Özlem Coşan / Özel Haber

Trump'ın başkanlıkta son aylarını anlatan Peril (Tehdit) kitabı ortalığı şimdiden karıştıran iddialarıyla 21 Eylül’de piyasaya çıkıyor. Deneyimli gazeteci Bob Woodward ve Washington Post’un politika yazarı Robert Costa’nın birlikte kaleme aldıkları “Peril” (tehdit) okuyucuyla buluşuyor. Kitapta Donald Trump’ın son günleri ve Biden’ın Afganistan’dan çekilme sürecinin de yer aldığı dönem şok edecek detaylarla anlatılıyor. Oval ofisi içeriden bilen 200’den fazla kişiyle görüşme yapılmış olması kitabı ilginç kılıyor.

EN TEHLİKELİ DÖNEM

Daha önce başka hiçbir yerde paylaşılmamış dokümanların, gizli emirlerin, gizli arama kayıtlarının, günlüklerin, toplantı notlarının ve devlete ait gizli kayıtların kitapta bulunuyor olması kimi çevrelerce büyük bir gazetecilik başarısı olarak değerlendiriliyor. Seçimlerden 6 Ocak Kongre baskınına dek yaşanan Trump-Biden başkanlık geçişinin Amerika’nın iç politika gündemiyle sınırlı tutulamayacak kadar büyük küresel krizlere sahne olduğu gözler önüne seriliyor. Uzmanlar kitapta kayıtlarıyla ortaya konan şok edici bilgilerin ışığında bu tarih aralığını “Amerika tarihindeki en tehlikeli dönem” olarak nitelendiriyor.

CAN SIKAN GAZETECİ

Yazarlardan Bob Woodward Trump’ın canını sıkan gazeteciler listesinde başı çekiyor. Hatırlanacağı üzere Woodward’ın bir önceki kitabı “Rage” (Öfke) Trump’ın Kovid-19 salgınını Şubat 2019’dan önce istihbarat raporu neticesinde öğrendiğini ama Mayıs ayına dek sessiz kaldığını iddia etmişti. Woodward’ın Şubat 2019’da başkan ile yaptığı telefon görüşmesinde Trump “Bob bu şey (virüs) inanılmaz derecede öldürücü” demiş ve konuşma kayıtları kitapta deşifre edilmişti.

YAYINLANMADAN GÜNDEMİ SARSTI

Bu kez yeni kitap “Peril” (tehdit) daha yayınlanmadan kulislerde bomba etkisi yaptı. Trump’ın başkanlıkta son aylarını mercek altına alan kitapta devletin “Top Secret” (Çok gizli) olarak kabul edilen belge ve bilgilerinin nasıl ele geçtiği konusu da Amerika’yı bugünlerde epeyce meşgul edeceğe benziyor. Çalışmada ilgi çeken ifadelerin başında Trump’ın bir önceki kampanya sorumlusu Brad Pascale’ye ait sözler var: “Bir ordusu var. Trump ordusu. Kendisi bunu geri istiyor. Trump bu durumu sahalara geri dönme olarak görmüyor. Bu onun için bir intikam fırsatı.” Uzmanlar bu intikam güdüsünün Trump destekçileri tarafından 6 Ocakta gerçekleştirilen Kongre baskınında somut olarak kendini gösterdiği yorumunda bulunuyorlar. Kitapta yer alan bir diğer çarpıcı konu da Amerika’nın Afganistan’dan çekilmesi konusunda Trump’ın verdiği iddia edilen bir gizli muhtıra. Bu muhtıra uyarınca verilen ani çekilme emrinin Ulusal Güvenlik Birimi’ni hazırlıksız yakaladığı anlatılıyor.

GÜNDEMDE OLMASI RAHATSIZ EDİCİ

İsmi gizli tutulan bazı oval ofis yetkilileri Kuzey Kore ile olan ilişkilerde Trump’ın dengesiz tutumları nedeniyle hesapta olmayan bir savaşın her an patlak vermesinden büyük endişe duyduklarını ifade ediyorlar. Trump karşıtı bazı demokratlar Trump’ın şu ya da bu şekilde gündeme getirilmesinden rahatsızlar. Onlara göre kötü de olsa ilgi çekmeyi seven Trump’ın bu tür çalışmalarla gündemde tutulmasının kendisine güç katacağı görüşündeler. Sansasyonel iddialarla gündemi şimdiden sarsan kitabın eski başkan Trump’ın Cumhuriyetçi desteğini zayıflatmayacağı düşünülüyor. Son yapılan araştırmaların sonuçlarına göre Cumhuriyetçilerin % 63’ü partilerinin başında lider olarak Trump’ı görmek istiyor.

Derin Amerika iş başında

Bazı spekülatörler ise Trump’ın hedef seçildiğini ve “Derin Amerika”nın ülke geleceğini tehdit ettiği görüşünde. 5 yıl boyunca politik normları yerle bir eden, skandallarla anılan, Amerikan imajında politik hasara sebep olduğu ileri sürülen bu “kontrol edilemez” başkanın şöhreti bir sonraki seçimde elini zayıflatır mı bunu zaman gösterecek. “Peril”(tehdit) kitabının 21 Eylül’de yayınlanmasının ardından küresel yankısı artarak devam edeceğe benziyor. Trump karşıtı iki kitabın ard arda piyasaya sürülmesi, eski başkanın ülke geleceğinden çok demokratlar için tehdit oluşturduğu yorumunu da akla getiriyor. Amerika’da çanlar kimin için çalacak birlikte bekleyip göreceğiz.

En büyük tehdit: Trump

Trajikomik denilebilecek detaylar muhataplarının dilinden okuyucuyla buluşuyor. Dönemin Güvenlik üst yetkilisi Trump’ın ani çıkışları nedeniyle muhtemel bir savaşı önlemek üzere bir defasında gizlice Çin’i aradığından söz ediyor. En üst düzey askeri danışman, Trump’ın akli dengesi ile ilgili ciddi endişeleri olduğu için nükleer kodları kendisinden sakladıklarını da anlatıyor ve ekliyor: “Ülke için en büyük tehdit Rusya, Çin ya da İran değil Birleşik Devletler başkanının kendisidir.” 2016 seçimlerinde Demokrat rakibi Hillary Clinton, politik kampanyasını Trump’ın mizacı gereği Beyaz Saray’a uygun olmadığı iddiası üzerine temellendirmiş ve Trump için: “Tek bir twitle kışkırtılabilecek bir adama nükleer silahlarla ilgili güvenemeyiz” demişti.

Editör: TE Bilisim