanayisinin ihtiyaçlarıyla doğmuş. Ülkemiz o 'erken doğum' dönemini yaşıyor. Bundan sonra bu sivil alanlara yayılarak, savunma sanayisindeki başardığı bu dönüşümü sivil alanlara da yaymayı başarırsa, dünyada çok daha geniş bir yelpazede ülkemizden büyük teknoloji girişimlerinin çıktığını göreceğiz. SİHA'lardaki bu başarıyı, diğer sivil alanlarda, çok farklı alanlarda görmeye başlayacağımızı düşünüyorum.

Editör: TE Bilisim